Cuma Namazı Saat Kaçta? Cuma Namaz Nasıl Kılınır, Kaç Rekattır? 17 Mayıs Cuma Hutbesi
Cuma namazı saat kaçta kılınacak merak ediliyor. Diyanete göre Cuma namazı saati kaçta? Cuma namazı nasıl kılınır? Cuma namazı kaç rekattir? İstanbul, Ankara ve İzmir ezan saatleri ve Diyanet İşleri tarafından yayınlanan "Hayırlı Müslüman" konulu 17 Mayıs Cuma Hutbesi haberimizde. İşte diyanete göre il il Cuma namazı saatleri…
Cuma namazı saati, namaz için hazırlanan Müslümanlar tarafından her hafta kontrol ediliyor. Mübarek Cuma namazında ön safta yer almak, geç kalmamak isteyenler Diyanet Cuma namazı vakti nedir öğrenmek istiyor. Bu yüzden sizler için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya ve tüm illerin öğle namaz vakitleri ekranı hazırladık. Bu haftanın cuma hutbesinin konusu "PEYGAMBERİMİZİN TARİFİYLE HAYIRLI MÜSLÜMAN" üzerine. Peki Cuma namazı saat kaçta? Cuma namazı kaç rekattır? Cuma namazı nasıl kılınır? İşte Diyanetin 17 Mayıs Cuma namazı saatleri ve haftanın Cuma hutbesi metni...
17 MAYIS CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA?
Farz namazlardan olan Cuma namazı, öğlen vaktinde cemaatle kılınması gerekiyor. Tam vaktinde camide olmak isteyenler Cuma namazı saat kaçta öğrenmek için araştırılıyorlar. 17 Mayıs Cuma günü, öğle namazı vakti; Ankara'da 12.50, İstanbul'da 13:05, İzmir'de 13:13 olarak gözüküyor. Cuma namazı saatini öğrenmek için aşağıdaki linke tıklayarak açılan sayfada il seçimi ile diyanete göre hazırlanan namaz vakitlerini görebilirsiniz.
CUMA NAMAZI NASIL KILINIR, KAÇ REKATTİR?
Cuma günü camide öğle namazı vaktinde cemaatle kılınır. Cuma namazı dört rekât ilk sünnet, iki rekât farz ve dört rekât son sünnet olmak üzere on rekâttır. Önce ilk sünnet tıpkı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Sünnetin ardından imam-hatip minbere çıkarak oturur. Müezzin, iç ezanı okur. Ezandan sonra imam-hatip kalkarak iki kısımdan oluşan hutbeyi okur. Hutbede cemaati dinî konularda bilgilendirici ve yönlendirici konuşma yapar.
Hutbe okunduktan sonra imam-hatip minberden inerek cemaatin önüne geçer ve cemaate iki rekât Cuma namazı kıldırır. İmam-hatip, Cuma namazının farzına ve cemaate imam olmaya, cemaat de Cuma namazına niyet eder. Tıpkı cemaatle kılınan sabah namazı gibi iki rekât Cumanın farzı kılınır. Cuma namazında imam-hatip, Fatiha ve zamm-ı sûreyi sesli olarak okur.
Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, cumanın son sünneti kılınır. Bu sünnet, öğlenin ilk sünneti gibi kılınır. Böylece Cuma namazı tamamlanmış olur.
CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR?
Şu şartları taşıyan kişiye Cuma namazı kılmak farz olur:
Müslüman olmak,
Akıllı olmalı,
Ergenlik çağına gelmiş olmak,
Erkek olmak,
Hür ve serbest olmak,
Mukim olmak (misafir olmamak),
Sağlıklı olmak,
Kör olmamak,
Ayakları sağlam olmak
17 MAYIS CUMA HUTBESİ
PEYGAMBERİMİZİN TARİFİYLE HAYIRLI MÜSLÜMAN
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler! Allah'a karşı hakkıyla takva sahibi olun ve ancak Müslüman olarak can verin."1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: "Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların zarar görmediği kimsedir."2
Aziz Müminler!
Müslümanın en kıymetli hazinesi imanıdır. İman, bizi dünyada huzura, âhirette kurtuluşa kavuşturacak en büyük nimettir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu nimete sahip olanları şöyle müjdelemektedir: "Kim gönülden tasdik ederek Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resûlü olduğuna şehâdet ederse Allah ona cehennemi haram kılar."3
İman eşsiz bir cevher, benzersiz bir imkândır. İman dertlere derman, günahlara kalkandır. Mümini her durumda kötülükten koruyan ve iyiliğe yönlendiren bir güçtür. İmanın kıymetini bilen insan, imanında sebat etmeli, imanına yaraşır bir hayat sürmeye özen göstermelidir. İşte o zaman Rabbine daha çok yaklaşacak, boş arzuların ve geçici heveslerin esiri olmaktan kurtulacaktır.
Değerli Müslümanlar!
Yüreğimizdeki imanı perçinlemenin yolu, ibadetlerimizi aksatmamaktan geçer. Çünkü iman ibadetle beslenir. İbadet kulluğun özü, insanın yaratılış gayesidir. İnsanın, aracısız ve vasıtasız bir şekilde hâlini Rabbine arz etmesidir. Allah Resûlü (s.a.s) bu hususta mümine şöyle nasihat etmektedir: "Allah'a şirk koşmadan ibadet etmeye devam et, farz namazı kıl, farz olan zekâtı ver, Ramazan orucunu tut. İnsanların sana nasıl davranmasını istiyorsan sen de onlara öyle davran."4
O halde tevhide bağlılığın, Allah'a imanın gereği, öncelikle namaz, oruç, zekât ve hac gibi farz ibadetleri yerine getirmektir. Nafilelerle Rabbinin rızasını kazanmak için gayret etmek de Müslümanın meziyetidir.
Kıymetli Müminler!
İmanı ve ibadeti kemale erdiren ise ancak güzel ahlaktır. Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde "Müminlerin iman bakımından en olgunu, ahlak bakımından en güzel olanıdır."5 buyurmaktadır. Ahlakî erdemleri benimsemek ve kötü huylardan uzak durmak mümin için vazgeçilmez bir sorumluluktur.
Mümin, "güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen"6 Peygamberimizi hayatının her alanında örnek alır. Küçüklerine merhamet, büyüklerine hürmet gösterir. Çevresine güven verir; emanete riayet eder. Doğru sözlüdür; yalana bulaşmaz. Cömerttir; cimrilik etmez. Anne babasına, eşine, çocuklarına, canlı cansız bütün mahlûkata şefkatle davranır; şiddete asla başvurmaz.
Muhterem Müslümanlar!
Muhammed ümmetinden olmak, ne büyük bir şereftir! Ama insanlık ailesi içinden seçilmiş en hayırlı ümmetin fertleri olmak, aynı zamanda sorumluluk ister. Sevgili Peygamberimizin hadis-i şeriflerini okuduğumuzda, bir Müslüman'ın şöyle tanımlandığına şahit oluruz: Müslüman, iman etmedikçe cennete giremeyeceğini, kardeşlerini sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamayacağını bilen kişidir.7 Müslüman, bir iyilik yaptığında sevinen, bir kötülük yaptığında ise üzülen insandır.8 Müslüman, insanları karalamaz, lanet etmez, kaba ve kötü söz söylemez, hayâsızlık yapmaz.9 Kötülüklerin anası olan içkiden, ömrünü zayi eden kumardan, Allah'ın gazabını gerektiren zinadan uzak durur.10 Müslüman şirkten kaçınır, cana kıymaz, faiz yemez, yetim malına el uzatmaz. Müslüman, kardeşine iftira etmez, laf taşımaz, fitne ve fesada ortak olmaz.11
Aziz Müminler!
Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyuruyor: "Sizin en hayırlınız, kendisinden hayır beklenilen ve kötülüğünden emin olunandır; en şerliniz ise kendisinden hayır beklenmeyen ve kötülüğünden de emin olunmayandır."12 O halde Peygamber Efendimizin bize öğrettiği gibi hayırlı bir Müslüman olmak için çaba gösterelim. Kalplerimizi imanla nurlandıralım. İbadetlerle besleyelim. Salih amel ve güzel ahlakla cilalayalım. Hayatımızın her safhasında hayrın anahtarı, şerrin kilidi olalım.
Muhterem Müslümanlar!
Hutbeme son verirken bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfımız öncülüğünde, fedakâr milletimizin desteğiyle ülkemizin her köşesine ve Dünya'nın dört bir yanına hizmet götürülmektedir. Öğrencilerimize sağlıklı barınma ortamı hazırlanmakta, burs, eğitim ve kültür desteği verilmekte, yetim ve yoksul kardeşlerimize ücretsiz eğitim sunulmaktadır. Ramazan ayının bu eşsiz ikliminde sizler de zekât, fıtır sadakası ve bağışlarınızla binlerce gencimize umut ışığı olabilir, onların ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Bu kapsamda Cuma namazını müteakip sevgi, muhabbet ve kardeşlik yüklü yardımlarınıza yeniden başvuracağız. Cenab-ı Hâk, yapmış olduğumuz ve yapacağımız bütün yardımları dergâh-ı izzetinde kabul eylesin.
1 Âl-i İmrân, 3/102.
2 Müslim, Îmân, 65; Buhârî, Îmân, 4.
3 Buhârî, İlim, 49.
4 İbn Hanbel, VI, 384.
5 Ebû Dâvûd, Sünnet, 15.
6 İbn Hanbel, II, 381.
7 Müslim, Îmân, 93.
8 İbn Hanbel, IV, 399.
9 Tirmizî, Birr, 48.
10 İbn Mâce, Eşribe, 1; Ebû Dâvûd, Eşribe, 5; Buhârî, Küsûf, 2.
11 Buhârî, Vesâyâ, 23; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XII, 340.
12 Tirmizî, Fiten, 76; İbn Hanbel, II, 368.