Erdoğan: Okulların Zorla İmam Hatiplere Dönüştürüldüğü Yalandır, Önce Ben Karşı Çıkarım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öğrencilerin zorla imam hatiplere kaydedildiği, okulların zorla imam hatiplere dönüştürüldüğü gibi haberler yalandır, yanlıştır, kasıtlıdır, çarpıtmadır. Önce ben karşısında dururum." dedi.
İstanbul'da Önder mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde okulların imam hatip okullarınadönüştürüldüğü yönündeki iddialara cevap verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öğrencilerin zorla imam hatiplere kaydedildiği, okulların zorla imam hatiplere dönüştürüldüğü gibi haberler yalandır, yanlıştır, kasıtlıdır, çarpıtmadır. Önce karşısında ben dururum. Bunları köpürtenler, kendileri baskıcı ve faşist olduğu için herkesi de öyle zannediyorlar. Bizim zorlamayla, baskıyla hele hele toplum ve siyaset mühendisliğiyle asla işimiz olmamıştır, olmayacaktır. Gözleri açık olanlar için durum bellidir. İdraki bağlanmamış olanlar için hakikat apaçık ortadadır. İmam hatiplere olan ilgi zorlamanın değil, gönül bağının eseridir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Bu yıl ikincisi düzenlenen İmam Hatip Gençlik buluşması vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan, hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu güzel programı tertip eden İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği'nin kıymetli yöneticilerine, katkı veren tüm kurum ve kuruluşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet anlayışıyla geleceğe yönelik aidiyet duygularını sizlerle paylaşmayı hedefleyen bir Cumhurbaşkanınız olarak geleceğimizin ve bu programın hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum.
Bu coşkulu manzaraya şükretmemek mümkün mü? Siz gençlerimizin gözlerindeki muazzam parıltıyı görüp de duygulanmamak mümkün mü? Şu gençlikle gurur duymamak mümkün mü? Elhamdülillah ya Rab sana binlerce kez şükürler olsun. Ya Rab lütfun karşısında mahçubiyet duyuoruz. Şahsıma şu güzelliği, şu iftihar tablosunu yaşattığın için sana sonsuz hamdediyorum. Kelamullahla habibi edibin Muhammed Mustafa aşkıyla büyüyen şu gençleri muhafaza eyle ya Rabbi! Milletimizin birliğine beraberliğine, kardeşliğine kastedenlere fırsat ver me ya Rab! Şüphesiz kuvvet ve kudret sahibi olan sensin! Sen bir şey dilediğinde sadece 'ol' dersin ve o olur. Senden başka zafer sahibi yoktur. Velagalibe illlallah. Sen bağışlayansın ve esirgeyensin. Sen duaları kabul edensin. Bizi kapından mahsun çevirme ya Rab! Bu geceden itibaren kalkacağımız sahurlarımızın, yarından itibaren oruçlarımızın, eda edeceğimiz namazların, okuyacağımız Kur'an-ı Kerimlerin hürmetine bizi ve tüm müslümanları her türlü zilletten sen muhafaza eyle ya Rab
"ADNAN MENDERES VE TEVFİK İLERİ'Yİ RAHMETLE ANIYORUM"
Tek parti döneminde kapatılan bu okulları 1951'de tekrar açan merhum Başbakan Adnan Menderes'e, onun Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'ye rahmet diliyorum. İmam Hatiplerin kök salmasına vesile olan Mahmud Celalettin Ökten hocamızı bu vesile ile tazimle yadediyorum. İsimlerini tek tek sayamadığımız büyük davaya gönül vermiş, katkı sunduğum herkese şükranlarımı sunuyorum. Gençler sizleri üniversite kapılarından çevirdiler. Sabrettik, sabrettiniz. Unutmayın "Sabreden kimse zafere ulaşır". Atalarımız der ya, sabrın sonu selamettir. Bu sabrın sonunda hamdolsun, bütün okullar kapatılmıştı. 600 binden 60 bine indirilmişti. Fakat şimdi devran değişti. Şimdi isteyen istediği okula gidiyor mu? Katsayılar kalktı mı?
"KUTLU MÜCADELEMİZİN EN GÜZEL MEYVESİ İMAM HATİP'TİR"
Sizden başarılı olmanızı, ilimde irfanda rekabet istiyorum. Başarılarınız bizim iftihar vesilemiz olacaktır. Omuzlarında Fatih'in emaneti taşıyan şu gençliğin, Asım'ın neslini yetiştirmek için gerçekten çok emek verildi. Baskılar ve mücadeleler sonunda bugünlere geldik. 4 çocuğu İmam Hatip'ten mezun olarak bir baba olarak, okulların kapısında bir anne ve baba olarak çok çile çektik. Hiçbir şey bize altın tepside sunulmadı. Başardığımız herşey önce Allah'ın yardımına ve verdiğimiz samimi mücadele ile fedakâkarlıklara borçluyuz. Buralara adeta tırnaklarımızla kazıyarak geldik. İmam hatipler kutlu mücadelenin en güzel meyvesidir.
"SİZ SEFERLE EMROLUNDUNUZ ZAFERLE DEĞİL! SEFER SİZDEN..."
Bu okulların harcı çimento, kumla değil, özveriyle, çileyle, fedakârlıkla yoğurulmuştur. Bu okulların duvarında her bir tuğlasında samimiyet vardır, halis inanç vardır. İmam hatipler bu milletin halis niyetiyle oluşturduğu kurullardır. Bu okulların sahibi 7'den 70'e milletimizin ta kendisidir. Kimileri ısrarla bu okulları karalamaya çalışıyor. Yalan yanlış iftiralarla İmam Hatiplere olan ilgiyi gölgelemeye çalışıyor. Neden, niçin? Rekabetse rekabet olsun. Başı açık kızın da, başı örtülü kızın da hepsi üniversitede rekabet etsinler, yarışsınlar. Eğitim öğretimde özgürlüğün önüne kimse geçemez. Biz var oldukça ülkemizde bunun önünü kimse tıkamayacak. Sizlerden gayret istiyorum ve unutmayın siz seferle emrolundunuz, zaferle değil. Sefer sizden zafer Allah'tan.
"AYRIMCILIK AYIBINI UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ"
Bunları köpürtenler kendileri baskıcı ve faşist olduğu için herkesi öyle zannediyorlar. Bizim zorlamayla, baskıyla hele hele toplum ve siyaset mühendisiyle asla işimiz olmamıştır, olmayacaktır. Gözleri açık olan, idraki bağlanmamış olanlar için hakikat apaçık ortadadır. İmam Hatip'e olan ilgi zorlamanın değil, gönül bağının eseridir. Bu okullar milletin beklentilerine tercüman oluğu için böylesine ilgi ve kabul görmektedir. Geçmişte bu tür yollara başvuranların tersine hiçbir zaman başkalarına dayatma içinde olmadık. Milletimizin kılına, kıyafetine, ibadetine, meşrebine ve evlatlarının hangi okula gideceklerine karışmadık. Mesleki eğitim sistemin tamamına uygulanan İmam Hatiplilere uygulanan ayrımcılık ayıbını unutmadık unutmayacağız. 28 Şubat'ın ayıbını biz ortadan kaldırdık.
"MERHUM CELALETTİN HOCAMIZIN BU HATIRASINI UNUTMAYIN"
İmam Hatipler 15 Temmuz ruhunun ta kendisidir. İmam Hatipli demek, dinini, değerlerini, diyanetini en iyi şekilde öğrenen ve yaşayan kişidir. İmam Hatipli demek tarihe vakıf, üstadın veciz ifadesiyle "Zaman bendedir ve mekân bana emanettir" şuuruyla bir gençliktir. "Kim vardır?" denilince sağına soluna bakmadan "Ben varım" diyen bir gençliktir. İmam Hatipli demek, ülkesine, vatanına, bayrağına, ezanına ve bunları temsil eden istikbal ve istiklal davasına öncülük eden ve talip eden bir gençliktir. Haksızlıkla, hukuksuzlukla, şiddetle meşru olmayan hiçbir işte imam hatipli asla yanyana gelmez, gelemez. FETÖ gibi ihanet çeteleri, günümüzün Haşhaşileri bu kutlu çatı altında kendilerine istismar zemini bulamamışlardır. Buradan sizlere eskilerin deyimiyle hüdainabit bir insan olan Celaleddin Öktem Hocanın bir hatırasını nakletmek istiyorum. Hocamız kimi zaman elinde süpürgeyle temizlik, kimi zaman tamirat yapar ardından sınıfına geçip öğrencilerine ders verirdi.
Kendisi Arapça, Farsça ve Fransızcayı iyi derecede bilen, İslami ilimlerle birlikte Batı ilim ve düşüncesine hakim bir hocamızdı.
"KATSAYI ZULMÜNE TAKILAN EVLATLARIM YURTDIŞINA GİTTİ"
Bizim tarih, kimya, matematik, fizik okuduğumuzu bilmiyorlardı. Bizim diplomamızı üniversiteye almıyorlardı. Diyorlardı ki, gidip liseden diploma alacaksınız. Ben İmam Hatip lisesi diplomasıyla üniversiteye girmedim kalktım Eyüp Lisesi'nin diplomasıyla girdim. Halbuki ben lise derslerini İmam Hatip'te okumuştum. Benim kendi evlatlarım Boğaziçi Üniversitesi'ne girecek puanı aldığı halde katsayı engeline takıldı. Ben de mecburen yurtdışına eğitime göndermek zorunda kaldım. Bir evladım gidip Harvard'da master yaptı. Büyük kızım dünyada çok önemli üniversitelerden birinde hem mastır hem doktora yaptı.
"OKULLARIMIZA TEK PARTİ BÜROKRATLARI ZORLUKLAR ÇIKARDI"
Türlü zorluklardan sonra açılan bu okullar için tek parti döneminden kalan bürokratlar çok ciddi zorluklar çıkarıyorlardı. Celaleddin Hocamız, kendi ifadesiyle cehenneme seccade sermeyi reddettiği için bir müddet sonra okul müdürlüğünden görevden alınmıştır. Allah ve ahlâk demenin yasak olduğu o kara günlerde mücadelesine ısrarla devam etmiştir. Celaleddin Hocamız çoğu zaman okul müfredatına yabancı dil, sosyoloji, kimya gibi derslerin verilmesine karşı çıkan hocalarla uğraştık. Kimi zaman Arapça derslerine karşı çıkan, Kur'an-ı Kerim'in latin harfleriyle okutulmasını isteyenlerle mücadele ettik. Merhum Bekir Topaloğlu hocamızın dönemin şartlarını anlatan hatırasını burada tekrarlamak istiyorum.
"MİDESİNE HARAM LOKMAYI KOYMAYAN GENÇLİK İŞTE BUDUR"
İstanbul İmam Hatip Okulu, ki mezun olduğum okuldur. Vefa'da ahşap bir binada eğitim veriyordu. Bir gün matematik öğretmeni Rasim Hoca çocuklara şunları söyler, "Öğretmenler Kurulu olarak toplanıp sizelri teprik etmeye karar verdik". Neden, "Şu okul bahçesinden sarkan meyva ağaçlarına günlerdir el sürmediniz. O ağaçtaki elmalara dokunmadınız. Sizi bunun için tebrik ediyouz" dedi. Hamdolsun, helal haram çok önemli. İşte bu gençlik Asım'ın nesli, inşallah midesine haram lokmayı koymadı.