Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet Bahçeleri Açılış Töreni'nde konuştu: (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İHA'larımızla, SİHA'larımızla, insansız denizaltı araçlarımız ve daha nice teknolojiyle bugünün savaş konseptini değiştirmeye devam ediyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İHA'larımızla, SİHA'larımızla, insansız denizaltı araçlarımız ve daha nice teknolojiyle bugünün savaş konseptini değiştirmeye devam ediyoruz." dedi.
Erdoğan, Beykoz Millet Bahçesi'ndeki, "İstanbul'un Fethi'nin 572. Yıl Dönümünde Millet Bahçeleri Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada, bugün aynı zamanda tarihteki en muhteşem destanlardan biri olan İstanbul'un fethinin 572'nci yıl dönümünü idrak ettiklerini söyledi.
29 Mayıs 1453'te taktik ve strateji dehası muzaffer bir komutanın inanmış ve hedefe kilitlenmiş bir orduyla İstanbul'u fethettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "53 gün süren kuşatma, henüz 21 yaşındaki Fatih'in liderliğinde göz kamaştıran büyük bir zaferle neticelendi. '53 gün ne mehabetli temaşa idi o, sanki halkın uyanık gördüğü rüya idi o, şimdi 500 sene geçmiş o büyük hatıradan, 53 günde o hengame görülmüş buradan.' Merhum Yahya Kemal, Üsküdar'dan fetih manzarasını 5 asır sonra işte bu mısralarla ruhlarımıza nakşediyordu. Çağ kapatıp çağ açarak bu zaferi milletimize hediye eden Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusunu rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. Fethin 572'nci seneidevriyesi mübarek olsun. Allah onu fetheden askerden, onu fetheden komutandan razı olsun." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un fethinin her şeyden önce bilginin, azmin ve inancın zaferi olduğunu vurgulayarak, "İstanbul, daha önce Osmanlı ordusu tarafından 4 kez kuşatılmış fakat bir türlü alınamamıştır. Fatih 19 yaşında tahta çıkar çıkmaz yeni metotlar, yeni teknikler, yeni silahlar geliştirmek için hemen kolları sıvadı, hummalı bir çalışmaya girişti. Aşılmaz denilen İstanbul surlarını aşmak için Saruca Usta'ya yeni toplar döktürdü. Gülleleri yüzlerce kiloyu bulan bu topları önce Edirne'de denedi, daha sonra İstanbul'a taşıttı. Tüm bu faaliyetlerin her bir aşamasını bizzat takip etti." diye konuştu.
6 Nisan'da başlayan kuşatmanın ilk bir ayında istenen neticenin alınamadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Fakat son 23 günde elde edilen başarılar dünya tarihine geçen bir zaferin taşlarını döşedi. Gemileri karadan yürüten Fatih, müjdelenmiş bir fethi dahiyane yöntemlerle adım adım inşa etmişti. Şurası oldukça önemlidir. 'Şahi' adı verilen bu yeni toplar surları dövmeye başladığında artık kuşatmanın seyri de değişmişti. İlk gedik Topkapı'da açıldı, ilk sancak Topkapı surlarında yükseldi. 29 Mayıs'ın öğlen saatlerine gelindiğinde İstanbul ve Ayasofya artık ebediyen bizimdi. 'Men sabera zafera' cümlesi bir kez daha kalplerde yankılandı. Dünya yeni bir devrin doğuşuna, yeni bir nizamın kuruluşuna 572 yıl önce işte böyle bir atmosferde şahitlik etti. İstanbul, hem medeniyetimize hem de bütün insanlığa o tarihten itibaren eşsiz katkılar yaptı. Bilimde, kültürde, sanatta, mimaride, aklınıza gelebilecek her alanda İstanbul, gökteki bir kutup yıldızı gibi parladı."
"Şahi topları dönemin savaş konseptini değiştirmiş, tarihe geçmiştir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1048'de Pasinler Ovası'nda, Hasankale'de ekilen tohumlar 1071'deki Malazgirt Zaferi'nde nasıl çiçek açtıysa, ardından hiç bitmeyecek bir gaza şuuruyla önce Varna'da, Niğbolu'da sonra Çaldıran'da, Ridaniye'de ve Preveze'de millet asli hüviyetini nasıl kazandıysa, İstanbul'un fethinin de milli kimliğin tüm dünyaya hem de gür bir sesle ilanı olduğunu ifade etti.
Fatih Sultan Mehmet'in sadece büyük bir komutan ve devlet adamı değil, aynı zamanda modern mühendisliğin öncüsü parlak bir alim olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fatih'in döktürdüğü Şahi topları dönemin savaş konseptini baştan sona değiştirmiş, tarihe geçmiştir. Ecdattan aldığımız bu birikimi, bu yenilik ruhunu bugün hamdolsun aynı şekilde yaşatıyor, gelecek kuşaklara aktarıyoruz. İHA'larımızla, SİHA'larımızla, insansız denizaltı araçlarımız ve daha nice teknolojiyle bugünün savaş konseptini değiştirmeye devam ediyoruz. İşte az önce Karadeniz'e Osman Gazi gemimizi uğurladık ve orada inşallah denizin altında artık araştırmalar yapıp, oralardan doğal gaz çıkaracak ve bu çıkaracağı doğal gazla vatandaşlarımızı çok daha rahatlatacağız." dedi.
"Teknofest gençliği, şanlı ecdadın izinden giderek Türkiye'ye yeni ufuklar açıyor"
"Yıllarca başkalarının kapısında bekletildiğimiz savunma sanayi alanında artık kapısı çalınan ülke haline geldik." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Genç mühendislerimiz, Fatih'ten ve fetihten aldıkları bu ruh meşalesini tüm ihtişamıyla elden ele taşıyor, her gün yepyeni destanlar yazıyor. Hatırlayın, ne yazıyorlardı duvarlara bu CHP'liler? 'Zulüm bin dört yüz elli üçte başladı.' diyen o müflis zihinlerin aksine TEKNOFEST gençliği, şanlı ecdadın izinden giderek Türkiye'ye yeni ufuklar açıyor. TEKNOFEST gençliği milletimizi kardan daha aydınlık bir istikbale taşıyor. Ben bu gençliği şu anda karşımda görüyorum. Ecdadın ruhunu şad edecek gençliğin bu gençlik olduğuna inanıyorum. Merhum Nurettin Topçu Hocamız bakınız ne diyor; 'Asırların icaplarına göre değişen şekil ve kalıplar ne olursa olsun ebedi yaşayacak olan ruh Fatih'lerin, Yavuz'ların, Yıldırım'ların ruhudur.' diyor. Evet genç kardeşlerim, işte bu cümlelerde anlatılan ruhu unutmayın sizler yaşatacaksınız. Türkiye'yi asırlık hayalleriyle inşallah sizler buluşturacaksınız. Şanlı bayrağımızı dünyanın dört bir köşesinde sizler dalgalandıracaksınız."
Kendilerinin artık gençlerin zamanının misafiri olduklarını belirten Erdoğan, günü geldiğinde, ömürleri boyunca şerefle taşıdıkları sancağı gönül huzuruyla gençlere emanet edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşallah siz de onu namusunuz bilecek, sizden sonra geleceklere aynı şuurla teslim edeceksiniz. Her karışında bir yiğidin yattığı cennet vatanımızı gerektiğinde canınız pahasına sizler koruyacaksınız. Mazluma umut, zalime kabus olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yüceltecek, yükseltecek, Allah'ın izniyle sizler güçlendireceksiniz. Tarihi şanlı zaferlerle dolu bu millet size bakacak, sizden cesaret alacak. Gözü yaşlı, gönlü mahzun olanlar size bakacak sizden umut devşirecek. Canınıza kastetmeye gelenler dahi sizde hayat bulacak. Büyük bir milletin, kahraman bir ecdadın, Fatih'in, Yavuz'un ahfadı olarak tüm insanlığa sizler örnek olacak, yol göstereceksiniz. Türkiye Yüzyılı'nı inşallah sizler inşa edeceksiniz. Ne diyor Arif Nihat Asya; 'Delikanlım işaret aldığın gün atandan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan, sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan, sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.'"
(Sürecek)