Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Başkanı'nın kimliklerini paylaştığı gerekçesiyle tutuklanan İbrahim Haskoloğlu sessizliğini bozdu
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Başkanı Hakan Fidan'ın kimliklerini paylaştığı gerekçesiyle kişisel bilgileri hukuka aykırı yolla ele geçirmek suçundan tutuklanan gazeteci İbrahim Haskoloğlu'ndan ilk açıklama geldi. Haskoloğlu, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Müvekkilim, devlet yetkililerine durumu bildiriyor. Üstüne düşen her şeyi aylar öncesinden yapıyor. 3 ay bekledikten sonra o tweeti atıyor müvekkilim. Bunları ispatlayacağız delilleri var." dedi.
İçişleri Bakanlığı, Twitter adresi üzerinden üzerlerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan'ın fotoğraf ve bilgilerinin olduğu kimlik kartlarını paylaşan gazeteci İbrahim Haskoloğlu hakkında şikayette bulunmuştu.
TUTUKLANDI
Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Haskoloğlu hakkında, kişisel bilgileri hukuka aykırı yolla ele geçirmek suçundan soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında Haskoloğlu hakkında bu suçtan gözaltı kararı verildi. Bunun üzerine harekete geçen İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, İbrahim Haskoloğlu'nu Üsküdar'daki evinde gözaltına aldı. Haskoloğlu akşam saatlerinde de tutuklandı.
"DURUMU YETKİLİLERE BİLDİRMİŞTİ"
Cumhuriyet'ten Rabia Azra Sözcü'nün haberine göre; Haskoloğlu, tutukluluğunun ardından avukatı aracılığıyla ilk kez açıklama yaptı. Avukatının yaptığı açıklamada, "Müvekkilim önceki gece tamamen hukuka aykırı bir şekilde, baskın yapılırcasına bir gece vakti evinde gözaltına alınıyor. Evinde yapılan aramada, iş için kullandığı bilgisayar, telefon ve elektronik eşyalarına el konuldu. Şu an incelemede, biz de rapor bekliyoruz. Bu durum esasında devlet yetkililerini bildiriyor. Mustafa Şentop dahil, iktidar partisinden birkaç milletvekiline bildiriyor. Bakanlar, SİBERAY, Emniyet Genel Müdürlüğü, İletişim Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı'na bildiriyor ve en son Milli İstihbarat Teşilatı'na bildiriyor. Üstüne düşen her şeyi aylar öncesinden yapıyor. 3 ay bekledikten sonra o tweeti atıyor müvekkilim. Bunları ispatlayacağız delilleri var bizde, ancak şu an telefon ve bilgisayara el konulduğu için bir şey yapamıyoruz. Bir bilirkişi incelemesi yapılacak. En geç iki hafta içerisinde bu raporun çıkmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
"BU HABERİ PAYLAŞAN İLK KİŞİ HASKOLOĞLU DEĞİL"
Haskoloğlu'nun avukatı, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"İçişleri Bakanlığı'nın bu olaya yeterli özeni göstermeyip, kendisini yargılamaları yüzünden çok üzgün çünkü yanlış bir şey yaptığını düşünmüyor. Avukatları olarak biz de ortada bir suç olduğunu düşünmüyoruz. Müvekkilimin paylaşımlarına bakıldığında, MİT Müsteşarı ve Cumhurbaşkanı'nın kişisel bilgilerinin üzerini kapattığı görülmekte. Hukuki olarak haklı olduğumuzu düşünüyoruz. Öncesinde elinden geleni yapıyor, bizzat Ankara'ya giderek tüm yetkilileri bilgilendirmeye çalışıyor. Bu haberi ilk paylaşan müvekkilim İbrahim Haskoloğlu değildir. Bir YouTuber da bu haberleri paylaşıyor, bir kaç ana akım medya sunucularına da bu haber gidiyor. Ancak müvekkilimin daha göz önünde olması ve bilinirliği açısında ihale onun başına patlıyor.
"AİLESİ PERİŞAN OLDU"
Ailesi gerçekten perişan. Herkes o kadar üzgün ki. Abisi, ablası... Hepsinin gözyaşları sel oldu. Çok açıklama yapmak istememekle birlikte mahkeme süresini bekliyorlar. Ailede oğullarının gazetecilik yaptığını ve bir suçu olmadığına emin. Müvekkilim söylediği şey, 'Bu olayda benim dışımda hemen hemen bütün gazetecilerin haberi var, bu veriler onlara da gönderildi ama kimse bu işin üzerine gitmedi. Ben vatandaş ve bir gazeteci olarak üzerime düşeni yaptım. Çok büyük bir pişmanlığım yok tek üzgünlüğüm keşke bu olay bu şekilde çözülmeseydi. Bütün kamu kuruluşlarıyla birlikte elimden gelen her şeyi yapmaya hazırdım. Tek ricam bu konunun siyasi rant malzemesi yapılmaması' dedi. Bu ülkede insanların verilerinin sızdırılması konusunun araştırılmasını, meclise taşınmasını ve bir önerge verilmesini istiyoruz. Verileri sızdıranlar dışarda ancak masum olan müvekkilim tutuklandı. Bu ülkede özgür gazetecilik namına İbrahim Bey'in arkasında olması gerekiyor. Basın hürdür, sansür edilemez. Hiç kimse yaptığı bir haber nedeniyle cezaevine konulamaz. Bu olay siyasetten daha önemli bir konu. Bu bir milli güvenlik konusu. İnsanlar tarafından 'Neden Cumhurbaşkanı'nın resmi paylaşıldı?' gibi eleştiriler geliyor. Müvekkilimin bu konuya da bir açıklaması oldu. Kendisi 'Ben Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu gibi isimler gelseydi onları da paylaşırdım. Özellikle dikkat çeksin diye Cumhurbaşkanı'nı gönderdiler' dedi."