Çin'de Siyasetin Yolsuzlukla İmtihanı
Çin'in son dönemde önde gelen siyasilerinin rüşvet ve yolsuzluk soruşturmaları dikkat çekerken, kamuoyu soruşturmaları olumlu değerlendiriyor.
Ali İhsan Çam/Tevfik Durul - Çin'in özellikle son dönemde önde gelen siyasileri hem de devlet yetkilileriyle ilgili rüşvet ve yolsuzluk soruşturmaları dikkati çekerken, bu durum kamuoyunda olumlu değerlendiriliyor. Ülkede Çin disiplin otoriterlerinin her geçen gün daha da şeffaflaştığı ve açık şekilde yolsuzlukla mücadele ettiği hem basın hem de siyasiler aracılığıyla duyuruluyor.
Çin Komünist Partisi (ÇKP) Disiplin Denetleme Merkez Komisyonu ile Denetleme Bakanlığı, kamuoyundan gelen şikayet ve yorumları izleyen sistem kurarken, aldığı şikayetleri ilgili organlara aktarıyor. Son dönemde geliştirilen "online muhbirler" sistemi ile kamuoyunda herkes Çin'in kendi sosyal ağları ile doğrudan ilgili devlet birimlerinin resmi hesaplarına bildirimde bulunabiliyor.
Ülkede son olarak ÇKP'nin etkili isimlerinden eski Ticaret Bakanı ve Çongçing Valisi Bo Şilay'ın yolsuzluk nedeniyle müebbet cezası alması, ailesinin ve çevresindeki bürokratların girift ilişkileri ve serveti ülke gündemini sarsmış ve Çin'in modern tarihindeki en büyük siyasi skandal olarak adlandırılmıştı.
Halk genelinde son dönemde artan siyasilerle bürokratların rüşvet ve yolsuzluk skandallarının ortaya çıkması "olumlu işaretler" olarak değerlendiriyor.
Ülkede uzun zamandan bu yana yolsuzluğun adeta "olağan karşılanan" durum haline gelmiş olmasına karşın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in göreve geldiği marttan bu yana "rüşvet ve yolsuzlukla mücadele konusunda gösterdiği irade ve kararlılık" sokaktaki vatandaşın da doğrudan ilgisinde.
AA'ya konuşan Sao Minmin adlı Çinli, "Şi, merkezi ve yerel yönetimlerdeki üst düzey siyasi ve bürokratların yolsuzluk yaptıkları takdirde acımadan cezalandırılabileceklerini anlamalarını sağladı" ifadelerini kullanıyor.
"Önceleri kendilerini dokunulmaz zanneden siyasilerin, yeni dönemdeki kararlı tutum nedeniyle artık ayaklarını denk almak zorunda" olduğunu anlatan Sao, "Halkı hakir görenler ve bizleri aptal yerine koyanlar, makam ve mevkisi ne olursa olsun her şeyleri elinden alınabilecek duruma geliyor" diye konuşuyor.
-"Sosyal medyanın gücü"-
Bir banka veznedarı Çu Ting ise yolsuzluk davalarının son dönemde bu denli artması ve medyada geniş yer bulmasını "Sosyal medyanın gücü" olarak nitelendiriyor.
Çu, sosyal medyada artık her şeyin yazılabildiğini ve paylaşılabildiğini vurgulayarak "Artık eskisi gibi insanlardan her şeyi saklama ve olayların üstünü kapatma devri sona eriyor" diyor. Bu anlamda aslında sosyal medyanın devlet medyasını yönlendirdiğinin altını çizen Çu, "Çin'in en ücra köşesinde sıradan bir vatandaş bile yerel idareciler tarafından uğradığı haksızlığı Veybo'da (Çin'in Twitter'ı) paylaşıyor ve bir anda tüm ülkede herkesin durumdan haberdar olmasını sağlayabiliyor ve bence bu sosyal medyanın gücü" şeklinde konuşuyor.
-"Saat birader" vakası
Çu, son olarak kaza yerinde gülümserken kameralara yakalanan "Saat birader" lakaplı Yang Dasay adlı yerel yetkilinin akıbetini hatırlatıyor.
Çin'in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin İş Güvenliği İdaresi Başkanı ve ÇKP eyalet komisyonu sekreteri Yang, geçen yıl 36 kişinin öldüğü bir trafik kazasında olay yerinde kolunda 10 bin dolar değerinde lüks marka bir saat ile gülümserken görüntülenmişti. Yang'ın fotoğrafları kısa sürede sosyal medyada yayılmış ve ülkenin gündemine oturmuştu. Olaydan kısa süre sonra internette Saat birader" ve "Gülyüzlü Başkan" lakabıyla anılmaya başlayan Yang, devlet medyasında da geniş yankı bulmuştu.
Daha sonra 83 lüks marka saati olduğu tespit edilen "Saat birader", bu ayın başında çıkarıldığı mahkeme tarafından yolsuzluk ve rüşvet suçlarını işlediği gerekçesiyle 14 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Şanghay'daki bir yerel firmada işletme müdürü olarak çalışan Tan Nuoli ise sosyal medyanın, yolsuzlukların geniş halk kitleleri tarafından bilinmesini sağladığı ve rüşvet alanların cezalandırılmasına yardımcı olduğu konusunda Çu ile hemfikir.
Yolsuzluk yapan yerel yönetim ve parti yetkilileri için sosyal medyanın bir tehdit unsuru olduğunu belirten Tan, "Ancak daha üst düzey yöneticiler ve merkezi kadrolar için durum daha farklı" ifadelerini kullanıyor.
Tan, Çin'in efsanevi siyasetçisi Bo Şilay'ın yolsuzluk, rüşvet ve görevini kötüye kullanma suçlarından müebbet cezası alması, eski Demiryolu Bakanı Liu Cıcün'ün bazı işadamlarına çıkar sağlamak ve bu yolla haksız kazanç elde etmek suçlarından idam cezasına çarptırılması ve devletin en etkili birimlerinden Ulusal Reform ve Kalkınma Komisyonu Başkan Yardımcısı Liu Tienan'ın "ciddi disiplin ihlali" sebebiyle soruşturma geçiriyor olmasını, Şi'nin yolsuzlukla mücadeledeki kararlılığına bağlıyor.
Devlet Başkanı Şi'nin göreve geldiği ilk günden bu yana yolsuzluk ile mücadele konusundaki kararlığını her fırsatta dile getirdiğini belirten Tan, "Liderimiz sadece söylemekle kalmıyor, aynı zamanda hayata geçiriyor. Halkın ondan beklentilerini boşa çıkarmamak için var gücüyle çalışıyor" şeklinde konuşuyor.
Çin'in en güçlü kurumlarından ve ülkenin ekonomik kalkınmasında kararların alındığı kuruluş olarak bilinen Komisyonun başkan yardımcısı hakkındaki soruşturma, bir gazetecinin şikayetiyle ortaya çıkmış ve ailesine çıkar sağladığı gerekçesiyle görevinden alınmıştı.
-Bo davası "yolsuzluğa karşı bir zafer"
Çin'de özellikle Bo Şilay'ın müebbet cezası aldığı davanın ardından kamuoyu konuyu "yolsuzluğu karşı bir zafer" olarak değerlendiriliyor. Bo davasında kamuoyunun beklentileri nispeten karşılansa da genel olarak beklenti ertelemeli idam cezası yönündeydi. Zira konuya insanlar "partiye ve devlete ihanet" olarak bakıyor ve bu tür suçlarda kim olursa olsun en sert cezaya çarptırılmasını istiyor.
Çin resmi basını genel olarak ağız birliği içinde Bo vakasının "ÇKP'de görevi ne olursa olsun, yolsuzluğa bulaşmış her yetkilinin yargılanabileceğini ve ceza alabileceğini gösterdiğini" belirtiyor ve Bo Şilay davası özelinde tüm devlet otoritelerine ve yetkililerine bunun açık bir alarm olduğu mesajını verdiğini kaydediyor.
Aynı zamanda başta Hong Kong basını olmak üzere dünya basınının Bo davasının ülkedeki diğer yetkililer açısından caydırıcı olmayacağını savunuyor ve Bo davasının hiziplerin çatışması olduğu yönünde kanılar da bulunuyor.
Sokaktaki halk Bo ile ilgili meselenin artık kapandığını söylüyor ve ÇKP'nin tarihinde önemli bir olay olmasına rağmen, uzun sürede tarih içinde bu konunun kaybolup gideceğini belirtiyor.
Ülkede yeni yönetimin iktidara gelmesinin ardından Devlet Başkanı Şi ve Başbakan Li Kıçiang ilk konuşmalarında yolsuzluğun ÇKP'nin ve Çin'in önündeki en büyük tehlike olduğunu vurgulamış ve bu anlamda çalışmaların artacağını vurgulamıştı. Bu kapsamda ülke genelinde artan denetlemelerden askerler de nasibini almış durumda.
Yolsuzluğu engellemek için ülkede yeni denetleme sistemleri geliştirilirken, Çin Merkezi Askeri Komisyonu dün aldığı kararla askerlerin de terfi edilmeden ya da emekli olmadan önce sıkı bir denetimden geçeceğini duyurdu. Askerlerin sivil vazifelere geçişlerinde de vazifesini bırakmadan önce sahip olduğu mülklerin inceleneği ve gücünü nasıl kullandığı gibi hususların göz önüne alınacağı belirtildi. - Pekin