Çinli İşadamları Afrika Kıtasına Girmek İstiyor
Çinli işadamları Afrika kıtasına TUSKON ile girmek istiyor.
Türkiye'nin en yaygın iş dünyası sivil toplum kuruluşu Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) Türk şirketlerinin yurtdışına açılımını sağlamaya devam ediyor. Bu kapsamda Çin Halk Cumhuriyeti'nin en büyük iş dünyası kuruluşu olan Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi(CCPIT)'nin önde gelen 30 işadamını Türkiye'de ağırlıyor.
"Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret ve Yatırım Forumu" İstanbul Conrad Otel'de düzenlendi. Foruma damgasını vuran istek ise Çinli işadamlarından geldi. Afrika kıtasında yıllardır yürüttüğü başarılı iş grişimleri ile öne çıkan TUSKON'un tecrübesinden faydalanmak isteyen konuk işadamları "Sizinle Afrika'ya girelim, yatırım yapalım" mesajını verdiler.
Afrika tecrübemiz yok
Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi(CCPIT) Başkanı Wan Jifei, yaptığı konuşmada TUSKON'un Afrika ülkelerinde yürüttüğü başarılı ticari girişimlerle Türkiye'nin önünü açtığını ifade ederek "TUSKON'un tecrübesinden biz de faydalanmak istiyoruz. Bizim ekonomik gücümüz var ve bunu yatırıma dönüştürmek istiyoruz. Ancak Afrika tecrübemiz eksik. Bu konuda sizlerle hareket ederek oralarda ortak yatırımlar gerçekleştirmek istiyoruz" dedi. Wan Jifei,sadece Afrika ile değil TUSKON'un ilişki geliştirdiği ve ticari faaliyetlerde öncü olduğu ülkelerde de birlikte yatırım yapabileceklerini ifade etti. Wan Jifei,Türki Cumhuriyetler için de aynı işbirliğinde bulunabileceklerini kaydetti.
Çinliler'le işbirliği yapmak istiyoruz
Forumun açılış konuşmasını yapan ev sahibi TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, CCPIT Başkanı Wan Jifei'in önerisi için şunları söyledi: "TUSKON öncülüğünde işadamlarımız ticari işbirliklerine daima açıklar. Bu işbirliği Afrika'da ya da başka ülkelerde de yapılabilir. Türkiye olarak biz Çin'in ekonomik gücünü ülkemize nasıl çekebiliriz bunu önemsiyoruz. Dolayısıyla Çinli işadamlarıyla da seve seve işbirliğine hazırız. TUSKON olarak, Çinli yatırımcıları Türkiye'ye davet etmenin yanında, aynı zamanda başta Afrika olmak üzere, Balkanlarda, Orta Asya'da ve Orta Doğu'da işbirliğine gidip ortaklıklar kurmak istiyoruz.
Dünya ekonomisindeki ağırlığı her geçen gün artan Çin'in hem Dünya hem de Türkiye için önemini her fırsatta dile getiriyoruz. Çin'in 30 yılı aşkın süredir başarıyla gerçekleştirdiği reform ve dışa açılma politikasıyla elde ettiği ekonomik başarı, Çin'i Dünya ekonomisinin en gözde oyuncusu durumuna getirmiştir. Bunun önemine binaen TUSKON olarak yurtdışındaki dört temsilciliğimizden birini Pekin'de açtık" dedi.
Avrupa'ya ticaret için Türkiye önemli
2012 yılının ilk yarısında Çin'in yükselen pazarlarla olan dış ticaretini arttırdığını vurgulayan TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, özellikle Avrupa ülkeleri ile ticarette Türkiye avantajını kullanmalarını şu sözlerle tavsiye etti: "Türkiye ile gerçekleştirdiği ticari ilişkilerinde halen istediğimiz seviyeye gelebilmiş değildir. Çin Avrupa'ya araç satarken gümrük vergisi ödemektedir, Türkiye'de yatırım yapması halinde Gümrük Birliği nedeniyle Avrupa'ya sıfır gümrükle araba satabilecektir. Türkiye'nin Serbest Ticaret Anlaşması yaptığı ve aralarında Şili, Fas, İsrail gibi ülkelerin de olduğu 16 ülkeye de gümrüksüz giriş yapabilecektir. Bu noktada Türkiye ve Çin üçüncü pazarlarda rekabet yerine işbirliğine girerlerse kazan-kazan-kazan durumu ortaya çıkacaktır. Yani hem Çin hem Türkiye hem de yatırım yapılan ülke kazanacaktır. Bu bağlamda 2012 yılının Türkiye'de Çin yılı olması, 2013 yılının da Çin'de Türkiye yılı olmasını iyi değerlendirmemiz ve bu rüzgârı arkamıza alarak yeni alanlarda da işbirliğimizi arttırmamız gerekmektedir. İki ülke arasında yapılan bu diyaloglar işbirliğini daha da verimli hale getirecektir"
Çin de krizden etkilendi
Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi(CCPIT) Başkanı Wan Jifei, 41 yıl önce başlayan Türkiye- Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin gelişimine dikkat çekerek şunları söyledi: "Çin'in istatistiklerine göre, 2001'den 2011'e kadar iki ülke arasındaki ticaret hacmi 1 milyar doların altından 18,7 milyar dolara çıkmış, yaklaşık 18 kat atmıştır. Çin, Türkiye'nin 3. ticaret ortağıdır. Bütün ülkeler gibi bizler de ekonomik krizden etkilendik. Özellikle Avrupa ve ABD'ye yaptığımız ihracat azaldı. Çin'in gelişmesini olumsuz etkiledi.
Dünya ekonomisinin iyileşme sürecine katkıda bulunmamız gerekiyor. Çin ve Türkiye'nin birbirini tamamlayıcı noktalarını ortaya koyması ve ilerletmesi gerekiyor. Ticari ve iş birliği alanlarının derinleştirilmesi gerekmektedir. Aktif şekilde finans, yenilenebilir enerji, yüksek teknoloji ve madencilik alanlarında iş birlikteliklerinin genişletilmesi için fizibilite çalışmaları gerçekleştirilmelidir. İki tarafın birlikte üçüncü ülkelere pazar araştırması yapması gerekiyor. Türkiye, Avrasya bağlantı noktasında, Asya, Avrupa ve Afrika'nın birleştiği noktada konumlanmıştır. Aynı zamanda Avrupa'nın Gümrük Birliği üyesidir. İki ülke birlikte komşu ülkelere açılarak kazan kazan ilkesini uygulamaya dönüştürebilir''