Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bu Yıl Sonunda Deneme Üretimine Başlayıp Akkuyu'dan İlk Elektriği Vereceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin enerji alanındaki hedeflerini anlattı. Petrol ve doğal gaz üretimi, Afrika, Asya ve Avrupa ülkeleriyle kurulan iş birliklerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin bu yıl sonunda deneme üretimine başlayıp ilk elektriği vereceğini belirtti.
(ANKARA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin enerji alanındaki hedeflerini anlattı. Petrol ve doğal gaz üretimi, Afrika, Asya ve Avrupa ülkeleriyle kurulan iş birliklerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin bu yıl sonunda deneme üretimine başlayıp ilk elektriği vereceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Doğal Kaynaklar Zirvesi'nde Türkiye'nin enerji alanındaki hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi enerjide küresel bir oyuncu ve "güvenli liman" haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Erdoğan şu ifadeleri kulandı:
"Değer misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi münasebetiyle sizleri medeniyetimizin gözbebeği İstanbul'da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. 'Kaynakların teminatı, geleceğin yeniden inşası' temasıyla düzenlenen bu anlamlı zirveye hepiniz hoş geldiniz. Zirve kapsamında düzenlenecek panel ve oturumların ülkelerimiz ve enerji sektörümüz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Programın gerçekleştirilmesinde emeği geçen Enerji Bakanlığı'mıza ve Turkuaz Medya grubumuza yürekten teşekkür ediyorum. Enerji dönüşümü, madencilik, arz güvenliği, kritik mineraller ve hidrokarbonlar gibi önemli meselelerin ele alınacağı bu zirveyi son derece isabetli bulduğumu burada özellikle ifade etmek istiyorum. Zirvenin enerji sektörü başta olmak üzere ülkelerimiz arasındaki ilişki ve işbirliklerine önemli katkılar yapacağını düşünüyorum.
Sayın bakanlarla birlikte tüm katılımcılara programa yapacakları kıymetli katkılar için şimdiden şükranlarımı sunuyor zirvemizin bir kez daha hayırlar getirmesini diliyorum. Değerli misafirler, Türkiye hem doğal kaynakları, hem coğrafi konumu, hem de hidrokarbon rezervlerine yakınlığı itibariyle küresel enerji denkleminde stratejik bir yere sahiptir. Ana geçiş güzergahı olarak arz ve tedarik güvenliğine önemli katkılar yapan bir ülkeyiz. Türkiye'nin enerji güvenliği doğrudan veya dolaylı tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir meseledir. Enerji politikalarımızı hep bu hakikatin ışığında geliştirdik, meseleye hep bu açıdan yaklaştık.
Türkiye'yi küresel enerjinin güvenli limanı, emniyetli merkezi haline getirmek için son dönemde çok önemli atılımlar yaptık. Milli enerji ve maden politikalarımızın hedefi bellidir. Kaynaklarımızı milletimizin hizmetine sunmak, enerji ve madencilikte dışa bağımlılığı azaltmak. Karadeniz ve Gabar'daki doğalgaz ve petrol keşifleriyle bu alanda tabiri caizse şeytanın bacağını kırdık.
Şimdi bu başarıları yeni bir aşamaya taşıyoruz. İnşallah Türkiye'yi doğalgaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör haline getireceğiz. Bu yeni dönemde ülkemiz enerji ve madencilik sektörlerinde dünyanın dört bir yanında yepyeni işbirliklerine imza atacak, küresel enerji güvenliğine eşsiz katkılar sağlayacaktır.
Enerjide ulaştığımız seviyeyi sizlere burada kısaca özetlemek istiyorum; ilk açıkladığımızda muhalefet partilerinin her seçim öncesi petrol buluyorlar diyerek alay ettiği Gabar'da günlük üretimimiz 81 bin 000 varili geçti. Bugüne kadar Gabar'da toplam değeri 2 milyar dolara yaklaşan 26 milyon varilin üzerinde üretim gerçekleşti. Arama ve üretim faaliyetleri için 540 kilometre uzunluğunda yeni yollar inşa edildi. Tabii bununla yetinmiyoruz.
Mevcut keşif alanlarındaki saha geliştirme faaliyetlerimizi 3 binden fazla personelle devam ettiriyoruz. Nihai hedefimiz olan günlük 100 bin varil petrol üretimine çok kısa bir süre içinde ulaşacağız. Gabar'daki çalışmalarla birlikte Türkiye geneli günlük petrol üretimimiz 2025 Mart sonu itibariyle 135 bin varili aşarak yeni bir kırdı.
Cumhur İttifakı olarak hassasiyetle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarımızda arzu edilen neticeyi aldığımızda inşallah bambaşka bir hikaye yazacağız. Terör gölgesinin bölgemizin üzerinden kalkmasından sonra ekonominin her alanında olduğu gibi enerjide de hedeflerimize koşarak ilerleyeceğiz. Yurt dışındaki petrol sahalarımızda da yaklaşık 40 bin varillik üretimimizi sürdürüyoruz. Öte taraftan Sakarya gaz sahasında birinvi fazı başarıyla tamamladık. Mevcut durumda 12 kuyudan günlük bazda 9,5 milyon metreküp gaz üretiyoruz.
Ülkemizdeki 4 milyonu aşkın hanenin doğal gaz ihtiyacı buradan karşılanıyor. Geçtiğimiz yıl Sakarya gaz sahasında kümülatif olarak yaklaşık 1,8 milyar metreküp üretim gerçekleştirdik. Çanakkale'deki yüzen üretim platformumuz önümüzdeki yıl Sakarya sahasında göreve başlayacak. Böylece günlük 10 milyon metreküp ilave üretim yapacağız. 2026 yılı içerisinde faz bir ve faz iki toplamında yaklaşık 20 milyon metreküp günlük üretim hedefliyoruz. 2028'de Sakarya gaz sahasında günlük üretimi 40 milyon metrekübe yükseltmeyi amaçlıyoruz. Bu hedefe ulaştığımızda konutlarımızın doğal gaz ihtiyacının tamamını kendi kaynaklarımızdan karşılıyor olacağız.
Somali açıklarında sismik araştırmalar tamamlanmak üzere
Kıymetli misafirler, enerji diplomasisi politikalarımızın bir diğer önemli ayağını oluşturuyor. Oruç Reis sismik araştırma gemimiz Somali denizlerinde her biri 5 bin kilometre kare alanı kapsayan üç ayrı lokasyonda üç boyutlu sismik arama faaliyetlerini sürdürüyor... Oruç Reis çalışmalarını İnşallah bu ay içinde tamamlayacak. Şayet bu çalışmalar olumlu neticelenirse bir sonraki aşamaya yani sondaj çalışmalarına geçeceğiz. Somali ile imzaladığımız üretim paylaşım anlaşmaları bu kapsamda bu ülkede 16 bin kilometre karelik üç ayrı kara alanında çalışmalar yapacak.
Sismik veri toplama faaliyetlerinin ardından sondaj aşamasına geçilecek. Bu çalışmalar keşifle sonuçlanırsa iki ülke arasındaki stratejik işbirliği farklı bir boyut kazanacaktır. Yeni hidrokarbon keşifleri ile birlikte enerji tedarik güvenliğimiz artacak, dışa bağımlılığımız azalacak, yeni iş imkanları ortaya çıkacaktır. Somalili kardeşlerimiz de bu süreçten çok ciddi faydalar elde edecek. Somali için teknoloji transferi, altyapı gelişimi, istihdam artışı ve yeni yatırımlar anlamına gelen bu süreç Somali'nin ekonomik kalkınmasını inşallah daha da hızlandıracak. Şunu herkesten özellikle bilmesini istiyorum; Biz binlerce yıllık tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir milletiz.
Kimsenin toprağında, egemenliğinde, yeraltı ve yerüstü kaynaklarında hiçbir zaman gözümüz olmadı. Ne yaptıysak, hakka ve adalete uygun şekilde yaptık. Kendi çıkarlarımızla birlikte muhataplarımızın menfaatlerini de gözlettik. Ortaklık ve dayanışma temelinde kazan-kazan anlayışıyla işbirliklerimizi geliştirdik. Nerede bayrağımız dalgalanıyorsa orada sadece dostluk için, kardeşlik için, beraber kalkınmak, beraber kazanmak için varız.
Yine bu anlayış temelinde Pakistan, Endonezya ve Malezya ile olan güçlü ilişkilerimizi enerji sahasında da tahkim ediyoruz. Pakistan milli petrol şirketleri ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı arasındaki işbirliği, 30 Nisan'da yapılan Pakistan kara arama ruhsatları ihalesiyle yeni bir devreye taşındı. Milli petrol şirketimizin Endonezya'nın en büyük enerji firmalarından biri olan Pertamina ile 12 Şubat'ta imzaladığı mutabakat zaptı sektördeki ortak faaliyetlerimizi çok daha ileri seviyelere ulaştıracak. Malezya'nın milli petrol ve gaz şirketi Petronas ile dört farklı alanı kapsayan anlaşmanın imzalanması için çalışmalar devam ediyor. Tüm bu adımlar Asya'daki yeni enerji kaynaklarına erişim sağlama ve enerji güvenliğimizi artırma noktasında büyük önem arz ediyor.
Avrupa ile LNG ve doğal gaz anlaşmaları
Macaristan'ın MOL şirketi ile geçtiğimiz yıl bu ülkedeki üç farklı saha için ortak teklif verme anlaşması imzalamıştık. Yapılan ihalelerle birlikte iki blok bu konsorsiyum tarafından kazanıldı ve iki gün önce de imtiyaz anlaşmaları imzalandı. İngiltere ve Fransa merkezli iki büyük petrol şirketi ile 2027'den itibaren sıvılaştırılmış doğal gaz tedarikine yönelik anlaşmaları tamamladık. Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'la yine doğal gaz tedarikine yönelik önemli anlaşmalarımız oldu. Avrupa ülkelerinin yaşadığı enerji krizini hafifletmek adına bölgedeki enerji güvenliğine katkı yapmak için pek çok girişimde bulunduk.
Kıymetli dostlar, Türkmenistan doğal gazında ilk akışı İran üzerinden 1 Mart itibariyle bu süreci başlattık. Şu ana kadar bu hattan 250 milyon üzerinde gaz temin edildi. Yıl sonuna kadar toplam 1,3 milyar metreküp doğal gazı İnşallah akışını sağlamış olacağız.
Bu noktada ilk planımız anlaşmayı 5 yıl daha uzatmak, nihai hedefimiz ise Türkmen gazını Hazar geçişli boru hattıyla ülkemize getirmektir. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek, hem ülkemiz hem Avrupa için çok daha yüksek miktarda gaz akışı sağlama imkanına kavuşmuş olacağız.
Yenilenebilir enerji alanındaki çalışmalarımızda son sürat devam ediyor. Halihazırda rüzgar ve güneşte kurulu gücümüz 25 bin megawatı aştı. Tüm konutların elektrik ihtiyacını sadece rüzgar ve güneşten karşılayabilecek seviyeye geldik. 2035'e kadar maliyeti yaklaşık 80 milyar dolar olan ilave santral yatırımlarıyla bu gücümüzü 120 bin megawata çıkarmayı hedefliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklı yatırımlarda izin ve onay süreçlerini daha da kısaltacağız. Rüzgar ve güneş kurulu gücünün iletim ve dağıtım sistemine sorunsuz şekilde entegre edilebilmesi için yeşil iletim altyapısını oluşturacağız.
"Akkuyu'da ilk reaktörün inşası yakın tamanda tamamlanıyor"
Cumhuriyet tarihimizin en büyük enerji projesi olan Akkuyu Nükleer Enerji Güç Santrali'nin, ilk reaktörünün inşası yakın zamanda tamamlanıyor. İlk reaktörün türbin montajı bitirdik. Türbin şaftını da başarıyla döndürerek önemli bir aşamayı geride bıraktık. Bu yıl sonunda deneme üretimine başlayıp Akkuyu'dan ilk elektriği vereceğiz. Diğer reaktörlerin de tamamlanması ile ile birlikte 2028'de Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin tam kapasite çalışmasını öngörüyoruz. Akkuyu Santrali tüm bileşenleriyle devreye girdiğinde doğalgaz ithalatımız yıllık 7 milyar metreküp azalacak. Bu da 2,5 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geliyor. Şimdiden bir kez daha hayırlı, uğurlu olsun diyorum.
Tüm bu yatırımlar vatandaşımızın hayatına da doğrudan dokunmaktadır. Bakınız sadece son üç yılda elektrik ve doğal gazda milletimize 983 milyar lira destek verdik. Bugün konutların yüzde 97'si devlet desteğinden faydalanıyor. Bir diğer önemli başlık madencilik alanındaki çalışmalarımızdır. Dünyadaki 90 çeşit madenin 70'ini kaynak envanterinde bulunduran üretilen maden çeşitliliğinde dünyada yedinci sırada yer alan bir ülkeyiz. 155 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan maden sektörümüzün toplam büyüklüğü 2023 yıl itibariyle tam 270 milyar dolara ulaştı. 2024'te sektör ihracatı bir önceki yıla oranla yüzde 4,7 artarak 6 milyar doları aştı. Geçtiğimiz yıl 1,3 3 milyar dolar değerinde 2.5 milyon ton bor ürünü satarak yeni bir rekora imzayı attık.
Beylikova'da nadir toprak elementi tesisi kurulacak
Bandırma'da yapımına başladığımız yılda 800 ton kapasiteli Ferrobor üretim tesisini de önümüzdeki günlerde inşallah hizmete vereceğiz. Nijerya'da ruhsatını aldığımız altın sahalarından birinde de bu yıl içerisinde ilk üretime başlamayı hedefliyoruz.
Uluslararası enerji rekabetinin son dönemde yoğun şekilde kızıştığı nadir toprak elementlerinde de önemli bir rezerve sahibiz. 690 bin tonla dünyanın tek sahada en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervi Eskişehir'imizin Beylikova ilçesinde bulunuyor. Rezervin bulunduğu alandaki işletmemiz pilot tesis olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Nadir toprak elementlerimizi ham maddeye dönüştürecek tam teşekküllü bir endüstriyel tesisi inşallah çok yakın bir zamanda hayata geçirecek, ülkemizi bu elementleri üretebilen beş ülkeden biri yapacağız.
Burada şunu açık ve net söylemek isterim. Avrupa'nın yaşadığı enerji krizlerinde Türkiye'nin güvenli bir liman olarak öne çıkması asla tesadüf değildir. Biz 2002'den bu yana hazırlığımızı yaptık. Altyapımızı kurduk, irademizi ortaya koyduk. Yani enerji alanında Türkiye'yi çok farklı bir lige yükselttik. Şimdi zirveye çıkmak istiyoruz. Adımızı en iyiler arasına yazdırmak istiyoruz. Bunda kararlıyız, sabırlıyız, başardıklarımızın özellikle satırbaşları olarak azimle geleceğine yürüyoruz. Rabb'im yolumuzu bahtımıza açık etsin diyorum.
Bu düşüncelerle İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi'nin tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum. Zirveye teşrif eden kıymetli bakanlarımıza, siz değerli misafirlerimize ve tüm katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyorum. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Sağolun, var olun, kalın sağlıcakla."