Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, İngiltere'yi Ziyaret Edecek
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, İngiltere'ye resmi ziyarette bulunacak ve Londra'da 10. Çin-İngiltere Stratejik Diyaloğu'nu gerçekleştirecek. İki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi hedefleniyor.
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi'nin, İşçi Partisi iktidarında son dönemde ilişkilerde yakınlaşmanın arttığı İngiltere'ye resmi ziyarette bulunacağı bildirildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında Vang'ın, Londra'yı ziyaret edeceğini, mevkidaşı David Lammy ile 10. Çin- İngiltere Stratejik Diyaloğu toplantısı gerçekleştireceğini duyurdu.
Çin ve İngiltere'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyesi iki ülke ve dünyanın iki büyük ekonomisi olduğuna işaret eden Sözcü Guo, iki ülke arasında daha yakın iletişim ve işbirliğinin hem iki tarafa hem de dünyaya fayda sağlayacağına inandıklarını belirtti.
Guo, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Kasım 2024'te Brezilya'nın Rio de Janeiro şehrinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmenin ilişkilerde yeni bir sayfa açtığını, Dışişleri Bakanı Vang'ın ziyaretinin iki ülke liderlerinin vardığı stratejik mutabakat doğrultusunda somut adımlar atmak için önemli bir fırsat olduğunu ifade etti.
İki bakan ve heyetlerinin 2018'den bu yana yapılmayan Çin-İngiltere Stratejik Diyaloğu toplantısını gerçekleştireceğini kaydeden Guo, toplantıda taraflar arasında ikili ve küresel sorunlarda derin ve kapsamlı bir stratejik iletişimi sağlamayı ve ikili ilişkileri istikrarlı ve sürdürülebilir gelişim doğrultusuna sokmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Vang'ın ziyaretinden önce İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy Ekim 2024'te, Maliye Bakanı Rachel Reeves ise ocak ayında Çin'i ziyaret etmişti.
İşçi Partisi, bozulan ilişkileri yeniden tesis etmek istiyor
İngiltere'de Temmuz 2024'te yapılan seçimleri kazanarak iktidara gelen Başbakan Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi hükümeti, son 10 yılda Muhafazakar Parti iktidarlarında Çin ile giderek bozulan ilişkileri yeniden normalleştirmeyi ve özellikle ekonomik alanda daha fazla geliştirmeyi hedefliyor.
İngiltere'de Muhafazakar Parti iktidarında, özellikle 2016'da başbakanlığı devralan Theresa May döneminden itibaren Çin ile ilişkiler giderek ihtilaflı bir seyre girmişti. İki ülke arasında, Pekin yönetiminin eski İngiliz sömürgesi Hong Kong'un özerk yönetim yapısını aşındıran adımları ve Sincan ve Tibet'teki insan hakları sorunlarının sebep olduğu başta anlaşmazlıklar giderek derinleşirken, üst düzey temaslar azalmıştı.
İngiltere Parlamentosu, 2021'de "Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur azınlığa soykırım uyguladığına" dair kararı kabul etmiş ve aynı yıl İngiliz hükümeti, Çinli telekomünikasyon şirketi Huawei'in ülkede 5G hücresel iletişim altyapısı kurmasını yasaklamıştı.
Güvenlik endişeleri
İngiltere'nin Çin'in ülkedeki faaliyetlerine ve ekonomik güvenliğine dair endişeleri de artmıştı.
Muhafazakar Partiden eski Başbakanı Rishi Sunak, göreve başladıktan kısa süre sonra, Kasım 2022'de yaptığı konuşmada, Çin ile ilişkilerde "işbirliğinin altın çağının noktalandığını", İngiltere'nin bundan böyle "ekonomik güvenliğe odaklanması gerektiğini" vurgulamıştı.
Sunak liderliğindeki Muhafazakar Parti hükümetinin Mart 2023'te güncellediği "Güvenlik, Savunma, Kalkınma ve Dış Politika Bütünleşik Strateji Belgesi"nde Çin'in hem güvenlik hem değerler bakımından İngiltere'nin görmeyi istediği uluslararası düzene "çağı tanımlayan bir meydan okuma" oluşturduğu belirtilerek, Çin'e yönelik yaklaşımın "değişerek ilerlemesi" gerektiği vurgulanmıştı.
Belgede, "Pekin ile iklim değişikliği gibi sorunlarda işbirliği için ortaklarımızla çalışmayı sürdüreceğiz fakat Çin Komünist Partisinin zorlama ve bağımlılıklar yaratma girişimlerine diğerleriyle birlikte karşı çıkacak, ülkemizi, demokrasimizi ve ekonomimizi koruyacağız." ifadesine yer verilmişti.
İngiltere Parlamentosunun İstihbarat ve Güvenlik Komitesi de Temmuz 2023'te yayımladığı raporda, Çin'in İngiltere'nin ekonomisi, siyaseti, sivil altyapısı ve akademisine nüfuz ederek "devlete karşı topyekun saldırıya giriştiği", "İngiliz hükümetinin buna karşı koruma mekanizmaları geliştirmekte yetersiz kaldığı" uyarısında bulunmuştu.