Cumhurbaşkanı Gül İnovasyon Konferası'nda Konuştu ) Cumhurbaşkanı Gül İnovasyon Konferası'nda Konuştu
Haber.Özgür ALTUNCU - Kamera.
"türkiye ekonomisi Avrupa'dan ayrıştı"
Haber: Özgür ALTUNCU - Kamera: Özgür ARSLAN - DHA -İstanbul
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün Türkiye ekonomisinin sağlam makroekonomik temelleriyle, büyük bir kamu borcu ve finansal kriz altında ezilen Avrupa ekonomilerinden kendini ayrıştırdığını belirterek, "Artık başta cari açığın düşürülmesi ve reel sektörün rekabet gücünün artırılması gibi yapısal bazı sorunlara yoğunlaşmak için imkan ve kabiliyetlerimizi teşvik etmek zorundayız. Şimdi bu konuyla ilgilenmemiz gerekmektedir. Bu bağlamda yenilik kapasitesini artıracak mikro reformlara ağırlık verme zamanı gelmiştir" dedi.
"İNSANLIK TARİHİNİ OLUŞTURAN TEKNOLOJİK YENİLİKLER OLMuşTUR"
İnovasyon Yıldızları İstanbul'da başlığıyla düzenlenen Türkiye İnovasyon Konferansı İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde başladı. Konferansın açılışını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaptı. Gül açılışta yaptığı konuşmada, "İnsanlık tarihi esasen bilim, teknolojik yeniliklerin ve diğer bir deyişle inovasyonun bir tarihidir. Çağları açan da kapatan da, büyük medeniyetleri yükselten de çöküşe sürükleyen de hep teknolojik değişme ve yenilikler olmuştur" dedi.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ KENDİNİ AYRIŞTIRDI"
Türkiye'nin bilgi ekonomisine dönüşmesi için son yıllarda atılan adımları takdirle karşıladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Özelikle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının kurulmasıyla Türkiye'nin milli inovasyon sisteminin artık amiral gemisinin de belli olduğunu sözlerine ekledi. Gül konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu konuda yapılacak bütün çalışmaların bir koordinasyon içerisinde, belli bir stratejiye oturtulduğu ortaya çıkmaktadır. Şimdiye kadar bu konuda bir noksanlık vardı. Bundan dolayı büyük bir memnuniyet duydum. Bakanlığın başına 'bilim' kelimesinin getirilmesi, başlı başına önemli bir işarettir. Türkiye, 2001 krizinden sonra gerçekleştirilen kapsamlı reformlar ve kararlı ekonomik politikalarla makroekonomik istikrar ve hızlı büyümeyi büyük ölçüde başarmış bir ülkedir. Bugün Türkiye ekonomisi sağlam makroekonomik temelleriyle, büyük bir kamu borcu ve finansal kriz altında ezilen Avrupa ekonomilerinden kendini ayrıştırmıştır. Artık başta cari açığın düşürülmesi ve reel sektörün rekabet gücünün artırılması gibi yapısal bazı sorunlara yoğunlaşmak için imkan ve kabiliyetlerimizi teşvik etmek zorundayız. Şimdi bu konuyla ilgilenmemiz gerekmektedir. Bu bağlamda yenilik kapasitesini artıracak mikro reformlara ağırlık verme zamanı gelmiştir."
"TÜRKİYE BİLGİ İHRAÇ ETMELİ"
Cumhurbaşkanı Gül, şirketlerin inovasyon yeteneklerinin geliştirilmesi için her türlü desteğin verilmesi gerektiğini söyleyerek, "Türkiye'nin bir yandan bilgi üreten, diğer yandan ürettiği bilgiyi ticarileştiren ve yurt dışına ihraç eden bir yapıya kavuşmalıdır. Bu şekilde dönüşüm geçirmiş bir ekonomi, gerek ekonomik istikrar gerekse ödemeler dengesiyle ilgili sorunlara karşı en güçlü teminattır" şeklinde konuştu.
İNOVASYON PAYI ARTIYOR
Son yıllarda yakalanan güven ve istikrar sayesinde, orta ve uzun vadeli programlar hazırlama imkanının yakalandığını vurgulayan Gül, "Milli inovasyon sistemimiz başta hükümet olmak üzere özel sektörün ve akademik camianın etkin eş güdüm ve işbirliğini sağlayacak bir vasıfta olmalıdır. Bunun altını tekrar çiziyorum. Eğer bütün paydaşlar arasında bir eşgüdüm söz konusu olmazsa o zaman kaynakların da etkin bir şekilde kullanılmadığını görüyoruz. O bakımdan son dönemde alınan kararları doğru olarak gördüğümü bir kez daha ifade etmek isterim. Özellikle üniversitelerde bilgi üretim süreciyle reel sektörün gerçekleştirdiği araştırma, geliştirme ve üretim süreçlerinin entegre hale getirilmesiyle bu faaliyetlerin kamu tarafından yönlendirilmesi ve desteklenmesi hayati önem taşımaktadır. Türkiye'de söz konusu faaliyetlerin koordinasyonu ve desteklenmesi bakımından da umut verici gelişmeler yaşanmaktadır. Geçen sene araştırma ve geliştirme harcamaları 2000 yılına göre 3 kat artarak, 9 milyar lirayı aştı. Aynı dönemde araştırma-geliştirme harcamaları yurt içi hasılanın yüzde 84'üne ulaşmıştır ki, binde 48'den binde 84'e ulaşmıştır. Yani yüzde 1'e ulaşmak üzeredir. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 2 olarak bilinmektedir. Bizim de hedefimiz 2023 yılında, Cumhuriyet'in 100. yılında yüzde 3 gayrisafi milli hasılamızın yüzde 3'ünü araştırma ve geliştirmeye harcamayı hedeflemiş vaziyetteyiz. Artış trendi de bu istikamette gitmektedir, inanıyorum ki, bunu gerçekleştireceğiz" dedi
"İKTİSATÇI OLARAK KONUŞUYORUM"
Yeniliklerin insanların günlük hayatlarını radikal bir şekilde değiştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül," Enformasyon ve genetik teknolojisinin şekillendirdiği küresel bilgi toplumunda, bilim ve teknoloji ve yeniliklerin toplum hayatındaki yeri ve önemini tartışmak bugün için tuhaf kaçabilir. Ancak iktisadi düşünceler tarihinde neredeyse tüm ünlü iktisatçı ve sosyologların, bilim ve teknolojinin ekonomi ve toplum hayatındaki yerine değindikleri de bir gerçektir. Teknoloji ve inovasyonu ister sosyolog Markus veya Simon de Bolver gibi, insanı körleştirmek için bir araç olarak görelim, ister Adam Smith ve Karl Marx gibi insanın özgürleştirmek için temel güç olarak değerlendirelim hepimiz yeniliklerle bir şekilde yaşamak zorundayız ve yenilikler hepimizin hayatını çok köklü bir şekilde değiştirmektedir. Özellike biz iktisatçıların, kendimi de içine koyuyorum, ekonomik büyümenin uluslararası rekabetin temel faktörlerinden biri olan yenilik ve teknolojiyi göz ardı etmesi mümkün değildir."şeklinde konuştu.
KATAR EMİRİ EŞİYLE GELDİ
İnovasyon Konferansının açılışan Cumhurbaşkanı Gül eşi Hayrunnisa Gül'le birlikte geldi. aynı toplantıya onur konuğu olarak çağrılan, Katar Emiri Al Thani'ye de eşi Şeyha Moza da katıldı. Katar Emiri konferansta yaptığı konuşmada ülkesindeki gelişmelerden söz ederek, Türkiye'yle ilişkileri daha da ileri taşımayı istiyoruz. Al Thani, "Ekonominin yanında bilimde de böyle Türkiye deki üniversitelerle birlikte çalışmak istiyoruz." dedi.