Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı: (3)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı: (3)
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ayıplı siyasetin odağı CHP, millete bantların arkasına yine neyi sakladıklarını, hangi şaibeli işlere giriştiklerini izah etmek zorundadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ayıplı siyasetin odağı CHP, millete bantların arkasına yine neyi sakladıklarını, hangi şaibeli işlere giriştiklerini izah etmek zorundadır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya ziyareti dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Türk Devletleri Teşkilatı'yla ilişkileri ve KKTC'ye yönelik gerçekleştireceği ziyarete ilişkin soru üzerine Erdoğan, hafta sonu KKTC'de TEKNOFEST'in yapılacağına işaret etti.

Cumartesi günü burada olmayı planladığını aktaran Erdoğan, KKTC'de muhteşem bir parlamento binası ve Cumhurbaşkanlığı binasını inşa ettiklerini, her ikisinin de gıpta edilecek eserler olduğunu dile getirdi.

KKTC'de yargı binalarının yapımının başlatılmasıyla ilgili adımı atacaklarını bildiren Erdoğan, "Millet bahçeleriyle, donatılarıyla gerçekten muhteşem bir eser orada meydana getirdik ve cumartesi orada olacağız. Biz Kıbrıs Adası'nda iki devletli çözümle tarihi sorunları geride bırakabileceğimizi düşünüyor, çalışmalarımızı bu yönde ilerletiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması için gayretlerimizi de artırarak sürdüreceğiz. Türkiye olarak asla KKTC'yi yalnız ve kimsesiz bırakmayız." diye konuştu.

Kıbrıs Türkü'nün hak ve menfaatlerini her platformda savunmanın, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi ve insani anlamda sorumluluğu olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu sorumluluğun gereğinin yerine getirilmesi konusunda son derece kararlı olduklarını kaydetti.

"Bu süreçte tüm iddialar yargıya intikal etmiş durumdadır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında gündeme gelen "jammer ve kamera bantlama" görüntüleriyle ilgili CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in ifadeleri hatırlatılarak "Salon toplantılarına bantlama yaptırıyor musunuz? Bavullarla jammer taşıyor musunuz, taşıtıyor musunuz? Bakanlarımız bantlama yapıyor mu, yaptırıyor mu? Jammer taşıyorlar mı?" sorularına karşılık, bunun cevabının İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından en güzel şekilde verildiğini, bu tür bir uygulamanın olmadığını, olamayacağını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fakat ana muhalefetin başındaki zat, inanın sorsanız 'jammer nerede, ne işe yarar?' bunu bile bilmez. Benim kendi çalışma ofisimde, kendi odamda hangi aletler var, bunun hesabını herhalde Özgür Özel'e verecek değilim. Kalkıp da kameraları bantlamak, onlarla uğraşmak, bu tür davranışlar bizim kitabımızda yazmaz. Öyle bir uygulama bizde yok, buna gerek de yok. Çünkü bu tür yolsuzluğa biz tevessül etmeyiz. Orada valizlerle ne taşınmış? Bu benim işim mi? O valizlerle kim ne getirdi, ne götürdü onun hesabını onlar versin ama bunu yapmıyorlar, yapamıyorlar. Paniklemiş vaziyetteler. Bu süreçte tüm iddialar yargıya intikal etmiş durumdadır. Hatırlarsınız, eskiden gazeteler, ayıplı iş yapanların fotoğraflarını yayımlar, gözlerine de bant çekerlerdi. Ayıplı siyasetin odağı CHP, millete bantların arkasına yine neyi sakladıklarını, hangi şaibeli işlere giriştiklerini izah etmek zorundadır. Ayrıca konunun güvenlik kaygısı olmadığı, güvenlik güçlerimizin açıklamalarıyla açık bir şekilde ortaya çıkmıştır."

"Mevcut CHP yönetimi, siyaseti enfekte etmektedir"

"CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB'deki yolsuzluk iddialarını perdelemek ve manipüle etmek için ne yazık ki, illegal örgütlerle bile işbirliği yapmaktan, ticaret kanununu ihlal başta olmak üzere yasal anlamda suç sayılabilecek fiillere teşebbüsten imtina etmiyor. İç güvenliği hatta milli güvenliği tehdit eden bu tehlikeli gidişi, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizim bu noktada herhangi bir sıkıntımız olmadığı için rahatız ama ana muhalefetin başındaki zatın bu konuda derdi çok. Mevcut CHP yönetimi, siyaseti enfekte etmektedir. Sokakları karıştırarak, insanları birbirlerine düşürerek, gündem değiştirme telaşları açıkça görülmektedir. Bunlar, kendilerini kurtarmak için ülkeyi ateşe vermekten çekinmeyecek kadar izanı kaybetmişler. Düşünün, bir siyasi parti ki ana muhalefet partisinden söz ediyoruz yolsuzluk iddialarını örtbas etmek için illegal örgütlerle işbirliği yapıyor, Ticaret Kanunu'nu ihlal ediyor ve dahası milli güvenliği tehdit edecek bir noktaya geliyor. Batı'ya ve Batılı medya kuruluşlarına yalvarıyor. Türkiye'nin ekonomisini, şirketlerini, yargı mensuplarını tehdit edecek kadar ileri gidiyor. Bunları, milletimizin ferasetine havale ediyorum."

"İstanbul'da bir tek riskli yapı bırakmayıncaya kadar çalışacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da 23 Nisan'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem ve İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin de soruları yanıtladı.

İstanbul'da meydana gelen depremin herkesi derinden üzdüğünü, kentsel dönüşümün hayati öneme sahip olduğunu gözler önüne serdiğini ifade eden Erdoğan, "Sayın Kurum, İstanbul'a oradaki CHP'li birçok yerel yöneticiden daha fazla gidiyor zaten. CHP Genel Başkanı İstanbul'a depremden ancak 5 gün sonra gitti. Onda da İstanbul halkıyla dayanışmak için değil, birilerine tekmil vermek için gitti. Biz İstanbul'un dertlerini bazı koltuk sahiplerinin fersah fersah ötesinde dert edinip, çözmek için gecesini gündüzüne katan bir hareketiz ve hükümetiz." dedi.

Türkiye'nin bütün şehirleri gibi İstanbul'a da hizmet etmenin şeref olduğunu vurgulayan Erdoğan, bugüne kadar koparılan gürültülerle İstanbul'da kentsel dönüşümün önüne engeller çıkartıldığını kaydetti.

O engelleri aşmak için çabaladıklarını ancak engellemelerin İstanbul'a zaman kaybettirdiğini belirten Erdoğan, "En son depremde bir kez daha görüldü ki bu gürültücülerin dertleri İstanbul değil. Bunların dertleri başka. Biz, İstanbul'da bir tek riskli yapı bırakmayıncaya kadar çalışacağız. Deprem gerçeğini akıllardan çıkartmayacak ve kentsel dönüşüm bilincini artıracağız. Yoksa bugün kentsel dönüşüme karşı propaganda yapanlar, her felakette olduğu gibi Allah korusun İstanbul'da yaşanacak büyük bir felakette milletimizi bir başına bırakacak. Biz İstanbul'u onların eline ve insafına terk edemeyiz." ifadelerini kullandı.

(Bitti)

title