Haberler

Cumhuriyet Gazetesi Yöneticileri ve Yazarları Hakkındaki Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin 12'si tutuklu 19 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması, tutuklu sanıklar Murat Sabuncu, Bülent Utku, Güray Tekin Öz, Önder Çelik ve Mustafa Kemal Güngör'ün...

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin 12'si tutuklu 19 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması, tutuklu sanıklar Murat Sabuncu, Bülent Utku, Güray Tekin Öz, Önder Çelik ve Mustafa Kemal Güngör'ün savunmalarını tamamlamalarının ardından yarına ertelendi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce büyük salonda yapılan duruşmada savunma yapan Güray Tekin Öz, laik, demokratik bir Cumhuriyet için çaba gösteren gazetecilik ilkelerine ömrü boyunca sadık kalmış bir gazeteci olduğunu ifade etti.

Şeriatçı, darbeci terör yöntemlerini benimseyen örgütleri desteklediği, "üye olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım ettiği" iddiasını şiddetle reddettiğini kaydeden Öz, "Soruşturmayı açan yürüten savcının FETÖ ile ilişkili bir davadan yargılanıyor olmasını da iddianın mesnetsizliğinin önemli bir kanıtı sayıyorum. Hiçbir zaman bir terör örgütüne üye olmadım, herhangi bir terör örgütüne yardım olarak sayılabilecek bir eylem içine girmedim. İddianamede terör örgütleri ile ilişkili olduğuma dair tek bir somut kanıt bulunmamaktadır." şeklinde savunma yaptı.

"ByLock kullanıcısına telefon etmedim"

İddianamede, kendisinin ByLock kullanıcısı ile iletişim kurduğuna dair bir iddianın bulunduğuna da değinen Öz," Kısa ve öz söylemek istiyorum. Bir ByLock kullanıcısına telefon etmedim. Sözü edilen kayıt, telefon numarasının benden önceki kullanıcısına aittir. 2015 yılından sonra abone olduğum numaranın eski sahibinin iletişimidir. Benimle hiçbir ilgisi yoktur." ifadelerini kullanarak, abonelikle ilgili belgeyi sunduğunu söyledi.

Savcının kendi hakkındaki iddiaları tek tek ele almaya gayret ettiğini ifade eden Öz, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Öz'ün savunmasını tamamlamasının ardından Önder Çelik de, "Rejimler ne zaman temel değerlerinden uzaklaşsa, her baskı döneminde Cumhuriyet hep hedef alınmış ve hırpalanmıştır. Cumhuriyete 12 Mart'ta, 12 Eylül'de de baskılar uygulanmış, kapatılmış ve toplatılmıştır. Birçok yazarı öldürülmüştür. Çok yakın geçmişte 'Ergenekonculukla' suçlanmıştır. Şimdi ise FETÖ'cülükle suçlanmaktadır." ifadelerini kullanarak savunma yaptı.

Cumhuriyet gazetesinin önceden olduğu gibi bugün de laik, çağdaş, demokratik hukuk devleti ve Atatürkçü ilkeleri korumanın bilinci içerisinde yayınını sürdürdüğünü savunan Çelik, "Cumhuriyet gazetesi yayın hayatına başlamasından itibaren çok cesur bir gazete olmuştur, cesaretini her zaman için sürdürmüştür, sürdürecektir." diye konuştu.

İzleyicilerden "tahliye" tepkisi

Çelik'in savunmasını tamamlamasının ardından söz alan tutuklu sanık Ahmet Şık ise şunları kaydetti:

"Cezaevinde hak kısıtlaması var. Bizim bu hafta ailelerimizle açık görüş hakkımız vardı. Ancak buradayız. Mevzuat diyor ki; 'haklı gerekçelerle bunu telafi edemiyorsa cezaevi bu sorunu çözer.' Bunun için dilekçe yazdık. Olumlu yanıt alamıyoruz. Diyorlar ki; 'duruşmaya gitmeyin, burada kalın, o zaman görüş hakkınızı kullanırsınız'. Yani diyor ki 'ya benimsin, ya 27. Ağır Ceza Mahkemesinin'. Bu sorunu sizin çözebileceğinizi düşünüyoruz. Önümüzdeki hafta ailelerimizle görüşme hakkını kullanmak istiyoruz."

Şık'ın beyanın ardından salonda bulunan izleyiciler, "tahliye, tahliye" diyerek, tepki gösterdi.

Savunma yapan tutuklu sanık avukat Mustafa Kemal Güngör de, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu'nun usulsüz yöntemlerle ele geçirilmesi suçlamasını reddettiğini belirterek, "En başından beri savcılıkta, Sulh Ceza Hakimliğinde Vakıf Yönetim Kurulu seçimlerinin bu ceza davasıyla hiçbir ilgisi olmadığını, bunun hukuki bir ihtilaf olduğunu, ihtilafla ilgili hukuk davasının devam etmekte olduğunu anlattım." dedi.

"Gülen'i Hikmet Çetinkaya'dan öğrendim"

Kendisinin 43 yıllık Cumhuriyet okuru olduğunu söyleyen Güngör, savunmasına şöyle devam etti:

"Fethullah Gülen'i 35-40 sene önce Hikmet Çetinkaya'nın yazılarından öğrendim. Öğrenmekle kalmayıp, Fethullah Gülen'in, hakkındaki yazılarla ilgili olarak Cumhuriyet Gazetesi aleyhine açtığı onlarca davada gazetenin ve Hikmet Çetinkaya'nın avukatlığını yaptım.

İroniye bakınız ki, şimdi Cumhuriyet Vakfı'nın Yönetim Kurulu üyeleri olarak Hikmet Ağabey ile, yani kelimenin tam anlamıyla FETÖ'nün kitabını yazan Hikmet Çetinkaya ile birlikte FETÖ'ye yardım etmekle suçlanıyoruz. Türkiye'yi tanıyan, gazete okuyan, güncel olayları takip eden, objektif ve iyi niyetli davranan hiç kimse bu absürt iddiaya inanmaz."

Mahkeme heyeti, Güngör'ün savunmasını tamamlamasının ardından duruşmayı yarına erteledi.

Bugünkü duruşmada 5 sanığın savunmasını tamamlamasıyla, toplamda 8 tutuklu sanık savunması yapmış oldu.

Kaynak: AA / Güncel
DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararına tepkiler art arda geldi! Görevden uzaklaştırılan CHP'li başkan için dikkat çeken ifadeler

Görevden uzaklaştırılan CHP'li başkan için dikkat çeken ifadeler

title