Cumhurbaşkanı Erdoğan TEKNOFEST'te! Gençlere rehber olacak anısını bir kez daha anlattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun'da düzenlenen TEKNOFEST'te eski ABD Başkanı Bush'la ilgili bir anısını anlattı. Erdoğan, "Henüz başbakan olmamıştım. Amerika'ya yaptığım ziyarette Bush'a 'Hani terörle mücadelede bize gerekli destekleri verecektiniz?' diye sordum. Dedi ki 'Bunlar verilmiyor mu?' Bize o zamanın şartlarında İHA'ları verdiler ama sonra aldılar. Allah rahmet eylesin Özdemir bey bizim bu halimizi görünce çocuklarıyla beraber masaya oturup bu adımları attılar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Salı gününden beri Samsun Çarşamba Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST'i ziyaret etmek için kente geldi. Öğle saatlerinde alana giden Erdoğan, burada vatandaşları selamladıktan sonra kürsüye çıktı.
Teknolojiye ve savunma sanayiine ilişkin önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TEKNOFEST bizim, TEKNOFEST farklı bir gençlik. Tüm gücüyle ülkemizin geleceğine farklı bir ufuk çizgisi. 2018'de günlük katılımcı sayısı 550 bin gibi bu tür bir etkinliğe göre fevkalade bir sayı olarak gerçekleşmişti. Bugün sadece yarışmacı başvurusu 600 bine yaklaşan bir TEKNOFEST yaşıyoruz. 81 vilayette ve 107 ülkeden katılan 600 bin gencimizin 40 ayrı dalda yarıştığı şölene dönüştü." dedi.
BUSH'LA İLGİLİ ANISINI ANLATIP ÖZDEMİR BAYRAKTAR'I ANDI
Gençlere seslenen Erdoğan, eski ABD Başkanı Bush ile ilgili bir anısını da anlattı. Erdoğan, "Henüz başbakan olmamıştım. Amerika'ya yaptığım ziyarette Bush ile İHA konusunu ele aldık. 'Hani terörle mücadelede bize gerekli destekleri verecektiniz?' diye sordum. Dedi ki 'bunlar verilmiyor mu?' Ve hemen Condoleezza Rice'yi çağırdı. Bize o zamanın şartlarında 24-48 saat aralığı ile İHA'ları verdiler ama sonra çekip aldılar. Allah rahmet eylesin Özdemir bey bizim bu halimizi görünce çocuklarıyla beraber masaya oturdular ve süratle adım attılar" dedi.
"TÜRKİYE'NİN İHTİYACI TEKNOFEST KUŞAĞIDIR"
Erdoğan açıklamalarına şu sözlerle devam etti: "Bir teknoloji etkinliğinin bu derece benimsenmesi gerçek anlamda bir zihni devrimdir. Bazıları gençlerimizi harflerle kuşaklara ayırarak umutsuzluk ateşi yakmaya çalışırken asıl gerçek burada karşımızda duruyor. Türkiye'nin gerçeği de ihtiyacı da TEKNOFEST kuşağıdır. Her kim, bu gençliğe bakıp ülkesinin ve milletinin aydınlık geleceğini değil de başka şeyler görüyorsa dönüp kendi zihnini, gönlünü sorgulasın. Bu gençlik bir asır önce Çanakkale'de yedi düveli dize getirmişti.
"BİZE SAVUNMA SANAYİ ÜRÜNÜ VERMEYEN ÜLKELERE İHRACAT YAPAR HALE GELDİK"
Bu gençlik, bir asır önce milli mücadeleyi zafere ulaştırmış, düşmanı denize dökmüştü. Bu gençlik Cumhuriyet tarihi boyunca hep demokrasinin, kalkınmanın, istiklali ve istikbalinin yanında yer alarak ülkesini yüceltmiştir. Bu gençlik bizim de yanımızda yer almış, en büyük güç ve moral kaynağımız olmuştur. Sadece 15 Temmuz'da yazdığı destan bile başlı başına bir olaydır. Biz insanımıza güvendik. İnsanımıza yol açtık, imkan verdik. Ve sonuçta tüm dünyanın hayranlıkla izlediği bir yere geldik. Dün bize parasıyla savunma sanayi ürünü vermeyen ülkelere ihracat yapar hale geldik.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Bir teknoloji etkinliğinin bu derece benimsenmesi gerçek anlamda bir zihni devrimdir. Bazıları gençlerimizi harflerle kuşaklara ayırarak umutsuzluk ateşi yakmaya çalışırken asıl gerçek burada karşımızda duruyor. Türkiye'nin gerçeği de ihtiyacı da TEKNOFEST kuşağıdır. Her kim, bu gençliğe bakıp ülkesinin ve milletinin aydınlık geleceğini değil de başka şeyler görüyorsa dönüp kendi zihnini, gönlünü sorgulasın. Bu gençlik bir asır önce Çanakkale'de yedi düveli dize getirmişti. Bu gençlik, bir asır önce milli mücadeleyi zafere ulaştırmış, düşmanı denize dökmüştü. Bu gençlik Cumhuriyet tarihi boyunca hep demokrasinin, kalkınmanın, istiklali ve istikbalinin yanında yer alarak ülkesini yüceltmiştir. Bu gençlik bizim de yanımızda yer almış, en büyük güç ve moral kaynağımız olmuştur.
Bu gençliği şimdi TEKNOFEST Karadeniz'de görüyorum. Türkiye kendi teknolojisini, sanayi ürünlerini geliştirmek için yola çıktığında biz gençlerimize güveniyorduk. Birileri ise gençlerimizi küçümseyerek, zihin dünyalarını karıştırarak bozgunculuk peşindeydi. Zaman bizim haklı olduğumuzu göstermiştir.
"SİHA'LARIMIZ 30'DAN FAZLA ÜLKEDE BİZİ TEMSİL EDİYOR"
Bugün sadece SİHA'larımız dünyanın 30'dan fazla ülkesinde ülkemizi temsil ediyor. Bu araçlara entegre edilen cihazın ve mühimmatın üretimini de biz yapıyoruz. Samsun'da ilk defa sizlerin takdirine sunulan Kızıl Elma SİHA'mız dünya harp tarihinde oyun değiştirici bir hamle olarak görülmektedir. Dünyanın her yerinde teknolojik atılımların öncüsü savunma sanayisidir. Bu tür ürünler hayatın diğer alanlarına da teşmil edilir. İHA'larımız lojistikten tarıma kadar pek çok farklı mecrada kendilerine uygulama alanı bulmaya başlamıştır. Her bir gencimizin gözünde ülkemizi teknolojinin gücü üzerinde büyütmenin dirayetinin ışığı parlıyor.
"ULAŞAMADIĞIMIZ GENÇLERİMİZİ DE TEKNOFEST ŞÖLENİNE DAVET EDECEĞİZ"
Ülkemize 20 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırdık. Göreve geldiğimde yüzde 20 yerli milliydi, şimdi yüzde 80 savunma sanayisine sahibiz. 2023 hedeflerimizi hayata geçirdik. Sizler de 2053 vizyonuyla 2071 vizyonuyla çok daha ilerilere taşıyacaksınız. Sizlerin her birini teknoloji elçilerimiz olarak görüyorum. Zehir gibi çalışan beyinleri ve enerjileriyle kendilerine ulaşamadığımız gençlerimiz var. Her yıl zemini daha da genişleyen TEKNOFEST sayesinde onları da bu şölene davet edeceğiz. Türkiye'ye yakışan 1 milyon, 2 milyon, 3 milyon yarışmacılı teknoloji festivalleridir. Türk dünyasının özellikle birikimini ülkemizde toplayan bir cazibe merkezi haline gelmeliyiz. Bir fikrim var diyen gençlerin, yurtdışına gitmeyi düşündüğü değil, diğer gençlerin ülkemize akın ettiği bir teknoloji iklimi inşa etmeliyiz. Bunun ilk tohumları ekildi, ilk çiçekleri boy göstermeye başladı.
"GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ"
Bunun için ülkemizde huzuru, istikrarı, barışı, demokrasiyi, kalkınmayı güçlü tutmamız gerekiyor. Dünyada haksızlık ve adaletsizlik yanında sefaletin, yıkımların hakim olduğu pek çok yer var. Coğrafyamızın her yerinde bu can yakıcı hadiselerin yaşandığı yerleri sayabiliriz. Türkiye birliğinden, beraberliğinden aldığı güçle kendini istikrar ve huzur sembolü olarak ayrıştırmaktadır. Ülkemizin böyle bir coğrafyada, böyle bir devlet geleneği etrafında zayıf olmak gibi bir şansı yoktur. Biz siyasi, ekonomik, teknolojik, diplomatik, askeri, sosyal, kültürel bakımdan güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde bizi Suriye'den, Ukrayna'dan, Bosna'dan beter ederler."