Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yüzde 100 Futbol" Programına Katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birçok şu andaki yabancı futbolcuyla diyelim ki 2019'a kadar anlaşmalar yapılmış.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birçok şu andaki yabancı futbolcuyla diyelim ki 2019'a kadar anlaşmalar yapılmış. Şimdi 2019'a kadar anlaşmalar yapıldığına göre; bunun üzerinde herhangi bir spekülasyon yapmaya gerek yok. Çünkü bu bir defa yürüyen bir süreç. 2019'dan sonrasına yönelik Türkiye Futbol Federasyonu bu işi bence tüm kulüplerle oturup masaya yatırmalı ve bundan sonraki süreci nasıl sürdürelim, nasıl yürütelim onun üzerinde durmalarında fayda var." dedi.
NTV ve NTV Spor'da yayınlanan "Yüzde 100 Futbol" programına katılan Erdoğan, sunucu Murat Kosova ile eski milli futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen'in sorularını yanıtladı.
Rıdvan Dilmen'in "Hiç kırmızı kart gördünüz mü?" sorusuna Erdoğan, "Bir kere. Çok da aslında ciddi bir şey değildi ama Anadolu Hisarı Stadı'nda yanılmıyorsam Yıldız'la oynuyorduk. Takım kaptanıyım aynı zamanda, takım kaptanlığının verdiği itirazı yaptım. Çıkardı bana kırmızı kartı gösterdi. Hayatımda bir kırmızı kart vardır, odur. Başka yok." karşılığını verdi.
Erdoğan'ın İETT eski oyuncusu olan takım arkadaşları Nevruz Şerif, Arif Özgülüş, Bülent Azaklı'nın Erdoğan'ı anlattığı videonun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azaklı'nın iyi bir kaleci olduğunu ve kendisiyle irtibatının devam ettiğini dile getirerek, "Aile de enteresan bir aileydi, bütün bizim maçlara ağabeyleri mutlaka gelirdi. Şu anda da hala sürekli, zaman zaman görüşüyoruz. Nevruz, milli takımlar hocaları arasında. Ben onun da futboluna hakikaten çok çok hayrandım. Çok zarif, çok seri, süratli, gole de çok yakın bir forvetti." diye konuştu.
Kosova'nın, programın yapıldığı 3. İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadı'nın açılışında Erdoğan'ın gol vuruşlarına değinmesi üzerine, Dilmen, "Hiç unutmuyorum ramazandı ve Diyarbakır'dan gelmiştiniz. Belki de yolda açtınız iftarı bilemiyorum. Sıcak hava..." sözleri üzerine Erdoğan, "Ben de mütereddittim. Oruç, uzun yoldan geliyoruz, bu sahada millete rezil olmak da var." dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın, Erdoğan'ın İETT'de futbol oynadığı dönemi anlattığı videosuna da yer verildi.
Dilmen'in, annesi Tenzile Erdoğan'ın futbolculuğa nasıl baktığına yönelik sorusu üzerine Erdoğan, "Camialtı'nda da İETT'de de öyle bir sorunumuz yoktu ama Camialtı'na gitmeden önce Erokspor'dayken anacığım formamı evde yıkardı, kuruturdu. O hiç 'Niye oynuyorsun, niye böyle çamur oldu?' falan yok; o alır yıkar, hatta daha da ileri gider ütüler, formamı bana verirdi. Ben de kulübe götürür formayı teslim ederdim. Onlar başka." dedi.
"Bu açığı da gidermek lazım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3. İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda mescit, şapel ve sinagog bulunduğuna değinilerek sorulan soru üzerine, şöyle konuştu:
"Bu konuda başkanın (Göksel Gümüşdağ) bu hassasiyeti bana göre takdire şayan. Çünkü futbolcu da seyirci de olayı hep birlikte düşünmek lazım. Burada hem şapelin hem de sinagogun olması, bunun yanında mescidin olması... Seyirci var ibadetini yapacak, diyelim ki tam namaz saatine rastlıyor ama maçı da seyretmek istiyor. Böyle bir yer olması halinde, o zaman hemen mescide iner, namazını kılar. Müslüman için bu. Öbür tarafta konuklardan gelenler var, Hristiyan veya Musevi olanlar var. Onlar da gelip yine oradaki onlara tahsis edilmiş yerde ibadetini yapıp o da ona göre maçı izleme fırsatını bulur. Bunu ülkemizde hepsi yapıyor mu? Maalesef bütün stadyumlarda bu yok. Bence bu açığı da gidermek lazım.
Bazı uluslararası havalimanlarında bunu görürsün ama birçoğunda görmezsin. Biz de ben hep arkadaşlarıma söylerim, 'Havalimanlarımızda mescitlerimiz muhakkak olmalı ki var, bunun yanında aynı şekilde Hristiyan, Musevi, bu yolcular da düşünülerek, onlara da bu tür yerler yapılsın.' İbadetini yapar veya yapmaz, o bizi ilgilendirmez, o onun kendi sorunudur. Bunun için de hep benim örneğim şudur. Kardeşim, Darülaceze'ye git, içinde mescidi görürsün, hemen yanında şapeli, sinagogu da görürsün. Niye? Sultan Abdülhamit, Darülaceze'yi yaparken sadece Müslüman acezeleri değil, Müslüman olmayan vatandaşını da düşünmüş. Çünkü orada onlara da bakıyor. Onların da o tür manevi ihtiyaçlarını karşılamak için o adımları da atmış. Ben belediye başkanlığım zamanında Alemdağ'da, Darülaceze'nin bir örneğini orada da yaptım. Aynı uygulamayı ben orada da yaptım. Orada da vardır. Bunları bizim yapmamız lazım. Antalya'da, başbakanlığımın ilk dönemleri, biz Dinler Bahçesi yaptık. Orada da var, Belek tarafında. Bunları niye yapıyoruz? Biz dünyaya bazı mesajlar verelim, 'Siz her ne kadar bu işlerde dürüst ve samimi değilsiniz de bizim dinimiz bize bunları yapmamızı tavsiye ediyor. Biz de bu tavsiyenin gereğini yerine getiriyoruz."
Dilmen'in "Bizde ırkçılık yok" yorumuna Erdoğan, "Yasak zaten, dinen yasak. Yapanlar var o ayrı." şeklinde karşılık verdi.
Yabancı kontenjanı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı kontenjanına yönelik soruya, şu yanıtı verdi:
"Şu anda yasa neyi emrediyorsa, neye amirse, şüphesiz ki bütün kulüpler onu yapıyor. Özellikle, bizim futbol kulüplerimiz, futbolcuyu niçin hazırlar? Milli Takımımız için hazırlar. Milli Takıma hazır olabilmek için bir defa oyuncunun oyun saatinin, oyun dakikasının, miktarının fazla olması lazım. Ne kadar bir futbolcu fazla oynarsa, görev alırsa, süre alırsa o zaman Milli Takıma adaylık noktasında da onun şansı o kadar artacaktır. Ama bizim şimdi diyelim ki en güçlü takımlarımızda biz istikbal vadeden veya beklediğimiz futbolcularımız olmazsa, bizim oradaki şans yüzdemiz eksilir. Biz yine de yurt dışında oynayan futbolcularımızı, lejyonerlerimizi almak suretiyle takım oluşturmaya çalışıyoruz. Dünyaya baktığımızda, dünyada da seyirci çekebilmek için ne yapıyorlar? Transfer yapmak suretiyle, o kulüpler çok ciddi rakamları harcıyorlar. Benzer şey bizde de var. Fakat birçok şu andaki yabancı futbolcuyla futbolcuyla diyelim ki 2019'a kadar anlaşmalar yapılmış. 2019'a kadar anlaşmalar yapıldığına göre, bunun üzerinde herhangi bir spekülasyon yapmaya gerek yok. Çünkü bu yürüyen bir süreç. 2019'dan sonrasına yönelik Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bu işi bence tüm kulüplerle oturup masaya yatırmalı ve 'Bundan sonraki süreci nasıl sürdürelim, nasıl yürütelim?' üzerinde durmalarında fayda var. Yabancı futbolcu olmasın mı? 'Hiç olmasın' mantığı bir defa yanlış bir mantık. Bu olacak bir şey değil. Çünkü onların da bizim futbolumuza katacakları çok şey var. Bunun yanında onların vereceği bu katkı, bir de tribünlere de ayrı bir hareket, canlılık getirecektir. Bunları da görmemezlikten gelemeyiz."
"Devşirme sporcularla ilgili düşünceniz nedir?" sorusunu Erdoğan, "İngilizler oynatıyor, Fransızlar oynatıyor. Keşke kendi tohumlarımızdan, kendi topraklarımızdan yetişse ama bu olmuyorsa ve bu dünyanın da bir gerçeğiyse, buna da böyle tamamıyla ters bakmanın bana göre pek de faydası olmaz diye düşünüyorum. Nasıl ki yabancı futbolcuyu oynatma noktasında 'Elastiki davranalım, bu olabilsin' diyorsak, devşirme demeyi de uygun bulmuyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kabul eden, tabii ki ekstra olacak, zayıf falan olmayacak.
Şu anda sıkıntısı var, Allah şifalar versin, mesela Naim Süleymanoğlu, Halil... Bunlar geldiler, ne oldu? Halterde Türkiye'ye sınıf atlattılar, bir dönüşüm, değişim yaşattılar. Atletizmde de son olarak Azeri kardeşimiz, o da şampiyon oldu. Etiyopyalı kızımız hakikaten bize şampiyonluklar getirdi. Böyle olduğu zaman, onlar da arkadan bir çekim alanı oluşturuyor, birilerini çekiyor." şeklinde yanıtladı.
(Sürecek)