CHP Sözcüsü Öztrak'tan, Bakan Şimşek'e Tepki: "Enflasyonla Mücadele Etmeyeceğim, Enflasyonun İpini Koyverdim Gidecek' Demenin Bir Başka İfadesi"
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Para politikası duruşunun olumlu etkisiyle 2024 yılının ortasından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak” sözlerine tepki gösterdi. Öztrak, “Gelirken birinci öncelikleri enflasyondu. Bugün diyorlar ki, ‘2024 yılının ortalarından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak.’ Ama arkasından da ekliyorlar, ‘Türkiye gerçekten istikrara 2025’ten sonra kavuşacak.’ Böyle bir süreç tanımlamasını anlayabilmek mümkün değil. Enflasyonla böyle mücadele edilmez. Bu şekilde bir mücadeleyi açıklayan her yönetimin sonu hüsran olmuştur. Dolayısıyla bu aslında; ‘Enflasyon ile ben mücadele etmeyeceğim, enflasyonun ipini koyverdim gidecek demenin bir başka ifadesidir” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Para politikası duruşunun olumlu etkisiyle 2024 yılının ortasından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak" sözlerine tepki gösterdi. Öztrak, "Gelirken birinci öncelikleri enflasyondu. Bugün diyorlar ki, '2024 yılının ortalarından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak.' Ama arkasından da ekliyorlar, ' Türkiye gerçekten istikrara 2025'ten sonra kavuşacak.' Böyle bir süreç tanımlamasını anlayabilmek mümkün değil. Enflasyonla böyle mücadele edilmez. Bu şekilde bir mücadeleyi açıklayan her yönetimin sonu hüsran olmuştur. Dolayısıyla bu aslında; 'Enflasyon ile ben mücadele etmeyeceğim, enflasyonun ipini koyverdim gidecek demenin bir başka ifadesidir" dedi.
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi. Öztrak, şunları söyledi:
"Ülkeyi yönettiğini sanan Erdoğan'ın hesapsız kitapsız politikalarıyla azdırdığı enflasyonu, milletimizi soyup soğana çeviren bu sürdürülemez gidişi konuşacağız.
"TÜM MİLLETİMİZİ BU PLATFORMU BOYKOT ETMEYE VE PLATFORMDAKİ ÜYELİKLERİNİ SONLANDIRMAYA DAVET EDECEĞİZ"
Ama önce ülkemizde de yayın yapan Disney Plus adlı platformun Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu ebedi önderimiz Atamızın hayatını anlatan bir diziyi Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesiyle bu yıl 29 Ekim'de tüm dünyada eş zamanlı gösterime sunma kararından vazgeçtiklerine dair açıklamalarını değerlendirmek istiyorum. Dün bu platformun yöneticileri dizinin sadece ülkemizde Fox TV'de ve sinemalarda gösterilmesine karar verildiğini açıkladılar. Bu kararın bir süredir Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında nefret söylemi içeren, yakışıksız ifadeler kullanan, bu projeye karşı lobi yaptığı da bilinen, Amerika Ermeni Ulusal Komitesi'nin baskısıyla alındığı iddiaları var. Ülkemizin kurucu babası Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik kin ve nefretle beslenen bu girişimler ülkeler ve halkları arasında barışçı ilişkiler kurulması çabalarına zarar verir. Ayrıca biz bu kuruluşun ABD ve Avrupa'daki Ermenileri de Ermenistan Cumhuriyeti vatandaşlarını da temsil etmediğini biliyoruz. Söz konusu karar, dijital platformun ülkemizin ve partimizin kurucusu, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e karşı işlenen nefret suçuna ortak olması anlamına gelir. Bunu en sert şekilde kınıyoruz. Ama bu işin esas sorumlusu olan Dışişleri Bakanlığı'ndan henüz herhangi bir açıklama gelmemesini de hayretle karşılıyoruz. Eğer karar bu şekilde uygulanacaksa şimdiden duyuralım, örgütümüzü, üyelerimizi ve tüm milletimizi bu platformu boykot etmeye ve platformdaki üyeliklerini sonlandırmaya davet edeceğiz.
"CEBİNE GİRMEDEN AÇLIK SINIRI ALTINA DÜŞÜYOR"
Çalışmayan zaten aç. Ama çalışan da aç. Ülkemizde öyle bir enflasyon var ki asgari ücret her açıklandığında daha çalışanın cebine girmeden açlık sınırının altına düşüyor. ve ülkemizde çalışanların büyük kısmı ücretin alt sınırı olan asgari ücrete mahküm edilmiş. Makyaj uzmanı TÜİK, işsizi işsiz saymıyor. Son dört hafta içinde iş ilanlarına başvurmayan işsiz değil. İki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olmayan işsiz değil. Umudunu yitirdiğinden iş aramaktan vazgeçen işsiz değil. TÜİK, gerçekte 9 milyona dayanmış işsiz sayısını aylardır 3-3,5 milyon civarında tutuyor. TÜİK'e bakarsanız çalışmayanlar iş bulamadığından değil, keyiften evde oturuyor. Oysa bu ülkede sadece SSK kapsamında çalışanların sayısı yılbaşından bu yana 1 milyon 411 bin kişi azalmış. Ekonomi hızla yavaşlıyor. Ekonomide güven hızla düşüyor. Durgunluk, işsizlik ve hayat pahalılığı üçlüsü önümüzdeki dönemde ekonominin ve siyasetin en öncelikli gündem maddeleri olacak.
"MAKYAJLI BİLE REKOR KIRDI"
TÜİK bugün enflasyon rakamlarını açıkladı. Temmuzda İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) göre yüzde 9,8, bağımsız araştırmacıların oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubuna (EN-AG) göre yüzde 13,2 olan enflasyon TÜİK'e göre yüzde 9,5 çıktı. İTO'nun yıllık enflasyonu yüzde 64, EN-AG'ın yıllık enflasyonu yüzde 123 dediği yıllık enflasyon TÜİK'e yıllık enflasyonu göre yüzde 48 oldu. TÜİK'in artık makyaj tutmayan rakamlarıyla bile aylık enflasyon temmuz aylarının rekorunu kırdı. Türkiye 2023'te dünyada, tüketici enflasyonunda dünyada 6. sırada. Enflasyonun gelecek seyrini gösteren çekirdek enflasyon rakamlarındaki yıllık artış ise yüzde 60'a dayanmış vaziyette. Üretici enflasyonu bu ay yüzde 8'i aştı. Tek bir aylık rakam bu
Bütün bunlar, Merkez Bankası'nın yıl sonu için ilan ettiği yüzde 58 enflasyon hedefinin bile tutmasının zor olduğunu gösteriyor. Dar ve sabit gelirlilerin en önemli harcaması olan gıdada enflasyon 35 aydır kesintisiz artıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre 2022'de Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının ardından en yüksek seviyesine ulaşan gıda fiyatları o günden bugüne yüzde 23 düştü. Aynı dönemde bizdeki gıda fiyatları yüzde 94 arttı. Tek ayda; taze meyvelerin fiyatı yüzde 15,7; sebzelerin fiyatı yüzde 14, ekmek fiyatı yüzde 14,4 arttı. Ankara'da bir simit 10, bir fincan çay 15 lira oldu. Üç çocuklu bir aile her öğün çay-simit yese aylık eder 11 bin 250 lira. Asgari ücretten eline kalır 152 lira. 152 lirayla kira mı ödenecek, fatura mı, çocukların okul masrafı mı?
"DÜŞÜRMEK YERİNE ARTIRMAK"
Problemin kaynağındaki en bağlayıcı kısıta, yani Saraya dokunamayacağını anlayınca da havlu attı. Enflasyonu düşürmek yerine arttırarak, önceki dönemin irrasyonel politikalarının maliyetini, dar ve sabit gelirlilere yükleme kervanına katıldı. Bütçe açığı şişmesin diye Kur Korumalı Mevduatın yükü Hazine'den alınıp Merkez Bankası'nın sırtına yüklenirken, havlu atan Merkez Bankası'nın yeni Başkanı, 'Aman ne güzel oldu' diye açıklamalar yaptı. Para basarak bütçeyi finanse etmeye razı olduğunu gösterdi. Yetmez, Merkez Bankası daha bir ay önce 'Yüzde 22 olur' dediği 2023 sonu enflasyon tahminini de asgari ücret, maaş, aylık ayarlamaları tamamlandıktan sonra bu ay yüzde 58'e çıkardı.
Saray, bir taraftan 'Emekliyi, çalışanı enflasyona ezdirmeyeceğiz' derken Merkez Bankası verilen ücretin, maaşın, aylığın, desteğin üçte birinin enflasyonla geri alınacağını ilan etti. Tabii o da 2023 enflasyonu yüzde 58'de kalırsa. Bir de şu var, TÜİK bu ay doğal gaz fiyatı bir ay önceye göre yüzde 98 düştüğünü açıkladı. TÜİK, geçen ay 0,4 kuruş gösterdiği doğalgaz fiyatını bu ay herhangi bir ayarlama olmadan nasıl 0,01 kuruşa düşürdüğünü bir açıklasın.
"HALA ORTADA PROGRAM YOK"
Yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesinin üzerinden haftalar geçti. Hala ortada bir program yok. Her geçen gün ekonomi yönetiminin çok hazırlıksız olduğu ortaya çıkıyor. Vitrinde görüntü var ama ses yok. Güven veren bir ekonomi yönetiminin milleti rahatlatacak adımları atması beklenir. Bunlar birbirlerini övüyor, övüyor, sonra da milleti 2,5 yıl daha, çift haneli enflasyonla nasıl döveceklerini, ballandıra ballandıra anlatıyor. Bunların niyeti seçimlere kadar top çevirmek, artır maaşı, ücreti, aylığı, milletin ağzına bir parmak bal çal, sonra artır vergiyi, yap zamları, bas parayı, azdır enflasyonu, vatandaşa kaşıkla verdiğini kepçeyle al, yandaşına ver. Bu teker böyle döner mi? Bir süre dönebilir. Ama tekerin her devrinde, jant yamulur, şanzıman düşer, motor yatakları dağılır. Sonunda ekonomi arabası pert olur kalır. Biz bunları daha önce yaşadık. Popülist politikaların cazibesine kapılan, yapılması gerekeni yapamayan, zam-enflasyon-zam sarmalının içinden çıkamayan hükümetlerin ülkeye ne büyük acılar yaşattığını gördük.
Yıl sonunda 5 ay kalmışken, ekonomide hal ve gidiş şöyledir: Enflasyon yeniden zirve yapmaya başlamıştır. Ekonomi yavaşlamaktadır. Hükümet ödemeler dengesi krizini ertelemek için kolay ama arabayı pert edecek alternatifi seçmiş, enflasyonla mücadeleyi bir başka bahara bırakmıştır. Ama zamanında yapılmayan tedavi, alınacak tedbirlerin millete maliyetini her geçen gün artıracaktır. Biz bu filmi daha önce gördük, bunları daha önce de yaşadık. Bugün enflasyon rekor seviyelere ulaştı. Ama mesele sadece enflasyon, sadece hayat pahalılığı değil. Mesele bir yaklaşım, bir ideolojik tercih, yönetme tercihleri. ve bu değişmeden, milletin ıstırabı bitmez."
"KOYU VERDİM GİTTİ DEMENİN BAŞKA BİR İFADESİ"
Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Para politikası duruşunun olumlu etkisiyle 2024 yılının ortasından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak" açıklamalarının sorulması üzerine Öztrak, şunları söyledi:
"Gelirken birinci öncelikleri enflasyondu. Bugün diyorlar ki, '2024 yılının ortalarından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak.' Ama arkasından da ekliyorlar, 'Türkiye gerçekten istikrara 2025'ten sonra kavuşacak.' Böyle bir süreç tanımlamasını anlayabilmek mümkün değil. Enflasyonla böyle mücadele edilmez. Bu şekilde bir mücadeleyi açıklayan her yönetimin sonu hüsran olmuştur. Dolayısıyla bu aslında; 'Enflasyon ile ben mücadele etmeyeceğim, enflasyonun ipini koyverdim gidecek demenin bir başka ifadesidir."