Çözüm İçin 'Kontrollü İletişim'

Hükümet ile HDP arasında çözüm sürecinin başlamasından bu yana en büyük kriz Kobani eylemlerinin ardından yaşadı. Sonrasında ise süreç karşılıklı açıklamalarla kırılganlığını korudu. Özellikle geçtiğimiz hafta, Abdullah Öcalan'ın taslağı içinde olduğu öne sürülen başlıklar, Sırrı Süreyya Önder'in açıklamaları, hükümet kanadından verilen tepkiler ile HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Meclis gündemindeki iç güvenlik paketinin yasalaşması durumunda sokaklarda eylem yapılacağı açıklaması ve Başbakan Davutoğlu'nun verdiği sert yanıtlar, sürecin akıbetine ilişkin yeni soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

"Basın üzerinden polemik olmasın" anlaşması

Basın üzerinden girilen polemikler, taraflar arasında üzerinde uzlaşmaya varılan başlıkların önüne geçince, Hükümet ile HDP arasında iletişimde yeni bir dönem başlatma kararı alındı.

Hafta başından bu yana Çözüm Süreci'nde bu yeni dönem yürürlükte. Varılan anlaşma, "Basın üzerinden polemiklere girilmemesi için daha kontrollü bir iletişim dönemi" olarak tanımlanıyor. Ayrıca sürece ilişkin atılacak adımlar olgunlaşmadan bunların basın ile paylaşılmaması da kararlaştırıldı. Bu anlaşma HDP heyetinin İmralı'ya gidiş tarihlerinden varılan uzlaşmanın içeriğine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

İmralı ziyareti

Abdullah Öcalan'ın "Demokratik Müzakere Taslağı"nın Kandil'de KCK yöneticileriyle ele alınmasının ardından HDP heyeti, İmralı'ya gitmeyi bekliyor. Bu görüşmeye özellikle Ulusal Kürt Konferansı ve Kuzey Irak yönetimi ile ilişkiler konusunda yapılacak görüşmeler kapsamında dönem dönem heyete katılması planlanan Leyla Zana'nın da dahil olması gündemde. Zana ve Sırrı Süreyya Önder'in bu çalışmalar kapsamında ayrıca görüşmeler yapabileceği de belirtiliyor.

İmralı'da oluşturulacak sekreterya konusunda ise henüz bir gelişme yok. Al Jazeera'ye bilgi veren kaynaklar, bundan sonra somut bir gelişme olduğu takdirde konuyla ilgili bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmayacağını söyledi. İzleme Heyetinin oluşturulması konusunda ise temaslar devam ediyor.

Kaynak: Al Jazeera