Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Suikast Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından eski Yüzbaşı Özay Cödel, 11 personelle Akıncı Üssü'ne gittiklerini belirterek, görev ekibinde bulunan...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından eski Yüzbaşı Özay Cödel, 11 personelle Akıncı Üssü'ne gittiklerini belirterek, görev ekibinde bulunan Ali Sarıbey ve Haldun Gülmez'in yanlış helikoptere binerek Marmaris'e gittiklerini söyledi.
Duruşmanın üçüncü gününde mahkeme heyeti tarafından dinlenen eski Kuzey SAT Grup Komutan Vekili Yüzbaşı Cödel, mahkemede 4 sayfadan oluşan savunmasını okudu.
Asker ocağını "peygamber ocağı" olarak bilerek mesleğini yaptığını ancak şimdi "vatan haini gibi" lanse edilerek hayatının bitirildiğini savunan Cödel, "Kahraman değilim ama vatan haini ve terörist de değilim. Bu gömlek benim üzerime uymuyor. Terör örgütü üyeliğini kabul etmiyorum." şeklinde savunma yaptı.
Sanık Cödel, 15 Temmuz günü yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Eşimin düşük yapması nedeniyle izinliydim. Birliğe geldiğimde Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık beni aradı ve 'Komutanınla görüştüm, bir görev var, senin de görevde yer almanı istiyor' dedi. Bunun üzerine birlik komutanımız Mustafa Turan Ecevit'in yanına çıktım. Ömer Faruk Komutanın aradığını söyledim. O da 'Acil bir görev var, hazırlıkları yapın, askeri havalimanının apronuna gidin' dedi. Eşimin durumunu anlattım ancak 'Sen tecrübelisin önden git, ardından diğerleri gelecek' diyerek görev listesini verdi. Görevin içeriğini sorduğumda ise uçakla gittiğimiz yerde bir amiralin olacağını ve onun görevi söyleyeceğini belirtti. Listede birlik dışında ve izinli olan askerlerin bulunduğunu söyledim. 'Birlik içi birlik dışı tüm personel gidecek çok önemli' dedi."
Bunun üzerine listede adı bulunan Haldun Gülmez'i arayıp görevi ilettiğini ve yine listede yer alan Ali Sarıbey'e de bilgi vermesini söylediğini kaydeden Cödel, Şükrü Seymen ile görüşüp olayı planladıkları iddiasını reddetti. Seymen ile birliklerinde kurs gördüğü için tanıştıklarını belirten Cödel, 15 Temmuz haftasında İstanbul'daki orduevinde karşılaşıp sohbet ettiklerini, darbeyle ilgili bir şey konuşmadıklarını öne sürdü.
"Yanlış helikoptere binerek Marmaris'e gitmişler"
FETÖ üyesi olmadığını ve ByLock kullanmadığını ileri süren Cödel, ByLock kullanıcısı olsa Şükrü Seymen ile açık hattan konuşmayacağını iddia etti.Görev listesinde bulunan 11 personelle askeri havalimanına gittiğini ancak orada Haldun Gülmez ve Ali Sarıbey'in olmadığını anlatan Cödel, "Haldun ve Ali'nin geç kaldıklarını, arkadan geleceklerini düşündüm. Özel kuvvetlerle müşterek bir görev olduğunu düşünerek birlikte gitmiş olabilirler. 11 personelle biz Akıncı Üssü'ne gittik. Ali ve Haldun yanlış helikoptere binerek Marmaris'e gitmişler. Operasyonun Cumhurbaşkanı ile ilgili olduğunu bilmiyordum, haberim yoktu."
Emri Mustafa Turan Ecevit'ten aldığını iddia eden Cödel, "Şu an o görev başında, ben yargılanıyorum. SAT Komutanlığında kuş uçsa komutanın haberi olur. Madem komutan şu an serbest, bu işlere bizi nasıl bulaştırdı? Belki de bizi FETÖ'cü olarak düşünüp gönderdi." dedi.
Cödel'in bu ifadesi üzerine söz alan avukatı, Ecevit'in mahkemede tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Duruşmada, daha sonra Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibinden Serkan Elçi'nin dinlenmesine başlandı.