Cumhurbaşkanı Erdoğan Canlı Yayında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçelinin cumhurbaşkanı yardımcılığını düşünmediğini açıklamasıyla ilgili "Biz kendisi ile bir araya geldiğimizde, bazı şeyleri görüşme fırsatımız oldu ama bunlar şu anda çok erken. Çünkü 2019 hedef. 2019'dan önce neler olabilir?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçelinin cumhurbaşkanı yardımcılığını düşünmediğini açıklamasıyla ilgili "Biz kendisi ile bir araya geldiğimizde, bazı şeyleri görüşme fırsatımız oldu ama bunlar şu anda çok erken. Çünkü 2019 hedef. 2019'dan önce neler olabilir? Onlar da ayrı bir konu. Ortada şu anda 2019'a kadar bir hükümet var. 2019'a kadar olan mevcut hükümetimizin tasarrufunda olan birçok şeyler var. Benim tasarrufumda olan değil de hükümetimizin. 2019'dan sonra yapılacak bir seçimde diyelim ki eğer şahsım aday gösterilirse ayrı bir konu. Gösterilmezse ayrı bir konu. Gösterilip çıkacak netice birçok şeyin de değerlendirilmesinin önünü açacaktır. Bu da ne zaman? Kasım 2019'dan sonra." dedi.
Erdoğan, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında gündeme dair soruları yanıtladı ve değerlendirmede bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanlığı yardımcılığını düşünmediğini açıkladığı ancak kendisinin bu konuda değerlendirmesinin ve teklif götürüp götürmeyeceğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz kendisi ile bir araya geldiğimizde, bazı şeyleri görüşme fırsatımız oldu ama bunlar şu anda çok erken. Çünkü 2019 hedef. 2019'dan önce neler olabilir? Onlar da ayrı bir konu. Ortada şu anda 2019'a kadar bir hükümet var. 2019'a kadar olan mevcut hükümetimizin tasarrufunda olan birçok şeyler var. Benim tasarrufumda olan değil de hükümetimizin. 2019'dan sonra yapılacak bir seçimde diyelim ki eğer şahsım aday gösterilirse ayrı bir konu. Gösterilmezse ayrı bir konu. Gösterilip çıkacak netice birçok şeyin de değerlendirilmesinin önünü açacaktır. Bu da ne zaman? Kasım 2019'dan sonra, onun için şu anda erken olur. Fakat 16 Nisan bir çok şeyin belirlenmesine neden olacaktır diye düşünüyorum."
Siyasette birlikte hareket ettiği eski yol arkadaşları Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve başka isimlerin de bu süreçte desteğini görüp görmediklerine ilişkin soru üzerine de Erdoğan, "Bu tür şeyleri şu anda daha çok Sayın Başbakan takip ediyor, bazılarıyla görüşebildi. Öyle zannediyorum ki belki benim de görüşmem gereken bazı arkadaşlarım olabilir. Temennim şudur bütün bu yol arkadaşlarımızın, gönüldaşlarımızın, bu süreç içerisinde bana da burada bir görev düşüyor, geçmişteki milletvekili arkadaşlarımla 600'e yakın hepsiyle bir akşam yemeği yedim. O yemekte de mesajlarımı kendilerine verdim. O mesajların içinde zaten bu dedikleriniz yatıyordu." diye konuştu.
Yemeğe katılan eski milletvekili arkadaşlarının halk oylaması çalışmalarına katılmaları için parti genel merkezince görevlendirmelerinin yapıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlara da görevlendirmeler yapmışlar, bir çok yerlerde onlar şu anda çalışıyorlar, gayret ediyorlar. Fakat bana da şu anda verilen görev benim mesai arkadaşlarımın çizdiği program Sayın Başbakan ile de çatışmasın, Sayın Bahçeli ile de çatışmasın diye hepsinin programlarını öğreniyorlar, ona göre biz de programımızı yürütüyoruz." dedi.
Yarın Denizli'de vatandaşlara hitap edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam da milli maçı seyretmeye gideceğini, cumartesi günü Antalya'da Memur-Sen'in bir toplantısına katılacağını anlatarak, "Akşam da Tatlı Dil Forumu var orada İngiltere-Türkiye Tatlı Dil Formu'dur bu. İngiltere'nin Dışişleri Bakanı geliyor ve birçok eskiden bugüne siyasette bulunmuş olan kişiler katılacaklar, biz de oraya katılıp mesajlarımızı vereceğiz. Bu arada da İngiltere'de terör eyleminde ölenlere rahmet diliyorum, yaralılara şifalar diliyorum." şeklinde konuştu.
Avrupaya ilişkin açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere Başbakanı Theresa May ile telefonda görüştüğünü, Londra'daki terör saldırısı nedeniyle başsağlığı dileklerini ilettiğini söyledi.
Avrupa ülkelerine yönelik açıklamalarıyla ilgili soru üzerine de Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kendilerine ait bir düşünce kirliliği içerisinde dolaşıyorlar. Siz eğer kendi vatandaşınızı, bizim de soydaşımız ve vatandaşımız olanları, eğer bu şekilde Avrupa Birliği üyesi olup Avrupa Birliği müktesebatına göre değil de kendi duygusal veyahut da o baskıcı faşizan baskılarla o insanların üzerine giderseniz, bunlar dünyanın değişik ülkelerinde değişik şekilde algılanacaktır. Oradaki o insanlar hepsi Hollanda vatandaşı ve bugüne kadar da Hollanda da çok büyük hizmetleri olmuş insanlar, 250 bin civarında orada Türk var ve siz onlara orada zulüm ediyorsunuz. Aynı şey Almanya için geçerli Almanya'da bugün 3 milyonu aşkın Türk var ve orada yine bu şekilde terör örgütlerine müsaade ediyorsunuz ama elinde bayrağıyla başka hiçbir elinde teröre, şuna buna yönelik unsur olmayanlara karşı böyle bir hakkı vermiyorsunuz. Bunların da ötesinde sizin dostunuz Avrupa Birliğinde müzakereci, ortağınız konumunda olan Türkiye'nin Cumhurbaşkanına siz böyle bir yaklaşımda bulunuyorsunuz ve o çok övündüğünüz veya övdüğünüz gazetelerinizle iki de bir 'diktatör, diktatör, diktatör' diyorsunuz."
Avrupa'ya ilişkin hitaplarına yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Erdoğan'a 'diktatör' deme özgürlüğünüz var, Erdoğan'ın size 'Faşist' deme veya 'Nazi' deme özgürlüğü yok, kusura bakmasınlar, Erdoğan'a bunlar 'diktatör' demeye devam ettikleri sürece ben de bunlara aynen bu kavramlarla hitap etmeye devam edeceğim." şeklinde konuştu.
Bu ifadenin kendisini kıran ve inciten bir ifade olduğunu belirten Erdoğan, "Şu anda benim ülkemde bunların yöneticilerine acaba hangi gazete bu şekilde başlıklar atıyor, var mı böyle bir şey yok. Ülkemizde istedikleri gibi oralardan gelenler huzur içinde geziyorlar, dolaşıyorlar, yaşam koşullarında en ufak bir şey yok. Ama biz dost olarak bugüne kadar bizim bu uyarılarımızı hiçe alan kendileriyle yaptığımız her görüşmede bunları kendilerine söylememize rağmen, hiç birini dikkate almayıp ondan sonra da bizi suçlu duruma düşürüyorlar, yok böyle bir şey. 'Dost acı söyler, ama gerçeği söyler' bunu bilsinler." değerlendirmesinde bulundu.
Almanya'nın FETÖ'ye bakışı
Almanya istihbarat örgütünün başkanının FETÖ yapılanmasıyla ilgili "Bunların darbe girişiminden sorumlu olduklarından şüpheliyiz, öyle bir kanıt biz göremedik." şeklindeki açıklamalarına ilişkin soru üzerine de Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir istihbarat örgütünün başı, kendisi böyle bir açıklama yapamaz. Bu açıklama 'ben söylemedim, sen söyle' diyen bir yönetimin açıklamasıdır. Şimdi burada Merkel 'ben bunu söylemedim veya benim bakanım bunu söyletmedi' diyemez. Çıksın bunun hesabını sorsun. Sen bana bir defa kalkıp da ülkendeki FETÖ'cü yapılanmayla ilgili cevap vermiyorsun. PKK ile ilgili yapılanmadan dolayı cevap vermiyorsun, yargı var diyorsun. Peki istihbaratının başındaki zat, nasıl olur da böyle bir açıklamayı müstakil olarak yapabilir. Siz hiç MİT'in başından Hakan beyin bu şekilde ülkeyi bağlayacak bir açıklama yaptığını bugüne kadar duydunuz mu? İstihbaratçı çağırır kime verecekse mesajını onunla görüşmesini yapar, ülkeler arasında istihbarat elemanları bir birleriyle bu görüşmeleri yaparlar ama sen kalkıp da medyaya böyle bir açıklamayı yapamazsın. Böyle bir hakkın yok, ha yapılıyorsa bunun arkasında başka bir şey var. Bu Almanya yönetiminin nereye oturduğunu da gösteriyor. Bunun kararını cemaat midir, şöyle midir, böyle midir verebilecek tek yer var Türkiye. Bunlar orada Diyanetin cami imamlarını ajan olarak toplayan bir anlayış."
Almanya'da gamalı haç işaretlerinin camilerin duvarlarına işlendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şeyin Hollanda ve Avusturya'da da olduğunu belirterek, "Bunlar Nazizmin ayak sesleri, eğer siz bizim mabetlerimize bunu yapıyorsanız, bizden başka türlü bir tanım beklemeyin. Biz hiçbir kilisenin ne kapısına, ne camına, herhangi bir yerine böyle bir şeyin yapılmasına bu ülkede müsaade etmedik, etmeyiz. İlk defa karşılarında bizi bulurlar, çünkü biz inanç özgürlüğünü sonuna kadar savunduk, savunmaya da devam ediyoruz" açıklamasında bulundu.
ABD'nin FETÖ ile ilgili yaklaşımı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika yönetiminin FETÖ konusunda farklı bir adım atıp atmayacaklarına yönelik olumlu eğilim olup olmadığıyla ilgili soru üzerine, "Şu anda görüşmeler yapılıyor, özellikle de son olarak Dışişleri Bakanımızın bir ABD seyahati oldu, orada adalet bakanıyla görüşmeler yaptılar. Temenni ederim ki 16 Nisan'dan sonra buradaki seçimleri hayırlısıyla bitiririz ve ondan sonra da bize verilmesi planlanan randevularını verirler. O randevuda bu konuları çok daha açık ve net görüşme imkanını, fırsatını bulacağız, mesajlar geliyor gidiyor." dedi.
Erdoğan, ABD'ye yapacakları ziyaretle ilgili "Bu şekilde aldığımız mesajlardan şu çıkıyor; 'demek ki mayıs ayı içerisinde bizim yüz yüze yapacağımız görüşme önem arz edecektir. Sadece tabii FETÖ meselesi değil, bölgenin sorunları noktasında çok çok önemli almamız gereken kararlar var, hele hele son günlerde tabi Suriye'de, Münbiç, Rakka meselesi önem arz ediyor. Musul meselesi tabii önem arz ediyor. Buralarda eylemler yapılırken, koalisyon güçleriyle beraber aslında ittifak halinde olması gereken bir Türkiye'nin NATO'daki ortaklarıyla beraber bu süreci ondan dolayı da çok önemsiyorum." ifadelerini kullandı.
Halk oylamasına 23 gün kaldığını hatırlatan Erdoğan, "23 gün sonra ülkemizde halk oylaması yapılacak ve bu halk oylamasıyla birlikte de ABD'ye yönelik adımlarımızı da atmış oluruz." dedi.
(Sürecek)