Cizre'de Stk'lar Barış İçin Yürüdü
Şırnak’ın Cizre ilçesinde Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı önünde bir araya gelen sivil toplum örgütü temsilcileri, “Barış İstiyoruz” sloganı adı altında yürüyüş düzenleyip basın açıklaması yaptı.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı önünde bir araya gelen sivil toplum örgütü temsilcileri, "Barış İstiyoruz" sloganı adı altında yürüyüş düzenleyip basın açıklaması yaptı.
Cizre'de Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı önünde bir araya gelen sivil toplum örgütü temsilcileri ilçedeki ve bölgedeki olayların son bulması için "Barış İstiyoruz" sloganı adı altında bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Cizre Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı önünde toplanan ve aralarında ilçede faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcileri, muhtarlar, esnaflar ve iş adamlarının bulunduğu kalabalık bir grup pankart ve dövizler açıp yürüyüşe geçti. Belediye Caddesi'nden Sanat Sokağı'na kadar yürüyen STK'lar burada bir basın açıklaması yaptı.
STK temsilcileri adına açıklama yapan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Çağlı, "Hepimizin, halkımızın, toplumumuzun ve geleceğimizin çıkarları barışa bağlı. Bizim amacımız, barışın sağlanması ve bu süreçte yaşanılan sıkıntılardan kurtulup huzur içerisinde yaşamımıza devam etmemizdir. Yaşanan son olaylardan dolayı, halkımız ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda büyük kayıplara uğramış, ciddi zararlar görmüştür. İnsan kanı üzerinde hiçbir pazarlık olmaz. Hesaplaşma değil, helalleşme söyleminin önemli olduğu, çözüm sürecinin heba edilmemesi gerekir. Acılarımızı yarıştırmayıp ortaklaştırma olgunluğunu göstermeliyiz. Neredeyse her gün ölüm haberleriyle sarsılan ülkemizde giderek toplumsal barış bozulmaktadır. Çözüm Süreci, mevcut haliyle bırakıldığı sürece toplumumuzun kutuplaşmasına neden olacak ve evlatlarını yitiren ailelerin siyaset kurumuna yönelttiği çözüm talebi de karşılanamayacaktır. Beklentisi içinde olduğumuz anayasal reformların oluşturacağı çok kültürlü demokratik hukuk devleti süreci barışın sağlanmasında büyük rol oynayacaktır. Barış ve güvenliğin inşası için öncelikle halklarımız arasındaki özgüvenin tamir edilip daha da tahkim edilmesi gerekmektedir. Tarafların acilen çözüm yolları araması ve demokratik siyaset kanallarını işletmek için harekete geçmeleri gerektiğini düşünmekteyiz. Otuz yıldır beraber yaşadığımız bu acıları tekrar yaşamak istemiyoruz. Akan kanın kalıcı bir şekilde durmasıyla elde edilecek ortam ile ülkemizin yakalayacağı ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel gelişme ivmesi de orta ve uzun vadede çözümün hanesine yazılacak önemli kazanımlar olacaktır. Çatışmanın öncelikle silahın sustuğu, sonrasında diyalog, karşılıklı birbirini dinleme ve anlamaya çalışma, demokratik talepleri öne sürebilme zeminine dönüştürüldüğü ortamların kalıcı ve sürdürülebilir bir barışa doğru yol alması için herkesin elinden gelen katkıyı sağlaması faydalı olacaktır. Sorun, hepimizin sorunudur ve barış hepimize fayda sağlayacaktır. Bu nedenle sorunun çözümsüzlüğüne yıllardır destek veren önyargılar, klişeler, sabit düşünce kalıplarından sıyrılmak, soruna ve çözüm sürecine daha kucaklayıcı, daha ılımlı ve daha tutarlı eksende bakmak gerekmektedir. Artık silahların değil, fikirlerin konuşulacağı; anaların ağlamadığı, sevginin, hoşgörünün, kardeşliğin hepimizi ve tüm coğrafyamızı yeniden sarmaladığı günlerin yakın olmasını temenni eder, akan kanın durdurulmasına katkı sunacak herkese teşekkür ederim" dedi. - ŞIRNAK