Cumhurbaşkanı Gül Aksaray'da
Eda Ünlü Özen - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hrant Dink davasıyla ilgili her türlü titizliği göstermenin, herhangi bir şekilde vatandaşlar arasında yanlış kanaatlerin oluşmasına fırsat vermemenin görevleri olduğunu belirterek, "O bakımdan, bütün"...
Eda Ünlü Özen - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hrant Dink davasıyla ilgili her türlü titizliği göstermenin, herhangi bir şekilde vatandaşlar arasında yanlış kanaatlerin oluşmasına fırsat vermemenin görevleri olduğunu belirterek, "O bakımdan, bütün dava sürecinin, bundan sonraki sürecin, en şeffaf, en adil şekilde, kanunlarımıza, yasalarımıza en uygun şekilde neticelenmesi bizi için önemli bir sınavdır" dedi.
Gül, Aksaray'a gelişinde ilk olarak Aksaray Valiliğini ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, Milli Eğitim Bakanlığının 19 Mayıs kutlamalarıyla ilgili genelgesinin hatırlatılması üzerine, konuyla ilgili açıklamalar yapıldığını belirterek, "Yanlış anlaşıldı herhalde, düzelttiler. Bayramların kaldırılması gibi bir şey zaten söz konusu değil" dedi.
Bir gazetecinin sorusu üzerine, Hrant Dink cinayeti davasındaki mahkeme kararını değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, böyle bir cinayete Türk halkının zaten büyük bir tepki verdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Türkiye ile ilgili yargıları olanlar o günkü tepkileri hatırlayınca, görünce çok hayret etmişlerdi. Maalesef, çok üzücü bir olaydır. Mahkeme süreci uzun sürdü, devam etti. İlk karar çıktı, hala mahkeme süreci devam ediyor. Dolayısıyla kesin karar bir an önce ümit ederim ki çıkar, temyiz safhası var ortada. Bu dava önemli bir dava. Türkiye'de hukukun karşısında herkesin eşit olduğunu, sadece kendi vatandaşlarına değil, Türkiye aslında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini kabul etmiş bir ülke olarak, yabancılara, yabancı şirketlere karşı da eşit muamele yapan bir ülke. Ama bu davanın çok ayrı bir özelliği var. Gayrimüslim bir vatandaşımızla ilgili bir dava olduğu için ayrı bir hassasiyet tabii ki söz konusuydu. O bakımdan her türlü titizliği göstermek, herhangi bir şekilde vatandaşlarımız arasında bir yanlış kanaatlerin oluşmasına fırsat vermemek bizim görevimizdir. O bakımdan, bütün dava sürecinin, bundan sonraki sürecin, en şeffaf, en adil şekilde, kanunlarımıza, yasalarımıza en uygun şekilde neticelenmesi bizi için önemli bir sınavdır açıkçası. Bu yönde de yargı bağımsız bir şekilde işini yürütürken, idari makamlar da yargının talepleri doğrultusunda şüphesiz ki her türlü kolaylığı, olayın tam ortaya çıkması için her türlü kolaylığı muhakkak ki göstereceklerdir. Ama neticesini de görmemiz gerekiyor."
-Fransa Senatosundaki yasa teklifi-
Cumhurbaşkanı Gül, "Fransa Parlamentosunun kabul ettiği 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin" senatoda oylanacağının hatırlatılması ve bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine
"Tabii ki Türkiye ve Fransa ilişkilerinde büyük bir gerginlik yaşanıyor, bunu saklamaya gerek yok. Bu bizim değil, maalesef Fransa'nın tercihi olarak bu noktaya geldi. Bugün Fransa'da yapılan şeyler ne Fransa demokrasisine yakışır ne de Fransa gibi AB'nin lokomotif ülkesine yakışır" dedi.
Senatodaki ihtisas komisyonunun bu yasanın Fransız anayasasına aykırı olduğu yönünde görüş bildirdiğini hatırlatan Gül, ihtisas komisyonunun anayasaya aykırı olduğunu söylediği bir tasarının senatoda nasıl oylanacağını merakla beklediğini belirtti. Gül, şöyle konuştu:
"Ümit ederim ki senatörler böyle bir yanılışın içine düşmezler. Türkiye'de yasak olmayan bir şey Fransa'da yasak. Yani bizim beğenmediğimiz bir fikir, beğenmediğimiz, onaylamadığımız, kabul etmediğimiz bir fikir, resmi görüşlerimize aykırı olan bir fikir arkasında şiddet yoksa Türkiye'de konuşulabilir, yazılabilir. Ama Fransa gibi bir ülkede devletin resmi görüşünün dışındaki bir fikri beyan etmek suç olacağı gibi bir de cezai müeyyidesi olacak. Doğrusu bu akıl almaz bir şey. Eminim ki Fransa'nın aklı başında, tecrübeli senatörleri, fikir adamları bizim fikrimize katılmasalar bile böyle bir yasanın Fransız demokrasisini çok gölgeleyeceğini görürler ve böyle bir yasaya dur derler. Bu kişisel seçim oyunlarıyla ilgili bir yasa gerçekten büyük bir ülkeye yakışmıyor. Şüphesiz ki gerçekleşirse Türk-Fransız ilişkilerine çok büyük bir darbe vuracaktır."
- AKSARAY