Çömlek yapımı ve çini işlemeciliğiyle Türk kültürünü dünyaya tanıtıyorlar
Aile mesleği çömlek ustalığını 45 yıldır sürdüren Ömürlü Bayramoğlu (56) ile 25 yıldır çini ve seramik işlemeciliği yapan Niyazi Erdoğan (47) Türkiye'nin köklü kültürlerini yerli ve yabancı misafirlerine tanıtıyor.
Aile mesleği çömlek ustalığını 45 yıldır sürdüren Ömürlü Bayramoğlu (56) ile 25 yıldır çini ve seramik işlemeciliği yapan Niyazi Erdoğan (47) Türkiye'nin köklü kültürlerini yerli ve yabancı misafirlerine tanıtıyor.
Avanos'ta 1850'den bu yana geleneksel çömlek ustalığı yapan Bayramoğlu ailesi, çömlek, küp, desti ve minyatür ev dekorlarıyla hem mesleğin gelecek nesillere aktarılmasında hem de bölgeye gelen turistlere bu kültürü tanıtmada önemli rol üstlendi.
Çömlek ustalığını, aynı işi 70 yıl sürdüren babasından öğrenen Ömürlü Bayramoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğunda başladığı çömlek işine 45 yıldır devam ettiğini, zanaatını çocuklarına da öğretmeye çalıştığını söyledi.
Geleneksel yöntemle çömlek yapanların sayısının azaldığını belirten Bayramoğlu, "Avanos'ta artık eskisi gibi peynir ve pekmez çömlekleri ile turşu küpleri yapılmıyor. Daha çok desti ve güveç yapılıyor." dedi.
Bayramoğlu, dünyanın birçok yerinden misafirleri ağırladıklarını ve bu köklü kültürü turistlere tanıttıklarını belirterek, kültür turizmine destek sağlanmasını istedi.
"Geleneksel ve modern çini işlemeciliğini harmanlıyoruz"
Aynı iş yerinde, Bayramoğlu'nun şekil verdiği ürünlere saray sanatı olarak da adlandırılan çini işleyen Niyazi Erdoğan, geleneksel ve modern çini işlemeciliğini harmanlayarak yeni bir konsept oluşturmaya çalıştığını söyledi.
Çini işlemeciliğini 25 yıldır yaptığını belirten Erdoğan, geçmiş dönem çinileri araştırıp, bunlara kendi bilgi ve becerisini katarak yola çıktığını ve kendi çabalarıyla bu sanatı öğrendiğini anlattı.
Erdoğan, çini işlemeciliği yapmak isteyenlere birikimlerini aktarmaya çalıştığını anlatarak, "Çok yetenekli arkadaşlar bunu daha hızlı kapabiliyor ama daha az yetenekliler de zamanla bunu kendi içinde çözüyor. Önemli olan bu işi sevmek, keyif almak. Belki bir sene, belki on sene sonra iyi bir noktaya gelirsin ama bu iş tamamen yetenek, elbette sevmek de şart." ifadelerini kullandı.
Çini işlemeciliğinin bir sanat olduğunu ve nesilden nesile süreceğini vurgulayan Erdoğan, "Dünyanın yeni düzenine, insanların yeni kafa yapısına göre şekil değiştiriyor, biraz evriliyor ama yok olmak diye bir şey yok. Pazarın daralması gibi sektörün yaşadığı zorluklar illaki var. Ancak yaptığınız şey çok iyiyse buna pazar bulmanız çok zor olmuyor. Pazar daralabilir ama bu sanat asla yok olmaz." diye konuştu.
Erdoğan, kendisi için maddi ve manevi tatmin sağlayan çini işlemeciliğiyle Türkiye'nin zengin kültür varlığının önemli bir parçasını yerli ve yabancı misafirlerine tanıtma imkanı yakaladığını da kaydetti.