Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan ve Macaristan ziyaretlerinin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı: (2)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(Rusya-Ukrayna) (Donald) Trump döneminde, meseleye çözüm perspektifinden yaklaşan bir ABD yönetimi görürsek biz bu savaşı kolaylıkla bitirebiliriz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(Rusya-Ukrayna) (Donald) Trump döneminde, meseleye çözüm perspektifinden yaklaşan bir ABD yönetimi görürsek biz bu savaşı kolaylıkla bitirebiliriz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan ve Macaristan ziyaretleri dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
ABD başkanlık seçiminde zaferini ilan eden Donald Trump'ın başkanlığında ABD'nin Ukrayna- Rusya meselesine yaklaşımının ne yönde değişeceği ve savaşın gidişatına dair beklentilerine yönelik soruya Erdoğan, "Trump açık sözlü biri. Geçmişte (Angela) Merkel'e 'Ben NATO'ya şu kadar para veriyorum, sen Almanya olarak ne veriyorsun?' demişti. Merkel'den orada bir çıt dahi çıkmadı. NATO'ya Amerika'dan sonra en yüksek seviyede para veren ülkelerden birisi de biziz. Bu noktada NATO içinde en fazla savunma harcaması yapan ülkelerden biri Türkiye. Bu dönemde de biz Amerika Birleşik Devletleri karşısında onun rakamını yakalamayabiliriz ama ideal seviyede olan ülkelerden bir tanesi olarak yolumuza devam ederiz." yanıtını verdi.
NATO'nun asker hususunda bir sıkıntısının olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Asker sayısı itibarıyla zaten iyiyiz. Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde bazı Batı ülkelerinin Ukrayna'daki savaşın bitirilmesi için çaba sarf etmesi, orada çözümü hızlandırır. Biz, en başından beri hem Ukrayna'nın haklılığını ortaya koyduk hem bu savaşta barışın yanında yer almayı tercih ettik. Savaşın tarafı olmamız konusundaki yönlendirmelere kulak asmadık ve her iki tarafla da teması sürdürdük. Sorunların diplomasi yoluyla çözülebileceğine yönelik inancımızın Batı tarafından yeterince paylaşılmadığını gördük. Trump döneminde meseleye çözüm perspektifinden yaklaşan bir ABD yönetimi görürsek biz bu savaşı kolaylıkla bitirebiliriz. Daha fazla silah, daha fazla bomba, daha fazla kaos ve çatışma bu savaşı bitirmez. Daha çok diyalog, daha çok diplomasi, daha çok mutabakat barışın kapısını aralar. Biz her iki tarafı da aynı masa etrafında buluşturmayı başarmış bir ülkeyiz. Bunu defalarca yaptık ve yine yapabiliriz. Bu savaş artık bitmelidir. Biz gayretlerimizi barış için yoğunlaştırdık ve buna devam edeceğiz. Umarız yeni dönemde yeni başlangıçlar yapar ve tüm çatışmaların ve savaşların sona erdiği bir dünyaya kavuşuruz."
"Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda tam üyelik hedefimize bağlıyız"
Erdoğan, bir gazetecinin, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in "AB-Türkiye ortaklığının güçlenmesi ortak bölgemize fayda sağlayacaktır" paylaşımı ve bu konuda yeni bir gelişme olup olmadığını sorması üzerine, görüşmede von der Leyen'den henüz böyle bir tavır görmediklerini söyledi.
Hala görüşme aşamasında atılan adımlar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer bize hakikaten böyle bir açılım sağlarlarsa bunu paylaşırız. Gerek Dışişleri Bakanlığımız gerek Avrupa Birliği ile ilgili arkadaşlarımız muhatapları ile temaslarını sıklaştıracak. Biz de liderlerle görüşmelerimizde bu konuyu ele almayı sürdürecek ve inşallah hayırlı bir netice için gayret edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Herkesin Türkiye'nin potansiyelinin farkında olduğunu söyleyen Erdoğan, "Son dönemde Avrupa'nın Türkiye ile işbirliği konusundaki gayretleri de bunun göstergesi. Biz Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda tam üyelik hedefimize bağlıyız ve bununla ilgili adımlarımızı attık, atıyoruz. Avrupa Birliği ile siyasi bariyerlere takılmadan, eşit koşullarda ve göz hizasında bir ilişki biçiminden yanayız. Avrupa Birliği'nden kaybedilmiş zamanı telafi edecek hızda vizyoner bir yaklaşım bekliyoruz." diye konuştu.
Bunu Avrupalı muhataplarına her fırsatta söylediğini vurgulayan Erdoğan, "Gümrük Birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi konusunda adım atılması iyi bir başlangıç olacaktır. Bize verilen sözlerin tutulması Avrupa Birliği'nin de samimiyetini ortaya koyması açısından bir fırsattır. Çünkü biz verdiğimiz tüm sözleri tutarak o sınavdan zaten çoktan geçtik." ifadelerini kullandı.
"Bölgedeki güvenlik işbirliğini artırma adına önemli bir adım"
Türk Devletleri Teşkilatının 11. Devlet Başkanları Zirvesi'nde imzalanan sivil koruma mekanizması anlaşmasının, ileride teşkilatın ortak bir ordu kurmasının öncü adımları olup olmadığına yönelik soruya Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Bu, çok ileri bir ifade olur. Şu anda öyle bir görüntü söz konusu değil. İleride ortak bir ordu kurma gibi bir çalışma, bir gayret şu anda Türk Devletleri arasında bulunmuyor. Sivil Koruma Mekanizması Anlaşması, bölgedeki güvenlik işbirliğini artırma adına önemli bir adım. Afet ve acil durum müdahalelerinde koordinasyon sağlamak, devletlerimiz arasındaki derin işbirliklerini güçlendirecektir. Bu anlaşmanın temel amacı, afet ve acil durumlarda Türk Devletleri Teşkilatı üyelerinin dayanışmasını artırmaktır. Bu dayanışma bizleri afetlere ve afet sonrası süreçlere daha hazırlıklı ve dayanıklı kılacak. Biliyorsunuz bunun fikri temelini asrın felaketi sonrası ülkemizde düzenlediğimiz olağanüstü zirvede atmıştık.
Bu anlaşma, Türk Devletleri Teşkilatının birlik ruhunu biraz daha kuvvetlendirecektir. Afet ve acil durumlarda dost ve kardeşlerimizle dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu yaşayarak bir kez daha öğrendik. Ülkelerimiz arasında eğitim, tatbikat ve teknoloji transferi gibi konular gündemimizde ve bu konuda atılan adımlar var. Tüm bu gelişmeler, güvenlik alanında daha derin bağların kurulmasına yardımcı olabilir. Bu süreçler zaman alır ve çeşitli siyasi, ekonomik ve toplumsal dinamiklerden etkilenir. Çağımızda ittifakların, birliklerin ve uluslararası teşkilatların önemi birkaç kat artmıştır. Bu tip dayanışma temelli adımlar, teşkilatların gücüne güç katar."
"FETÖ ve benzeri tüm terör örgütleri, insanları mankurtlaştırıp kullanmak ister"
Bir gazetecinin, "Kırgızistan ziyaretinizin önemli gündemlerinden birinin de ülkedeki FETÖ okullarının Maarif Vakfına devredilmesi konusu olduğunu biliyoruz. Bu konuda bir ilerleme kaydedildi mi? Farklı ülkelerle de benzer talepleriniz vardı, beklentileriniz vardı. Örgüt elebaşının ölümünün Türkiye'nin bu mücadelesine olumlu katkısı olacağını değerlendiriyor musunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Her şeyden önce bu konu sizin de ifade ettiğiniz gibi Türkiye'yi adeta huzurlu kılan bir adım olmuştur. Kırgızistan, FETÖ'nün tutunmaya çalıştığı, örgütün hedefindeki ülkelerden biri. Son zamanlarda bu sinsi örgütle mücadele konusunda etkin adımlar atılıyor. Manas Üniversitesinde öğrencilere hitabımda, 'aklınızı kiralamaya, şahsiyetinizi gasbetmeye çalışanlara prim vermeyin' uyarısında bulundum. Çünkü FETÖ ve benzeri tüm terör örgütleri, insanları mankurtlaştırıp kullanmak ister. Bu anlamda terör örgütlerinin birbirlerinden farkları yok. Hepsi iradesiz, bilinçsiz, şahsiyetsiz kullanışlı robotlar ister ve onları hedeflerine saldırmakta kullanır.
FETÖ'nün faaliyet gösterdiği bütün ülkelere örgütün gerçek yüzünü anlatıyor, onların ve nesillerinin güvenliği için bu kanserli hücreyi kesip atmaları, onlarla mücadele etmeleri tavsiyesinde bulunuyoruz. FETÖ'nün taktığı maskelerin ne kadar çeşitli olabileceğini, örgütün hipnoz yöntemlerini, onlarla mücadelenin bir güvenlik meselesi olduğunu örnekleri ile izah ediyoruz. Bizi anlayanlar, tehlikeyi fark edenler Kırgızistan örneğinde olduğu gibi harekete geçiyor. Örgütün oluşturduğu tehlikenin farkında olanların sayısı artıyor. Bu artışı sağlamak için biz de gayretlerimizi hiç sonlandırmayacağız. Bu aynı zamanda bir terörle mücadele faaliyetidir. Terörle mücadelenin her şeklinden bir milim bile geri adım atmayız."
"FETÖ ve diğer tüm terör örgütleri ile mücadelemizde kararlıyız"
FETÖ ile mücadelenin uluslararası boyutunun oldukça önemli olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu örgütün yurt dışındaki yapılanmalarına karşı kapsamlı mücadelemiz her alanda sürüyor. Özellikle eğitim alanında alınacak tedbirlerin öneminin anlaşılmasından ve bu örgütün elindeki eğitim tesislerinin Maarif Vakfımıza devri konusunda adımlar atılmasından memnuniyet duyuyoruz. FETÖ'nün elinde tuttuğu okulların kontrolünü ve yönetimini Maarif Vakfı'nın eğitim anlayışıyla uyumlu hale getirmeyi sürdürüyoruz. Kırgızistan'da da Maarif Vakfımızın etkinliğini yakında çok daha güçlü şekilde hissedeceğiz. Biz FETÖ ve diğer tüm terör örgütleri ile mücadelemizde kararlıyız ve mesafe almaya devam ediyoruz."
(Sürecek)