Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İsrail Maliye Bakanı'ndan skandal Gazze sözleri

İsrailli bakandan skandal sözler

Çomü'den Kırımoğlu'na Fahri Doktora

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Senatosu, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na 'Uluslararası İlişkiler' alanında fahri doktora verdi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Senatosu, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na 'Uluslararası İlişkiler' alanında fahri doktora verdi.

İçdaş Kongre Merkezi Seyit Onbası Salonu'nda gerçekleştirilen törene, Çanakkale Valisi Ahmet Çınar da katıldı. Müzik dinletisiyle başlayan ÇOMÜ Tanıtım Filmi ve Kırımoğlu'nun hayatını anlatan belgesel salonda gösterildi.

Ardından salondakilere seslenen ve Türk dünyasının özlenen vaziyette olmadığına dikkat çeken ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, "Zaman zaman 'Bu Araplar birlik olamıyorlar, hiçbir sorunlarını çözemiyorlar' şeklinde serzenişler duyarız ve üzülürüz. Maalesef Türk dünyası da istediğimiz, özlediğimiz vaziyette değildir. Baktığınız zaman Kerkük'ün hali çok fazla cümle kurmayı gerektirmeyecek kadar insanın yürek burkmaktadır. Suriye'de 1 milyonu aşkın Türkmen'in durumunun konuşulduğunu dahi görmüyorum. Doğrusunu isterseniz bu da ayrı bir yara olmalıdır. Bakıldığında Sincan bölgesine, Türk dünyasının ana yurdu, ata yurdunda, Türkler en temel ibadetlerini dahi gerçekleştiremeyecek durumdalar. İran'a baktığımızda da Azerbaycan Türklerinin İran hapishanelerini doldurduğunu görüyoruz. Ne yazık ki sadece esaret altındaki ülkelerde değil, kendi yöneticileri altında da Türklerin vaziyetinde sorunlar var. Örneğin Özbekistan'a baktığım zaman sanki işgal edilmiş bir ülke gibi. Yani en temel insan haklarının çiğnendiği yerler arasında Türk dünyasındaki bazı devletlerin adının geçiyor olması, en sert yönetimler sıralanırken ilk beşte birkaç Türk devletinin adının geçiyor olması ayrı bir üzüntü kaynağıdır" dedi.

Törende konuşan Vali Çınar, iki yıl Kırım'da görev yaptığı ve Kırımoğlu'nu çok yakından tanıma fırsatı bulduğunu söyledi. Vali Çınar, "Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu bütün Türk dünyasının Mustafa Ağası. Kırım'da, Türk dünyasında herkes ona 'Mustafa Ağa' der. Ben de Kırım'da kendisine Mustafa Ağa demeye alışmıştım. Vatan konusunda en büyük sembol isimlerden. Vatan sevgisini en çok hissedenlerden. Vatanın ne olduğunu yeryüzünde herkesten çok bilen bir isim Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu" diye konuştu.

CÜBBE GİYDİRİLDİ

Ardından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Saçar, Senato kararı okudu. Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şükriye Aras Hisar, Prof. Dr. Feyzi Uğur ve Prof. Dr. Mustafa Saçar tarafından Kırımoğlu'na akademik kıyafeti giydirildi. Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, Fahri Doktora Beratını, Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner ise üniversitenin kimliğini verdi. Ayrıca Kırımoğlu'na, Şehitler Abidesi minyatürü ile Truva Atı minyatürü hediye edildi.

EN BÜYÜK ARZUSU DİPLOMAYI ANNE VE BABASINA GÖSTERMEKMİŞ

Fahri Doktora Payesini alan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının tarihinin facialarla dolu olduğunu söyledi. 20'nci yüzyılda en büyük facianın 2'nci Dünya Savaşı sonrasındaki sürgün ve soykırım olduğunu belirten Kırımoğlu, şöyle konuştu:

"O sürgün ve soykırım esnasında Kırım Tatar halkı yüzde 46'sını kaybetti. Hayatta kalan insanlar da hiçbir zaman eşit vatandaş olmadılar. Daima vatanlarına dönmek istedikleri için kansız, silahsız mücadele verdikleri için ardında hapisler, sürgünler. ve oradaki insanlar kendi çocuklarını bir şeyler öğretmek ve okutmak için çok çaba sarf ettiler. Bizim ailemizde de yedi çocuk vardı. Anne ve babamız bizleri okutmak için çok çaba sarf ettiler. Gece gündüz çalışıyorlardı. Açlık olsun ama çocuklarımızı bir şeyler öğretelim diyorlardı. Gerçekten de ailemizde hep çocuklar üniversite bitirdiler. Bir tek bana kısmet olmadı. Bana 'antikominist' dediler, hapishaneye attılar. Sonraki dönemlerimde hapislerde geçti. Beni hayatımda en çok üzen şey bu oldu. Diploma alsam ne olacak almasam ne olacak? Aslında bunun benim için pek farkı yoktu. Benim en çok isteğim şu diplomayı alıp, anne babama göstermekti. Onların fedakarlığının boşa gitmediğini göstermek isterdim. Ama kısmet olmadı. Şimdi bugün ÇOMÜ fahri diplomasının bana verilmesinde aklıma ilk gelen şey, keşke anne ve babam hayatta olsaydı da ben onlara bu diplomayı gösterebilseydim." - Çanakkale

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title