Çözüm Süreci Dağlara Huzur Getirdi
Her yıl yaz aylarında Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı dağlarda hayatlarını hayvan otlatarak geçiren göçerlerden Beritan aşiretinin mensubu ve 10 nüfuslu aile reisi Sait Özdemir, göçerlerin zorlu hayatını anlatırken, çözüm süreci ile birlikte büyük bir rahatlığa kavuştuklarını söyledi.
Her yıl yaz aylarında Bingöl'ün Karlıova ilçesine bağlı dağlarda hayatlarını hayvan otlatarak geçiren göçerlerden Beritan aşiretinin mensubu ve 10 nüfuslu aile reisi Sait Özdemir, göçerlerin zorlu hayatını anlatırken, çözüm süreci ile birlikte büyük bir rahatlığa kavuştuklarını söyledi.
Her yıl yüzlerce kilometre yaya olarak hayvanlarını otlatarak Şanlıurfa veya Elazığ'dan Karlıova ilçesine gelen Beritan aşireti mensubu Sait Özdemir, çözüm süreci öncesinde büyük zorluklar yaşadıklarını ve süreçten sonra rahatladıklarını ifade ederek önemli konulara değindi. Hayvan bakıcılığının eskisi gibi para kazandırmadığını ve yıllar geçtikçe bu mesleğin de yavaş yavaş gerilediğini ifade eden Özdemir, "Öncelikle gelip yerleştiğimiz yaylalara yüklü miktarda para vererek kiralıyoruz. Ayrıca bizden mera komisyon parası alınıyor. Kış aylarında buralardan Şanlıurfa'ya gittiğimizde oradaki ağalar bizden ayrıca kira parası alıyor. Hayvanlarımızı sağdığımızda sütün fiyatı çok düşük. Sattığımız peynirler ise hemen hemen yıllardır hep aynı fiyattan satılıyor. Anlayacağınız bu dağlarda bazen eksi on derecelerdeki soğukta çoluk çocuk olarak çadırlarda sürdürdüğümüz hayatın karşılığı çok ucuz, çektiğimiz eziyetlere değmiyor" dedi.
Çözüm sürecine de değinen Özdemir, geçmişte büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Özdemir, "Bu çözüm süreci bizi çok rahatlattı. Mesela eskiden ormanlara giremiyorduk, hayvanlarımızı ormanlara götürüp otlatamıyorduk, ama şimdi öyle bir sorun yok. Süreçten önce her yerde barınamıyorduk, rahat değildik. Eskiden evimize rahatlıkla yiyecek bile getiremiyorduk. Örneğin süreçten önce evlerimize un, şeker, yağ gibi gıdaları satın alıp yaylaya getirdiğimizde sorun yaşıyorduk. Mesela benim on nüfusum varsa, on nüfusa göre yiyecek getirmeme izin veriliyordu, fazlasına müsaade edilmiyordu. Bunu da fişlerle düzenliyordu. Fişlere miktarı yazılan yiyeceklerin alınmasına izin veriyorlardı. Fazlasını örgüte getireceğimiz şüphesi var olduğundan her istediğimiz gıdayı istediğimiz miktarda alamıyorduk. Bizler dağlardaydık her istediğimizde şehir merkezlerine gelemiyorduk, bazen barındığımız birçok yaylaya araç gelemiyordu, çoğu yolu at ve eşek sırtlarından geliyorduk, o yüzden gıdaları fazla alıp çadırlarımızda stok etmek istiyorduk, ama buna izin verilmeyince aldığımız yetersiz yiyecekler hemen bitiyor ve bundan dolayı sık sık şehir merkezlerine gelip tekrar yiyecek alıyorduk. Ama şimdi artık rahatız istediğimiz yiyecekleri, istediğimiz kadar alabiliyoruz. Çözüm sürecinden önce birçok zaman çatışmaların ortasında kaldığımız oluyordu, çocuklarımız tehlikeler geçiriyordu ama şimdi Allah'a şükür hiçbir şey yok, hepimiz çok rahatız. İnşallah bu süreç barışla sonuçlanır hepimiz rahat ederiz" şeklinde konuştu. - BİNGÖL