CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Foggo: "Anne Bana Diyor Ki, 'Oğlan Çalışmak İstiyor, Babasının Halini Görüyor.
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, “Tanık olduğum ailelerde, çocukların okul bırakma isteği… Evde bütün bu temel ihtiyaçlara yönelik tartışmaların, konuşmaların olması çocuğun kendisini aile içerisinde bir yük olarak görmesi. Anne bana diyor ki, ‘oğlan çalışmak istiyor, babasının halini görüyor ve dayanamıyor’ diyor. Birçok çocuk çalışmaya başladı. Onları durduracak bir mekanizmada yok" dedi.
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, "Tanık olduğum ailelerde, çocukların okul bırakma isteği… Evde bütün bu temel ihtiyaçlara yönelik tartışmaların, konuşmaların olması çocuğun kendisini aile içerisinde bir yük olarak görmesi. Anne bana diyor ki, 'oğlan çalışmak istiyor, babasının halini görüyor ve dayanamıyor' diyor. Birçok çocuk çalışmaya başladı. Onları durduracak bir mekanizmada yok" dedi.
Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu, Ankara'da Makine Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi'nde; "Yoksulluk ve Sağlık, Ne Yapmalı" başlıklı bir panel düzenledi. Panele; CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Voyvoda ve Ankara Tabip Odası'ndan Ebru Basa konuşmacı olarak katıldı.
Panelde konuşan Hacer Foggo, "yoksulluk uzadıkça o hanenin içerisindeki her bireyin stres ve gelecek kaygısının artmaya başladığını" ve "pandemiyle beraber okul terklerinin arttığını" söyledi. Foggo, şu değerlendirmeleri yaptı:
"DERİN YOKSULLUK İÇERİSİNDE YAŞAYAN İNSANLAR İKİ YA DA ÜÇ KUŞAK BOYUNCA O YOKSULLUKTAN ÇIKAMIYOR"
"TÜİK en son sürekli yoksulluk yüzde 13.8 oldu dedi. Yani geçen yıla göre 0.1 puan arttı. 1 puan diyorsunuz ama bu durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Bu şu demek; bu insanlar derin yoksulluk içerisinde yaşayan insanların neredeyse iki ya da üç kuşak boyunca o yoksulluktan çıkmasının düşük olması anlamına geliyor. Yani aslında yoksulluk hastalığıyla sürekli boğuşan ve çocuklarına da miras olarak yoksulluk bırakan çocuklar. O yüzden Türkiye için çok büyük bir rakam. Yani bu yoksulluk döngüsünün devam ettiği, bu insanlar çalışıyor da aslında ama aile bireylerinin kazandığı para evin ihtiyaçlarını döndürmeye yetmiyor. Nasıl yaşıyorlar? Durmadan ev değiştiriyorlar, kiralarını ödeyemedikleri için. Bu evin de değişmesi ne demek? O hanede bir çocuk varsa o çocuğun da okulunda olması demek. Ben bun sahada yıllardır rastlıyorum.
"ÇOCUKLAR OKULU TERK EDİYOR"
Son iki yılda çok fazla sayıda çocuğun okulu terk ettiğine tanık oldum. Veli- Der'in 2021-2022 eğitim öğretim yılında 160 bin çocuğun okula geri dönmediği. Geri dönmeyen çocuklar büyük bir ihtimalle, keşke bir araştırma yapılsa... Niye geri dönmüyorlar? Adrese dayalı bir sistem olduğu için herhangi bir mahalleye taşındığı zaman o çocuğun bir daha okula geri dönme şansı yok ya çalışıyor ya da evde kardeşine bakıyor. En az 5 yıl boyunca bu devam ettikçe bu yoksulluk kalıcı yoksulluğa dönüşüyor.
"YOKSULLUK UZADIKÇA HANE İÇERİSİNDEKİ STRES ARTIYOR"
Yoksulluk uzadıkça o hanenin içerisindeki her bireyin stres ve gelecek kaygısı artmaya başlıyor. Tanık olduğum ailelerde, çocukların okul bırakma isteği, özellikle son 2 yıl içerisinde gıdaya erişememe... Son bir yıl içerisinde de ailelerin tek tip gıdaya erişmesi evde bütün bu temel ihtiyaçlara yönelik tartışmaların konuşmaların olması çocuğun aile içerisinde bir yük olarak görmesi. Okulla ilgili masraflar konuşuluyor. Okul beslenmesiyle ilgili masraflar konuşuluyor ve anne bana diyor ki, 'oğlan çalışmak istiyor, babasının halini görüyor ve dayanamıyor' diyor. Birçok çocuk çalışmaya başladılar. Onları durduracak bir mekanizmada yok. O çocuk çalışmaya başladığından itibaren geri dönüşü mümkün olmayan kalıcı yoksulluğa da adım atmış oluyor.
"DÜNYADA 1.3 MİLYAR İNSAN ÇOK BOYUTLU YOKSULLUK ÇEKİYOR"
Çok boyutlu yoksulluğa bakışla TÜİK ve Birleşmiş Milletler 2010 yılına kadar yapmış sonrasında nedense bu veriler verilmemeye başlamış 2014 yılında. Çok boyutlu yoksulluk neden önemli? Çünkü yoksulluğu azaltmanın en önemli yolu hane içerisindeki her bireyin yoksulluğu. Bir hane içerisindeki yaşlının yoksulluğuyla çocuğun yoksulluğu arasında çok büyük bir fark var. Çok boyutlu yoksulluk üç kategoriden ölçülüyor. Sağlık, varlıklar ve eğitim. Bir hane içerisinde 70 yaşın altındaki herhangi bir insanın yetersiz beslenmesini de ölçüyorlar. 5 yaşından önce ölçen bir bebek varsa aşırı yoksulluğun parçasıdır. Birleşmiş Milletler böyle bir ölçüm yapıyor. 109 ülkede yapıyor bunu.
Dünyada 1.3 milyar insan çok boyutlu yoksulluk çekiyor. 644 milyonunu 18 yaş altındaki çocuklar oluşturuyor. Yüzde 67'den fazlası da orta gelirli ülkelerde yaşıyor. 788 milyonun en az bir kişisi yeteriz beslenme çektiği hanelerde yaşıyor. Temiz suya erişemeyen 568 milyonu ise gidiş dönüş 30 dakikalık mesafede güvenli su içmeden yoksun."