CHP'nin Reklamı 'Milletçe Alkışlıyoruz' Tutar mı?

Cumhuriyet Halk Partisi'nin reklamcı Ali Taran'a emanet ettiği 7 Haziran 2015 seçim kampanyasının ilk dikkat çeken etkinliği "Milletçe alkışlıyoruz" oldu.

Akademisyenlere göre CHP'nin "Milletçe alkışlıyoruz" kampanyası seçmenin dikkatini çekti ama sonrası için soru işaretleri var. Uzmanlar iyi kampanyanın iyi oy anlamına gelmediği görüşünde.

"SEÇMENİ ÇOK ETKİLEMEZ"

Siyasal reklamcılık üzerine çalışmaları bulunan Konya Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Şükrü Balcı, kampanyanın negatif mesaj yüklü olduğunu ve sadece dikkat çektiğini söylüyor.

"Negatif söylem üzerinden iktidar hedef alınıyor seçmen ikna edilmeye çalışılıyor. Bunun seçmen nezdinde çok fazla karşılığı olacağını ben sanmıyorum. Çünkü negatif reklamlar Türkiye'de çok fazla iş yapmıyor. "Milletçe alkışlıyoruz" da bu kapsamda değerlendirilebilir. Belki seçmenlerin dikkatini çekmek noktasında bu tür stratejiler etkili olabilir ama oy verme davranışı açısından bakıldığında söz konusu stratejinin ben çok da fazla etkili olacağını zannetmiyorum."

TARHAN'IN KAMPANYASI TEZ OLARAK KULLANILDI

CHP'nin kampanyasını yapan Ali Taran 2002 yılında Cem Uzan'ın Genel Başkanı olduğu Genç Parti'nin de kampanyasını yapmıştı. Genç Parti o seçimde beklentilerin üzerinde oy almıştı. Genç Parti'nin o dönemki kampanyasını doktora tezi olarak inceleyen Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Doçent Doktor Raci Taşçıoğlu'na o kampanya ile CHP'nin "Milletçe alkışlıyoruz" kampanyası arasındaki benzerlikleri sorduk.

"Aynı reklamcının olması, kampanyanın oluşturulması, yönetilmesi ve yürütülmesinde benzerlikler olabileceği sonucunu ortaya çıkarıyor. Fakat, o dönemin dönemsel şartları ve siyasal ürünü ile bu dönemin şartları ve siyasal ürünü arasında epey farklılıklar var. Politika oluşturma biçimi, politik dil ve söylem arasında çok benzerlik olduğunu düşünmüyorum. Fakat, yöntem ve taktikler konusunda benzerlikler olduğu kanısındayım. Çünkü, Ali Taran ve ekibinin politik propagandanın dünyadaki sayılı örneklerini çok iyi analiz ettiğini ve o örneklerdeki yöntem ve taktikleri siyasal kampanyalara etkili bir şekilde uyarladıklarını Genç Parti kampanyasından biliyorum."

"MİLLET KELİMESİ KULLANILMIŞ"

Taşçıoğlu'nun dikkatinin kampanyada kullanılan "millet" kavramı çekmiş. Taşçıoğlu'na göre, bu ifadenin kullanılmasının özel bir tercih nedeni var:

Parti terminolojisindeki "ulus" kavramı yerine, sağ ve muhafazakar siyasetin terminolojisindeki millet kavramının tercih edilmesi, partinin kırmızı çizgilerini zorladığını ve literatürde "catch-all" denilen yani herkesi(mi) yakalamaya çalışan bir parti tipine dönüşmeye çalıştığı kanaatini güçlendiriyor.

Taşçıoğlu'na göre CHP "Milletçe alkışlıyoruz" diyerek öncelikle dikkat çekmek istedi.

"CHP kampanyası ile neyin amaçlandığını söyleyecek olursam, öncelikle seçmen dikkatinin çekilmeye çalışıldığını söyleyebilirim. Kampanyanın stratejisinin doğrudan negatif ve çatışmacı olduğunu, fakat kullanılan dilin tam aksine ironik yaklaşımla dolaylı bir anlatım dili olduğunu ifade edebilirim. Bu bağlamda, saldırgan ve çatışmacı değil daha sempatik bir politika yapıldığı algısı seçmende oluşturulmak isteniyor."

TARHAN ERDEM: ÇOK İÇE DÖNÜK

KONDA araştırma şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem ise kampanyaların seçmenin oy vermesinde çok etkili olmadığını düşünüyor. Tarhan'a göre bu tip girişimler daha çok içe dönük.

"Reklamla ne seçim kazanılır ne de kaybedilir. Reklam kampanyasının etkili olup olmadığını ölçmek mümkün değildir. Kampanyalar daha çok kendi taraftarlarını cesaretlendirir onlara konuşma cesareti verir. Bence reklam yüzde 20 alacak bir partiyi yüzde 25 yapmaz en fazla 22 yapar ya da 18'e indirir. Daha çok taraftarlarını motive eder. Demokrat Parti'nin "Yeter söz milletindir" çok başarılı bilinir. "Yeter söz milletindir" demese demokrat parti kaybedecek miydi? Demokrat parti hiçbir şey söylemese de zaten kazanacaktı." (Kaynak: Al Jazeera)