Çukurca'daki Mayın Patlaması Davası

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde el yapımı mayının patlaması sonucu 7 askerin şehit olmasıyla ilgili davanın sanıklarından Tuğgeneral Zeki Es, mahkemeye sunulan ikinci bilirkişi raporunu da kabul etmeyerek, "O bölgede görev yapmayan bilirkişinin raporu doğru olamaz" dedi.

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Tuğgeneral Zeki Es, Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan ve avukatları ile müdahil olarak şehit askerlerden Deniz Demirci'nin annesi Raziye Demirci, babası Halil Demirci ile avukatları İsmail Kılıç katıldı.

Avukat Kılıç, yeni bilirkişi raporunun ilk raporla örtüştüğünü ve yeterli olduğunu söyledi.

Sanık Tuğgeneral Zeki Es, geçen celse tamamlanarak mahkemeye sunulan ikinci bilirkişi raporuna karşı beyanda bulundu.

Bilirkişi raporunun, "Anti-Personel mayınların kullanımı, depolanması ve imhasıyla ilgili" Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası Ottowa Anlaşmasına göre hazırlanmasının doğru olmadığını savunan Es, Genelkurmay Başkanlığı'nın, sözleşmenin askeri mevzuata uyarlanması sürecini yeni başlattığını ileri sürdü.

Çukurca'da görev yapan askeri personelin, mayınlı bölgelerin yerini bildiğini ifade eden Es, "Bilirkişi raporunda, 'askeri personelin mayınlı tuzak yerlerini bilmediğinin' söylenmesi haksızlıktır" dedi.

"Durumu, ölüm korkusu yaşamayan hiç kimse anlayamaz" diyen Es, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bilirkişinin yazdığı hususları olay yerinde görmesi lazım. Burayı herkes görmeli. Doğu ve Güneydoğu'da milyonlarca mayın var. Benim bölüklerim Çukurca'da terör örgütünün Zap kampına bir saatlik mesafede. O bölgede görev yapmayan bilirkişinin raporu doğru olamaz."

Hantepe'deki mayınların, askeri personelin korunması için yerleştirildiğini belirten Es, bilirkişinin kullandığı "mayın tarlası" ifadesinin yanlış olduğunu savundu.

Raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin, olayın meydana geldiği bölgeyi yeterince tanımadığını ileri süren Es, heyetin, ilk bilirkişi raporunu hazırlayan heyetten etkilendiğini iddia etti.

Es, dava konusu olayla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan görüş istenmesini ve bunun bilirkişi raporu olarak sayılmasını istedi.

-"Bu bilirkişilerde mi yalan söylüyor-"-

Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan da mayınlı arazi konusunda personeli uyardığını belirterek, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu savundu.

Bilirkişi raporunu kabul etmeyen sanık avukatları da yazılı beyanda bulunmak için süre talep etti.

Bilirkişi heyeti üyeleri, avukatların yazılı beyanlarını incelemek istediklerini ifade etti.

Şehit askerin annesi Raziye Demirci, "Bunlar daha önceki bilirkişi raporunu da kabul etmemişlerdi, şimdikini de kabul etmiyorlar. Bu bilirkişilerde mi yalan söylüyor- Ben 3 yıldır sıkıntı çekiyorum" dedi.

Askeri savcı eksik hususların giderilmesini, sanık avukatları ise bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunmak için süre verilmesini talep etti.

Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, verilen aranın ardından kararı açıkladı.

Sanık avukatlarına, yazılı beyanda bulunmaları için süre veren mahkeme, eksik belgelerin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

-İkinci bilirkişi raporu-

Mahkemeye geçen celse sunulan bilirkişi raporunda, "personelin el yapımı patlayıcıların arazideki yerlerini tam olarak bilmediği" ve "döşenen patlayıcıların bulunduğu bölgelerin işaretlenmesi, etrafının tel örgü ile çevrilmesi hususlarında eksikler bulunduğu" belirtilmişti.

Uzaktan kumandalı olmayan el yapımı patlayıcıların döşenmesinin mevzuata aykırı olduğu belirtilen raporda, ifadelerde, "Komutanın sorumluluğu alarak, zorunluluk nedeniyle böyle bir emir vermesi durumunda, 1 Mayıs 2009'da Hantepe civarındaki dere yataklarına 9 alarm ikaz ve ihbar sistemi yerleştirildikten sonra, bunların koordinatlarının yazılı olarak Hantepe'deki üs komutanına verildiği ve yerlerinin gösterildiği, devir teslim esnasında bunların iyi koordine edilmesi konusunda emir verildiğinin" belirtildiğine dikkat çekilmiş, şunlar kaydedilmişti:

"Arazi ve hava şartları nedeniyle 3-4 günde bir birliğin değiştirildiği üs bölgelerinde, bu tür önemli konuların devir tesliminin daha iyi koordine edilebilmesi için bu sistemin resmi kayıtlara girmemiş bir kağıtla değil, tuzak koordinatlarının, cinsinin ve mümkünse harita üzerine işaretlenmiş bir krokisinin, komutan tarafından belirlenecek bir format içerisinde, bölgede görev alan ve alacak birlikler ile üst komutanlığa resmi yazışma usulleri kullanılarak rapor edilmesinin, bölgede icra edilecek tüm operasyon emirlerinde bu hususa

(koordinat, kroki vb.) yer verilmesinin uygun olacağı mütalaa edilmiştir."

Muhabir: Mehmet Tosun

Yayıncı: İbrahim Uyar - ANKARA