Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Çomü Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner Açıklaması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü ve Strateji Uzmanı Prof.Dr.Sedat Laçiner, Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü ve Strateji Uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. İsrail'in Gazze saldırısını ' seçim yatırımı' olarak değerlendiren Laçiner, Netanyahu hükümetinin Suriye'ye de benzer bir saldırı girişimi olabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Sedat Laçiner, Suriye'deki iç savaşın, müdahale edilmediği için giderek tırmandığını söyledi. Suriye sınırında yaşanan gelişmelerin, Türkiye'yi her an savaşa sokabilecek hale geldiğini öne süren Laçiner, "Suriye'de iç savaş tırmanıyor. Çünkü bir türlü müdahale edilmiyor. Şu an Suriye'deki olayların, Suriye'nin iç dengeleriyle çözülmesi mümkün değil. Bölge devletlerinin müdahalesiyle çözülmesi de mümkün değil. Burada, ya Rusya, Çin gibi ülkeler devreye girecek, ya Amerika, Avrupa Birliği gibi ülkeler devreye girecek ve bölgesel ittifaklar kuracak. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararı şart görünüşe göre. veya en azından başka uluslararası kurumların devreye girmesi şart. Ama ABD ve Avrupa Birliği, biraz İsrail'in etkisiyle, Yahudi lobilerinin etkisiyle Suriye meselesinde taraf olmadılar. Bunda bir sebep, Beşar Esad'ı bile aratacak şekilde, Suriye'de iktidarın İslamcı bir iktidara dönüşmesi korkusu. Bir diğer sebep ise, Türkiye'nin bölgesinde bir başarı meydana gelecekse bunun tamamını kendi hanesine yazdırma ihtimalidir. Bu tarz endişelerin de etkisiyle, Suriye'de bir 'pat' durumu ortaya çıktı. Bu Suriye'ye çok zarar veriyor. İşin kötüsü, öylesine tırmandı ki, ölü sayısı, yaralı sayısı, göç eden insan sayısı o kadar çok arttı ki, bu; Ürdün, Lübnan, Türkiye ve İsrail sınırlarını zorluyor. Türkiye'de, Ceylanpınar gibi sınır bölgelerine düşen top parçası ve benzeri mühimmat var. Bu her an Türkiye'yi savaşa sokabilecek bir vaziyet. Yani Türkiye sınırına istenmeyen büyük çaplı bomba düşse, çok büyük bir can kaybı olsa, Türkiye bu duruma ne kadar sessiz kalabilir? Şu anda İsrail de çok ciddi bir şekilde meselenin içine girmeye başlıyor. Suriye topraklarına İsrail tankları atış yaptılar. Golan meselesinden bu yana ilk defa olarak Suriye'ye İsrail ateş etmiş oldu. Bu durum devam eder mi? Edebilir. Şimdi İsrail'de bir seçim de var. İsrailliler seçimden önce savaşı severler. İsrail hükümetleri, mutlaka Gazze'ye Batı Şeria'ya girerler, silahlı saldırı yaparlar. Bu gelinen noktada Suriye'ye karşı da böyle bir girişimde bulunabilirler. Çünkü bunlar, İsrail hükümetine, onların cephesinden bakınca puan getiriyor. Ama Lübnan'a da sıçrama ihtimali var. Bütün bölgeyi Türkiye'de dahil tehdit edecek kadar tehlikeli boyuta geldi Suriye krizi" dedi.

"İSRAİL, 'MAĞDUR ÜLKE' ROLÜ OYNUYOR"

İsrail'in, ABD Başkanı Obama'yı zor durumda bırakmak için çalıştığını da kaydeden Laçiner, "ABD'deki Başkanlık seçimlerinde, Türkiye Obama'nın seçilmesi için elinden geleni yaptı. Ama İsrail cephesinden baktığımızda, İsrail'in tam tersi bir çaba içerisinde olduğunu görüyoruz. O kadar çok müdahil oldular ki seçimleri etkilemek için. Obama'yı zor durumda bırakacak açıklamalar yaptılar. İlaveten sadece İsrail devleti olarak değil, çeşitli Musevi iş adamlarına ait yayın organlarının Obama'ya yönelik çok ciddi bir karşı propaganda kampanyası yürüttüğünü görüyoruz. İsrail lobisi de Amerika Birleşik Devletleri'nde Obama'ya karşı çok sert muhalefet sergiledi. İsrail de, 'acaba bunun negatif etkileri olur mu' endişesi var. Zaten Obama'nın Ortadoğu'ya dönük politikaları ile İsrail'in şu an ki hükümetinin politikaları birbiriyle çok uyumsuz. ABD artık ordularını Ortadoğu'da doğrudan müdahalelerde kullanmak istemiyor. Bush yönetiminin tarzından çok farklı bir Obama tarzı var. Müdahale edeceği zaman bile maşa kullanmayı, dolaylı araçları kullanmayı tercih eden bir Amerika Birleşik Devletleri var. Dolayısıyla İsrail bundan çok mutlu değil. Arap baharına bakış açısı da farklıydı İsrail'in. Bundan dolayı ikinci döneminde Obama'nın politikalarıyla İsrail'in politikaları çarpışacaktır. Bunu önlemek için de İsrail, tipik bazı adımlar atıyor. Nedir? Filistin'e, Gazze'ye hava saldırısı yaptılar, şu anda da karadan işgal etme hazırlıkları var. Eğer Gazze'yi işgal ederlerse, en azından bir kısmını, bu olaylar Amerikan kamuoyuna ve Batı kamuoyuna, İsrail'e yakın basın- yayın organları tarafından 'mağdur İsrail' olarak yansıtılacak. Çünkü, bir yandan İsrail kara işgalini yapacak, havadan saldırılar gerçekleştirecek, çok sayıda Filistinli belki hayatını kaybedecek. Ama birkaç tane de etkisiz füze benzeri ama çok ilkel bazı silahlar kullanılacak. Onların bir kısmı da İsraillilerin evlerinin yakınlarına düşecek. Belki bir - iki kişi de yaralanacak. Ama o kadar. ve bunlar Amerikan kamuoyuna dramatik bir tablo olarak yansıtılacak. Bu başladı da... Bazı Amerikan gazetelerinde vardı. İsraillilerin ateş altına olduğu, zor durumda olduğunu anlatan gazete haberleri vardı. 'Zavallı İsrailliler' şeklinde yansıtılıyordu. Oysa saldıran İsrail, ateş altında olan Filistinliler. Ama mağdur, İsrail gibi gösteriliyor Amerikan kamuoyuna. Bunun dışında Suriye veya Lübnan'la ilgili de İsrail, 'mağdur ülke' rolünü oynayacağı tarzda bazı işler yapabilir. Yani İsrail'in Netanyahu hükümeti, Obama'yı Ortadoğu'da bir şeylere sürüklemeye gayret ediyor. Obama, kampanyalarını ve politikalarını Ortadoğu'da başlatmadan önce, zemini kendi lehine hazırlamaya çalışıyor. Yani öyle bir tablo ortaya çıkaracak ki, Obama'nın orada artık kendi politikalarını uygulama şansı kalmayacak. İsrail'i orada koruma zorunda, İsrail'le birlikte hareket etmek zorunda kalacak. Planlanan budur. Ama bu ne kadar tutar onu bilmiyorum" ifadelerini kaydetti.

"TÜRKİYE, MODEL ÜLKE OLACAK"

Yaşanan gelişmelerin Türkiye'yi yakından etkileyeceğini de söyleyen Prof. Dr. Laçiner, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Bu durum, Türkiye'yi uzun vadede, kısa vadede etkileyecek. Şu an Türkiye Ortadoğu'nun en ortasında ve ayrılmaz bir parçası konumunda. En önemli aktör bu Suriye meselesinde... Fakat Türkiye, Suriye'de yalnız bırakıldı. Bundan sonraki süreçte diğer ülkelerin tavrı belirleyici olacak. Türkiye'yi her açıdan etkiler. Ama bu mesele, Suriye konusu Türkiye'nin arzu ettiği şekilde halledilebilirse, Türkiye çok ciddi bir ivme kazanabilir; hem iktisadi olarak, hem de siyasi olarak Ortadoğu bölgesinde... Zaman değişiyor. Arap baharı ideal sonuçları doğurmadı. Ama domino taşları gibi bir kere taşlara dokunulmuş oldu ve taşlar şu anda devriliyor. Çok ciddi akan bir kan var, istikrarsızlık var. Bu yeni bir Ortadoğu ortaya çıkaracak. Bu ideal Ortadoğu olmayabilir. Ama eski Ortadoğu da olmayacak. Dolayısıyla eski Ortadoğu'nun aktörleri olan İsrail ve İran başta olmak üzere bazı ülke ve aktörler zor durumda kalabilirler. Yeni Ortadoğu'ya hitap eden en ideal ülke, model ülke, ilham veren ülke olarak Türkiye karşımıza çıkıyor. Türkiye ilkeleriyle, değerleriyle Ortadoğu'da güçlü bir ülke. Yoksa silah zoruyla güçlü bir ülke değil. O yüzden önümüzdeki dönemi iyi değerlendirmemiz lazım. Savaşı ülkemize sıçratmadan, silah kullanmadan, Türkiye'nin diğer gücünü, nüfuzunu Ortadoğu bölgesinde ayakta tutabilirsek, bu işten en karlı çıkan ülkelerden birisi Türkiye olur." - ÇANAKKALE

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title