Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk ve Sırbistan ziyaretlerinin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı: (2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk ve Sırbistan ziyaretlerinin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı: (2)
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail, bölgesel ve küresel barışa yönelik en somut tehdittir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " İsrail, bölgesel ve küresel barışa yönelik en somut tehdittir. Bu tehdidi dünya barışını koruma görevini üstlenenler sonlandırmalı." dedi.

Erdoğan, Arnavutluk ve Sırbistan'a gerçekleştirdiği resmi ziyaretlerin ardından dönüşünde, uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

İsrail'in Lübnan'a, Beyrut'a ve Şam'a yönelik saldırıları anımsatılarak "Açık açık Lübnan'dan sonra Şam'ı işgal edeceklerini söylüyorlar. Şam'ın işgali demek, İsrail askerlerinin Türkiye sınırına gelmesi demek, Suriye haritasının tamamen parçalanması demek. Biz buna karşı ne yapabiliriz?" sorusu üzerine Erdoğan, İsrail'in Şam'ı işgal ettiği anda Suriye'nin kuzeyine gelmiş olacağına dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail'in, birtakım hesapları olabilir ama en büyük hesap sahibi Allah'tır. Rabb'imizin hesabı da muhakkak bu hesapların üzerinde, bu da tecelli edecektir. Ayetikerimede Rabb'imiz ne buyuruyor, en büyük hesap edici O'dur. Onlar hesapları yaparlar ama Allah'ın hesabını hiçbir zaman tutturamazlar. Netanyahu ve çetesinin gördükleri rüyalar kabusa dönüşecek. Filistin özgür olacak, Lübnan özgür kalacak. Kanlı ellerini uzattıkları her toprak parçasında, vatanlarını savunan yiğitlerin haklı ve soylu direnişi ile karşılaşacaklar. Zafer muhakkak sabredenlerin olacak." ifadelerini kullandı.

"Suriye'nin barışa ve huzura ulaşması için çalışmaya devam edeceğiz"

Suriye'nin büyük acılar yaşadığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlara yenilerinin eklenmesine insanlık karşı çıkmalıdır. Suriye'deki iç savaşın başından beri Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu dile getirdim. Suriye'nin egemenliğini korumak için diplomatik yolların tümünü kullandık. Türkiye'nin attığı her adım, bölgedeki gerilimi azaltmaya, çözüm arayışlarına zemin hazırlamaya yönelik oldu.

Bugün de diplomatik kanalların etkin kullanımı çatışmanın tırmanmasını engelleyebilir. Barışı ve huzuru katleden bir canavara dönüşen İsrail, karşısında insanlığı bulmalıdır. Biz Suriye'nin birliğini yeniden sağlaması, barışa ve huzura ulaşması için çalışmaya devam edeceğiz. Suriye'de adil, onurlu, kalıcı ve kuşatıcı bir barış ikliminin oluşması için çabalarımızı artıracağız. Biz, her yerde olduğu gibi Suriye'de de acil ve kalıcı bir barışı savunacak, barışın yanında duracağız."

"Dayanışma içinde bölgeyi kurtarmamız lazım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail, bölgesel ve küresel barışa yönelik en somut tehdittir. Bu tehdidi dünya barışını koruma görevini üstlenenler sonlandırmalı ve barışı muhafaza etmelidir." diye konuştu.

Suriye'deki iç savaşın başından beri Rusya'nın atacağı adımları dikkatle takip ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çünkü Rusya, Suriye'yle müşterek hareket ediyor. İran'la ilgili konuda da Rusya, İran, Suriye, bütün bu üçlü mekanizma birlikte hareket ediyor. Diğer tarafta ise Amerika, İngiltere, Almanya'dan oluşan koalisyon güçleri bulunuyor. Koalisyon güçleri PKK/YPG terör örgütünün hamiliğine soyunmuş durumda. Suriye'nin toprak bütünlüğüne karşı en büyük tehdit oluşturan bu duruma karşı Rusya, İran ve Suriye'nin daha etkili tedbirler alması elzemdir. Benzer şartlar Irak'ta da yaşanmaktadır. Bu nedenle, bir yanda İsrail'in savaşı tüm bölgeye yayma çabaları, diğer yanda terör örgütlerinin bölücü ve yıkıcı faaliyetleri ortadayken, küçük çıkar hesaplarını bir kenara bırakarak dayanışma içinde bölgeyi kurtarmamız lazım. Yükümüz ağır, işimiz çok."

"İyi komşuluk esası iki ülkeye de kazandıracak formülün anahtarıdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, deniz yetki alanlarının belirlenmesi için fırsat doğduğunu ve cesur adımlar atılması gerektiğini söyledi. Belki Dışişleri Bakanımızın onların Dışişleri Bakanıyla da bu konuda görüşmeleri olabilir. Siz özellikle Mısır'la devam eden görüşmeler, bu görüşmelerin yanına Yunanistan'da da böyle bir sürecin eklenme olasılığını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, 2023 seçimleri sonrası Yunanistan ile Türkiye arasında mevcut kronik sorunun nitelikli bir müzakere yoluyla çözülmesine ilişkin bir anlayış başladığını anımsattı.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'le bu sürece siyasi destek verdiklerine ve Dışişleri Bakanlığının bu konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma başlattığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sorunların tanımlanması, içeriğinin çizilip ortaya konması, belli çözümlerin bulunması konusunda iki tarafta da irade olması önemli. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Yunanistan'a gidecek, bu konularla ilgili görüşmeler yapacak. Tüm bu konuları, Ege ile ilgili bütüncül yaklaşımımız temelinde görüşeceğiz.

Türkiye ile Yunanistan, tarihsel bağları bulunan iki komşu ülkedir. İyi komşuluk esası iki ülkeye de kazandıracak formülün anahtarıdır. Türkiye ile Yunanistan ilişkileri, bu esas ekseninde inanıyorum ki daha güzel günlere doğru ilerliyor. Biz, başından beri iki ülkenin gündemindeki meselelere çözüm odaklı yaklaşıyoruz. 'Çözüm iradesini iki ülke ortaya koyabilir ve sorunları geride bırakabilir' diyoruz. Deniz ve hava sahası yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak belirlenmesini öteden beri istiyoruz. Bölge ülkeleri olarak ancak diyalog ve işbirliğiyle güvenlik ve istikrarı artırabilir, çatışma risklerini azaltabiliriz. Biz hakkaniyetin peşindeyiz. Kimsenin toprağında gözümüz olmadığı gibi hakkımızı sonuna kadar muhafaza etme kararlılığımız da tamdır."

"Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Parti Eş Genel Başkanlarının elini sıkmasından sonra 'Cumhur İttifakının uzattığı bu elin değerinin muhatapları tarafından anlaşılmasını isteriz. Ülke meselelerini geniş mutabakatla çözme arzusundayız.' dediniz. Mesajınızın odağında yeni Anayasa mı yer alıyor? 'DEM Parti'den somut adım gelirse müzakereye de diyaloğa da açığız' sözlerine, 'yeşil ışık yakıldığı, yeni bir sürecin başlayabileceği' yorumlarına ne yanıt verirsiniz?" sorusuna şu sözlerle yanıt verdi:

"Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var. Biz Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu tavrı ülkemizin demokrasi mücadelesi için olumlu ve anlamlı buluyoruz. Sayın Bahçeli, Türkiye'nin siyasi yapısında uzlaşma ve diyalog çağrısının önemine burada bir vurgu yapıyor. Dolayısıyla Sayın Bahçeli'nin bu attığı adım, bir kenara konulamaz. Biz yıllardır bunu dile getiriyoruz. Sayın Bahçeli'nin özellikle attığı bu adım bana göre, çok çok önemli bir adımdır. Sayın Bahçeli'den böyle bir adım beklemeyenler olabilir ama biz kıdemli bir siyasetçi olarak Sayın Bahçeli'nin böyle bir adımı atmasını garipsemedik. Önemli bir adım olarak gördük."

"Prangaları söküp atmanın yolu kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmaktan geçiyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temennimiz odur ki bundan sonraki süreçte de bu adımları atanların sayısı çoğalsın. Bu adımları atanların sayısı çoğaldıkça da inşallah yeni anayasa konusunda toplumsal mutabakatın tabanını genişletebiliriz. Siyasetimizin temelinde, ülke meselelerinin geniş bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesimlerinin de sürece dahil edilmesi yatıyor. Bunu yıllardır dile getiriyoruz." dedi.

Türkiye'de terör yöntemleri ile bir yere varılamayacağının çok net olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Artık herkesin bunu anlamış olması gerekir. Bölgemizdeki gelişmelere bakıldığında, ülkemizdeki huzur ve barış iklimini tahkim etmek, herkes için en hayırlısıdır. Terör örgütleriyle çevrelenmiş bir coğrafyada, Irak'ta gerilimlerin, Suriye'de iç savaşın yaşandığı, İsrail'in vahşileştiği bir dönemde içeride barışın tesisi önem kazanıyor. Biz Türkiye'de demokratik siyasetin alanını genişletmek için bugüne kadar tüm engellemelere, sabotajlara, haince planlara rağmen köklü adımlar attık. Ülkemizde demokrasiyi güçlendiren her adıma desteğimiz tamdır.

Buna rağmen 'biz irademizi demokrasi dışı odaklara teslim ediyoruz, her adımımızı bu anlayışla atıyoruz' demek, yapıcı bir yaklaşım olarak görülmez. Terörün her türlüsüyle mücadele eder ve karşısında yer alırız. Meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız. Çünkü biz siyaseti, ülkemizin huzur ve birliğini güçlendirmek, milletimize hak ettiği kaliteli hizmetleri sunmak için yapıyoruz. Yeni anayasa çağrımız da bunun içindir. Türkiye'nin ayağına darbecilerin taktığı prangaları söküp atmanın yolu kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmaktan geçiyor."

(Sürecek)

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

CHP lideri Özel: CHP'ye üye alımları sırasında terörist sızmasın diye istihbarat desteği istedik

CHP liderinden MİT Başkanı'yla görüşmesine damga vuran talep

İstanbul'a kar sonunda geliyor! Valilik tarih vererek uyardı

İstanbul'a kar sonunda geliyor! Valilik tarih vererek uyardı

Uğruna savcının makamında ölümle tehdit edildiği başhemşireden skandal ifade: Vicdanım rahat

Uğruna savcının makamında ölümle tehdit edildiği başhemşireden skandal ifade

title