Çözüm Süreci
İlkay Güder - Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (yULİSA) Müdürü Prof.Dr.Ramazan Gözen, çözüm sürecine ilişkin, "Amaca yardımcı olacak aydınların, akil insanların devreye girmesi gereklidir,"...
İlkay Güder - Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (yULİSA) Müdürü Prof. Dr. Ramazan Gözen, çözüm sürecine ilişkin, "Amaca yardımcı olacak aydınların, akil insanların devreye girmesi gereklidir, yararlıdır ve doğrudur" dedi.
Gözen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin uzun yıllardır devam eden terör sorununun her açıdan büyük acılara ve kayıplara yol açtığını, terör sorununu bitirmek için de çok kritik ve önemli bir sürece girdiğini söyledi.
Çözüm sürecinin başarılı olabilmesi için tüm halkın ama öncelikle terör sorunundan birinci derecede mağdur kesimlerin ikna olması ve destek vermesi gerektiğine dikkati çeken Gözen, "Tüm ülkeyi etkileyen soruna kesin çözüm bulmak için herkesin olabildiğince memnun olmasının sağlanması gerekir. Bu memnuniyetin sağlanması için ise tüm halka, terör sorununa çözüm çabalarının doğru ve gerçekçi bir şekilde anlatılabilmesi, onların gönülden ikna olmasının sağlanması gerekir" diye konuştu.
-"Karşı olanlara ulaşma imkanı doğacak"-
Gözen, halkın ikna ve memnun olmasının temel yolunun, çözüm sürecinde somut sonuçların alınması ve terörün gerçekten bittiğinin gösterilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Terör sorununun uzun yıllar devam ediyor olmasının halkın, moralini ve psikolojisini bozduğunu vurgulayan Gözen, bazı kesimlerde derin tereddütlerinin olmasının doğal karşılanması gerektiğini söyledi. Konuyla ilgili tereddütleri giderilmesi de gerektiğini ifade eden Gözen, şunları söyledi:
"Bu amaca yardımcı olacak aydınların, akil insanların devreye girmesi gereklidir, yararlıdır ve doğrudur. Seçilenler, medyada popüler olan ve görüşleri büyük oranda zaten bilinen kişiler olduğu için özellikle çözüm sürecine karşı olan kesimlere, etkileyici açıklama yapabilmeleri zordur. Ancak çözüm sürecine katı bir şekilde karşı duran veya ideolojik olarak istemeyen kesimlerin oranı düşüktür. Hatta yapılan araştırmalara göre halkın yüzde 60-70'i çözüm sürecine ilkesel olarak destek verdiği için akil insanların, lehte kesimlerin tutumlarını pekiştirmek karşı olanlara ulaşma imkanını da doğacaktır."
-"Tüm kesimlerin beklentisi karşılanmalı"-
Gözen, çözüm sürecine karşı olanların duygularına ve zihinlerine hitap edilebilirse, halkın büyük çoğunluğunun süreci destekleme noktasına geleceğini düşündüğünü de dile getirdi.
Mevcut desteğin artması için çözüm sürecindeki tüm aktörlerin yanlış bir görüntü vermemesi gerektiğine işaret eden Gözen, sözlerini şöyle devam etti:
"Aksi taktirde tüm süreç tersine çalışmaya başlayabilir. Dolayısıyla tarihi önemdeki bu sürecin başarılı olabilmesi için öncelikle tarafların söylem, eylem, görüntü ve tavırlarının 'tüm ülkenin yararına bir barış ve düzen oluşmaktadır' kanaatini güçlendirmesi gerekir. Şu an itibarıyla tüm kesimlerin, terörün bitmesi yönündeki beklentisinin karşılanması gerekir. Bu kanaatin ve beklentinin büyük oranda var olduğunu, çok katı siyasi ve ideolojik kesimler dışında genel kamuoyunun bu yönde bir ümide sahip olduğunu düşünüyorum."
-"Daha güçlü, risksiz ve kambursuz bir dış politika"-
Gözen, akil insanların, kendilerinden beklenen kanaati ve ümidi artıracak faaliyetler yapması gerektiğini de söyledi.
Çözüm süreci sonunda terörün Türkiye'de biteceğine inandığını vurgulayan Gözen, Türkiye'de, bölgede ve uluslararası toplumda PKK teröründen herkesin yorulduğunu dile getirdi. Gözen, şunları kaydetti:
"Bu sorunun devam etmesi halinde, Türkiye'de tam istikrarın sağlanamayacağını, istikrarsız bir Türkiye'nin de Arap baharı ve bölgesel dönüşüm sürecinde etkili olamayacağın, bu nedenle artık PKK terörünün miadının dolduğunu düşünüyorum. Türkiye'de ve komşu bölgelerde yeni bir dönem başlıyor. Eğer Türkiye terör sorununu da çözerse yeni dönemde daha güçlü, risksiz ve kambursuz bir dış politika izleyebilir."
Yayıncı: Selçuk Aval - ANKARA