Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargıdaki sorunları çözmek için anayasa değişikliği veya uzlaşma yollarını arayacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüksek yargı kurumlarının görev tanımları, sınırları ve onlara yüklenen misyonlar konusunda bir belirsizliğin söz konusu olduğunu belirterek, "Yeni anayasa mümkün olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek bir anayasa değişikliği için de uzlaşma yollarını arayacağız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüksek yargı kurumlarının görev tanımları, sınırları ve onlara yüklenen misyonlar konusunda bir belirsizliğin söz konusu olduğunu belirterek, "Yeni anayasa mümkün olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek bir anayasa değişikliği için de uzlaşma yollarını arayacağız." dedi.
Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 12. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde yaptığı konuşmada, yasama ve yürütme gibi yargının da hala çözüm bekleyen sorunlarının olduğunu vurguladı.
Bunların bir kısmının Anayasa ve yasalarda yapılması gereken değişikliklerle ilgili olduğuna, bir kısmının da kurumsal işleyişlerden, kurumlar arası anlayış farklılıklarından ve eski alışkanlıklardan kaynaklandığına işaret eden Erdoğan, bu çerçevede adalet sisteminin mevzuat altyapısını geliştirmek için başlattıkları reformları kesintisiz devam ettirdiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce hayata geçirdikleri çalışmaların bir üst safhasını oluşturan Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni 2019'da kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatarak, bu belgede yer alan yol haritasını adım adım takip ettiklerini, geçtiğimiz günlerde Meclis'e sunulan 8. Yargı Paketi'nin de bu strateji belgesinin adımlarından biri olduğunu söyledi.
Meclis'te son hali verilecek 8. Yargı Paketi ile getirilen yeniliklerden bazılarını aktaran Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:
"İtiraz, istinaf ve temyiz yollarındaki başvuru süreleri yeknesak hale getirilmek suretiyle 2 hafta olarak düzenleniyor. İstinaf ve temyiz sürelerinin başlangıcı, hükmün tebliğ tarihi olarak belirleniyor. Adli para cezalarının miktarı, günümüz şartlarına göre yeniden tespit edilerek caydırıcılık niteliği güçlendiriliyor. Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarının doğrudan Anayasa Mahkemesi yerine Adalet Bakanlığında kurulacak Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanması öngörülüyor. Hükümlülere vasi atanması işlemi, otomatik olmaktan çıkartılarak bu bireylerin kendi kararlarına bırakılıyor. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri dikkate alınarak örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme fiili müstakil bir suç haline getiriliyor. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına, özellikle buna karşı istinaf yoluna başvurulmasına imkan sağlanıyor. Kişisel verilerin işlenmesi ve yurt dışına aktarılması konusunda bireylerin haklarının daha güçlü korunmasını temin edecek güvenceler getiriliyor. Meclisimizin takdiriyle hayata geçirileceğine inandığım bu yargı paketimizi önümüzdeki dönemde yenileri takip edecektir."
Kurumların birbirleriyle uyumlu çalışmalarının ve her kurumun Anayasa'da ve yasalarda belirtilen sınırlar içinde faaliyetini yürütmesinin, devletin ahenkli işleyişi bakımından hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüksek yargı kurumlarımız arasında son dönemde hem kendilerini yıpratan hem de vatandaşlarımızın adalete olan güvenini ve inancını sarsan bazı müessif tartışmalara şahit oluyoruz. Biliyorsunuz bu konuda taraf değil hakem mevkisinde bulunduğumuzu çeşitli vesilelerle açıkladık. Bu tavrımızı halen muhafaza ediyoruz ve edeceğiz. Yürütmenin başı ve yasama organındaki en büyük gruba sahip partinin Genel Başkanı sıfatıyla bize düşen, yüksek yargı kurumları arasındaki tartışmalarda taraf olmak değil, sorunu çözecek mekanizmaları işletmektir. Siyaset müessesesinin emanetini taşıdığı millete karşı görevi, Mecliste nümayiş yapmak, mahkeme önünde eylem yapmak asla değildir. Kanun yapıcı konumunun hakkını vermektir. Yargıya dair hemen her tartışmada belli çevreler tarafından sokağın adres gösterilmesi, siyaset kurumunun asli görevini inkar etmek demektir."
"Bu kurumlarımız eskiden beri hiyerarşi tartışması yaşıyor"
Ülkenin ve milletin her meselesi gibi yargıdaki sıkıntıları çözmenin de görevleri olduğu bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Erdoğan, sorunlardan beslenmek yerine çözümlerle milletin karşısına çıkmanın gayreti içinde olduklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şu gerçeği artık hepimiz görebiliyoruz, yüksek yargı kurumlarımızın Anayasa'da belirtilen görev tanımları, sınırları ve onlara yüklenen misyonlar konusunda bir belirsizlik söz konusudur. Esasen bu kurumlarımız arasında eskiden beri bir hiyerarşi tartışması yaşandığını biliyoruz. Anayasamıza göre her birinin görev alanı farklı olan dolayısıyla hiyerarşiden ziyade vazife tanımıyla konumları belirlenen yüksek yargı kurumlarımız arasındaki ihtilafı gidermek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde ülkemizin terörle mücadelesi başta olmak üzere ali menfaatlerine halel getirme potansiyeli taşıyan bu tartışmaların sürüp gitmesi kaçınılmazdır. Danıştayın FETÖ'den ihraç edilen yargı mensuplarından bazılarıyla ilgili verdiği tartışmalı kararlar da bazı hususların daha kesin bir şekilde ortaya konulmasının şart olduğuna işaret ediyor."
Erdoğan, bu doğrultuda ilk adımları 8. Yargı Paketi ile atmaya başladıklarını, ancak yargıdaki bu dağınık görüntüyü ortadan kaldırmak için hem anayasa hem yasa düzeyinde çalışılması gereken daha pek çok husus olduğunun farkında olduklarını aktardı.
"Meclis'te mutabakat temin edebilirsek meseleyi kökten çözmüş olacağız"
Anayasa değişikliği gerektiren hususlarda Meclis'te geniş bir uzlaşma zemini oluşturulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz uzunca bir süredir ülkemizin sivil ve günün değil geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu dile getiriyoruz. Son dönemdeki tartışmalar başta olmak üzere yaşadığımız her hadise bize böyle bir anayasanın Türk demokrasisinin selameti açısından ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Eğer bu konuda Meclis'te bir mutabakat temin edebilirsek zaten meseleyi kökten çözmüş olacağız. Yeni anayasa mümkün olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek bir anayasa değişikliği için de uzlaşma yollarını arayacağız. Ülkemiz, bu gereksiz ve yargıya zarar verecek tartışmalardan bir an önce kurtulmalıdır. İnşallah Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarını hayata geçirmeyi başarmış bir yönetim olarak bu meselenin çözümünü de biz sağlayacağız."
Kura çekimini yaptıkları hakim ve savcıları tebrik eden Erdoğan, kendilerine yeni görevlerinde başarılar diledi.
Programdan notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından avukatlık mesleğinden geçen 12. Dönem Adli Yargı Hakimi birincisi Büşra Tuna ile 12. Dönem Adli Yargı Cumhuriyet Savcısı birincisi Hümeyra Tekir'e plaketlerini verdi.
Erdoğan, kura çekiminde görev yerleri belli olan adayların isimlerini tek tek okuyarak, görev yerlerinin hayırlı olmasını diledi.
Programa, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Metin Yener ve Cumhurbaşkanlığı İdari İşleri Başkanı Metin Kıratlı ile çok sayıda davetli katıldı.
(Bitti)