Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Bir Tercih Değil, Zorunluluktur"
AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi modelinin bir tercih değil zorunluluk olduğunu belirterek, "Bu sistemi, 15 Temmuz'da memleketimiz için, ülkemiz için, bayrağımız için canlarını feda edenler siyasete önerdi.
Ak Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi modelinin bir tercih değil zorunluluk olduğunu belirterek, "Bu sistemi, 15 Temmuz'da memleketimiz için, ülkemiz için, bayrağımız için canlarını feda edenler siyasete önerdi." dedi.
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi paneli düzenlendi. SETA İstanbul Direktörü Fahrettin Altun'un yönettiği panele, Adalet ve Kalkınma Partisi ( Ak Parti ) Genel Sekreteri Abdulhamit Gül ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak katıldı.
Ak Parti Genel Sekreteri Gül, mevcut sistemde Cumhurbaşkanının geniş yetkilere sahip olduğunu ancak buna karşın sorumluluğunun bulunmadığını söyledi.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde meclis daha da güçlenmektedir"
Yürürlükte olan sistemde kuvvetler ayrılığından bahsetmenin imkansız olduğunu savunan Gül, şöyle konuştu:
"Şu an kanunlar yürütmeden, yani hükümetten geliyor ve milletvekilleri de bu kanunları oylayıp, kabul ediyorlar. Yani burada parlamentonun etkin olduğu bir sistem yok. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ise meclis daha da güçlenmektedir. Şu anki sistemin adı, parlamenter sistem ama parlamentonun hiçbir şekilde etkinliği yok. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, yasama güçlü, millet tarafından tayin ediliyor ve tüm partiler mevcut olduğu gibi temsil edilebiliyor. Yürütme güçlü, hükümeti millet tayin ediyor, yargı da bağımsız ve tarafsız. Tamamıyla kuvvetler ayrılığı var."
"Bu sistemi, 15 Temmuz'da memleketimiz için canlarını feda edenler önerdi"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi modelinin bir tercih değil zorunluk olduğunu dile getiren Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçilen cumhurbaşkanının sorumlu olduğu ve partisiyle ilişkisinin de devam edebileceği ve meclisin daha fazla denetim sahibi olduğu bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmek bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bu sistemi, 15 Temmuz'da memleketimiz için, ülkemiz için, bayrağımız için canlarını feda edenler siyasete önerdi. Milletimiz, 'Biz memleketimizi canımızla koruduk, ama siz de bir daha 15 Temmuzlar olmaması için, devletin bu anlamda neye ihtiyacı varsa onu yerine getirin' dedi. Meclisten geçen teklifin, AK Parti ve MHP'nin değil, milletimizin kendi teklifi, beklentisi olduğunu düşünüyoruz."
Bu sistemin çift başlılığı ve bunun neden olduğu sorunları ortadan kaldırdığını vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
"Yüzde 50 artı 1'i alanın hükümet kurduğu, uzlaşmacı bir sistemdir bu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ayrıştırmaz birleştirir. Yüzde 50 artı 1'i almak için Diyarbakır'daki 1 oyun da anlamı var, Trakya'daki 1 oyun da çok büyük değeri var. Bu sistemin de özü meclisin de, yürütmenin de, hükümetin de aynı gün teşekkül ettiği ve cumhurbaşkanının en fazla 10 yıl seçildiği bir sistemden bahsediyoruz. Bugün, Başbakanlıkta bir süre yok ama yeni düzenlemede buna bir süre sınırlaması getiriyoruz."
MHP Milletvekili Parsak, Türkiye'de anayasanın ilk kez değiştirilmediğini belirterek halk oylamasına sunulan son düzenleme ile 19. kez bu yola gidildiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanının büyük yetkilere sahip olmasına karşın sorumluluğunun bulunmadığını ifade eden Parsak, 2007'deki 367 krizi ile birlikte kaçınılmaz olarak hükümet sisteminin değişmesinin gündeme geldiğini kaydetti.
"Anayasaya aykırılık yoksa neden aylarca insanların kafasını karıştırdınız"
Yapılan anayasa değişikliği ile bir rejim değişikliğinin söz konusu olmadığını ifade eden Parsak, şöyle konuştu:
"Anayasanın 1. maddesi rejimin ne olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. CHP en başından itibaren 'anayasaya aykırılık' iddiasında bulundu. İş, Sayın Cumhurbaşkanı'nın önüne gidip onaylandıktan sonra yani gerçek anlamda, işi Anayasa Mahkemesi'ne taşıma aşamasına geldiğinde CHP, bunu AYM'ye götürmeyeceğini beyan etti. Eğer anayasaya aykırılık yoksa neden aylarca insanların kafasını karıştırdınız, eğer varsa, sizin açınızdan AYM'ye gitmek sadece bir hak ve yetki değil aynı zamanda bir sorumluluk, bu sorumluluğunuzu neden yerine getirmediniz? 2007'de sorumluluğunu kötüye kullananların bu sorumluluklarını da kötüye kullanmaları, bizim açımızdan şaşırtıcı değil."
Hükümet sisteminin bir başkanlık sistemi olmadığını belirten Parsak, şunları kaydetti:
"Yasamanın da yürütmenin de birbirinin seçimlerini yenileyebilme imkanından dolayı bir başkanlık değildir. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi de değildir. Cumhurbaşkanının partili olabilmesine imkan sağlar, ama partili olmasını mecbur tutmaz. Bunu 1960'a kadar uygulanan partili cumhurbaşkanlığı sistemi ile karıştırmamak lazım. Tarihsel sürecimizden ve aktüel ihtiyaçlardan doğan ve geleceğe daha güçlü, daha etkin karar alabilen ama yetki-sorumluluk dengesini de olması gerektiği noktaya taşıma amacına yönelik, bize özgü bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile milletimizin karşısına çıkıyoruz."