Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sertçelik, Ermeni mezalimine uğrayanların yakınlarıyla görüştü
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Seyit Sertçelik, Türkiye'ye yöneltilen Ermeni soykırımı suçlamasının tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Seyit Sertçelik, Türkiye'ye yöneltilen Ermeni soykırımı suçlamasının tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını belirtti.
Prof. Dr. Sertçelik, Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu Üyesi Dr. İmbat Muğlu ve beraberindekilerle Kars'ta Ermeni çetelerince mezalimin yapıldığı yerleri gezdi.
Arpaçay ilçesindeki Büyükçatma köyü ile merkez Subatan köylerindeki şehitlik anıtlarını ziyaret eden Sertçelik ve beraberindekiler, mezalime uğrayanların yakınlarıyla da görüştü.
Sertçelik, AA muhabirine, Kars ve Erzurum'da toplu katledilen Müslümanların mezarlarını, şehitliklerini gezdiklerini ve bölge halkından katliamlarla ilgili bilgi aldıklarını söyledi.
Osmanlı ve Rus kaynaklarına göre 1. Dünya Savaşı döneminde Türkiye'de 1 milyon 300 bin Ermeni'nin yaşadığını ifade eden Sertçelik, şöyle konuştu:
"Savaş döneminde Ermeni kayıplarına baktığımız zaman, 150 bin civarında Ermeni'nin hayatını kaybettiğini, Rus ve Ermeni kaynaklarından çıkartmış olduğum incelemeler sonucunda söyleyebilirim. Türkiye'den Rusya'ya gidenler arasında Erivan merkezli topraklarda 40 bin Ermeni açlık, bulaşıcı hastalıklar ve soğuk iklim şartlarından hayatlarını kaybetmişler. Asıl büyük Ermeni kaybı cephede Osmanlı Devleti'ne karşı kurşun atarken kurşun yiyen Ermenilerin oluşturduğu kayıplardır. Bunların sayısı on binlerdir. Ermeni tarihçiler, Osmanlı ordusuna karşı 150-300 bin arasında Rus ordusunda savaşan Ermenilerin büyük bir bölümünün cephede hayatını kaybettiklerini söylerler. Yani katliam iddiaları kesinlikle yalan olup, asıl Ermeni kayıplarının cephede verilen kayıplar olduğunu görmekteyiz."
"Türkiye'ye yöneltilen soykırım suçlaması tarihi gerçeklerle bağdaşmıyor"
Sertçelik, savaş döneminde Ermeni çetelerinin, Ermeni devletini kurabilmek için topyekun Osmanlı Devleti'ne karşı ihanet ettiğini belirterek, Ermeni çetelerinin hem cephe gerisini tehlikeye düşürdüğünü hem de cephede Osmanlı Devleti'ne karşı savaştığını dile getirdi.
Ermeni çetelerinin yaptığı acımasız katliamlardan bahseden Sertçelik, şunları kaydetti:
"Kendi tarihçilerinin de eserlerine baktığımız zaman çok açık ve net olarak diri diri insanları çukurlara doldurup, üzerlerine kaya parçaları atmak suretiyle Müslümanları katlettiklerini görüyoruz. Kendi tarih kitaplarında da bunlar açık ve net olarak anlatılıyor. Dolayısıyla Osmanlı Devleti ve
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı yöneltilen soykırım suçlamasının kesinlikle temelsiz olduğunu tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını biliyoruz.
Soykırım olduğunu ileri süren bir devlet kendine ve arşivlerine güveniyorsa bu öneriyi kabul ederdi. Ortak tarih komisyonundan kaçmaları da haksız olduklarının bir göstergesidir. Aslında Ermeniler soykırımın olmadığını bizden daha iyi biliyorlar ama oldu bitti ile siyasi polemiklerle asılsız soykırımı dünya kamuoyuna kabul ettirmek için uğraşıyorlar."
Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu Üyesi Dr. İmbat Muğlu da Kars'ta çocukluğunun Ermeni hadiselerini birinci ağızlardan dinleyerek geçtiğini anlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bizler acılara tanıklık etmiş insanların torunlarıyız. Ermeni çeteleri Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da özellikle de Kars, Erzurum, Ağrı, Van, Bitlis, Muş ve birçok ilimizde insanın kanını donduracak katliamlar yapmışlardır. Osmanlı'nın son dönemlerinde emperyalist güçlerinin gazına gelen Ermeniler, ayrılıkçılık yaparak yüzyıllarca tebaası olduğu halka karşı zulümlerini arttırarak kapı komşusunu camilere, samanlıklara toplayarak toplu katliamlar yapmıştır. Müslümanlar, çoluk çocuk demeden Ermeniler tarafından muhtelif şekillerde kırılmış ve kıyıma uğratılmıştır."