CHP'li Tekin Bingöl, Sinop'ta: "Mutfakta Yangın Var. Ne Mutfağı. Memleket Yanıyor, Memleket"
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Sinop’ta; “Hani diyorlar ya ‘mutfakta yangın var.’ Ya ne mutfak? Memleket yanıyor memleket. Öyle bir krizin içerisindeyiz ki 17 milyon yoksul insan var” açıklamasını yaptı.
MUSTAFA USTA
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Sinop'ta; "Hani diyorlar ya 'mutfakta yangın var.' ya ne mutfak? Memleket yanıyor memleket. Öyle bir krizin içerisindeyiz ki 17 milyon yoksul insan var" açıklamasını yaptı.
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, CHP Genel Merkezi'nin 51 ilde planladığı saha çalışması kapsamında bugün Sinop'taydı. Bingöl ; CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, Ayancık Belediye Başkanı Hayrettin Kaya, CHP Sinop İl Başkanı İnan Savaş Yüksel, CHP Sinop Kadın Kolları Başkanı Necla Topal ile birlikte CHP Sinop İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Bingöl, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"BU ÜLKEYİ HUZURA KAVUŞTURACAĞIZ"
"Hepiniz yakından takip ediyorsunuz. Aylardır, yıllardır başta genel başkanımız olmak üzere bütün milletvekillerimiz her an, karış karış Anadolu'yu geziyoruz. Gittiğimiz bazı yerlerde şöyle bir soruyla karşılaşıyoruz. 'Ya hayırdır, seçim yok, siz niye geldiniz?' Biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Ülkemizi dolaşırken bütün dertleri yerinde tespit etmek adına koştururken, seçim için koşturmuyoruz. Vatandaşlarımızın, memleketimizin dertleriyle dertlenmek; o dertleri tespit etmek ve o dertlere çözüm bulmak üzere yollara düşmüşüz. Biz sadece milletvekilleri ya da yöneticilerimiz değil. Genel başkanımız da dahil yollara revan olmuşuz. Çünkü gelecek iktidarın sahibi Cumhuriyet Halk Partisi'dir ve 20 yıllık AKP iktidarının Türkiye'yi içine soktuğu bu badirelerden, bu sıkıntılardan, bu zorbacı anlayıştan kurtulmanın tek yolu Cumhuriyet Halk Partisi'dir.
Biz önce ayrımcılığı sonlandıracağız. Türkiye'de 84 milyon vatandaşa düşüncesi, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun aynı gözle bakarak bu ülkeyi huzura kavuşturacağız.
"MEMLEKET YANIYOR MEMLEKET"
Size Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları tek tek uzun uzun anlatmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü hepimiz birebir bunları yaşıyoruz. Bu ülkenin çok ciddi bir ekonomik sorunu var. Bütün ekonomik parametreler alt üst olmuş. TÜİK denilen AKP'nin resmi kurumu; ülkenin değil, AKP'nin yandaş kurumunun bütün verileri alt üst etmesine rağmen, bütün manipülasyon girişimlerine rağmen hiçbir zaman gerçeği gizlemiyorlar. Türkiye'de müthiş bir enflasyon var. Bugün enflasyonu açıklıyorlar. Komedi. Şimdi normal enflasyonu kim hisseder? Kadınlarımız. O mutfağa girdiğinde; 'Akşam tencereyi nasıl kaynatacağım, Çoluk çocuğumun eşimin önüne bir tencere yemeği nasıl koyacağım' derdiyle dertlenen kadınlar bilir. Çünkü kadınlar o evin direğidir. Her şeyidir. Biz erkekler sabah çıkarız; ayakkabımızı giyer ceketimizi alırız, akşama kadar dışarıdayız. Ama çocukların sorunlarını çözmek kadınlarımızın görevidir. Evin tüm sorununu çözmek kadınların görevidir. Aşı kaynatıp akşam sofrasına koymak kadınlarımızın görevidir. Onun için Türkiye'deki ekonominin ne halde olduğunu, Türkiye'nin enflasyonunun ne halde olduğunu en iyi kadınlar bilir.
Hani diyorlar ya mutfakta yangın var. ya ne mutfak? Memleket yanıyor memleket. Öyle bir krizin içerisindeyiz ki 17 milyon yoksul insan var. İktidara geldiklerinde 'yoksulluğu, yasakları bitireceğiz' diyorlardı. Yasak dediğiniz sanatçıların mütevazi konserlerine, tiyatro gösterilerine dahi tahammül edemeyecek kadar yasakçı bir anlayış var. Güya yasakları bitiriyorlardı. 3 kişi sokağa çıkıp böyle bir derdimiz var diyemiyor. Hemen kolluk kuvvetleri o malum İçişleri Bakanı'ndan aldığı talimatla derdest ediliyorlar. Ülke büyük bir karanlık dönem geçiriyor.
"TÜRKİYE'DE HER 4 GENÇTEN BİRİSİ İŞSİZ"
Türkiye'de her 4 gençten birisi işsiz. Bu çocuklar pırıl pırıl gençler. Geleceğimiz. Umudumuz. Her şeyimiz gençler. Onlar üniversite bitiriyorlar. Eskiden iş arayanlar iş görüşmesine gittiğinde 1-2 soru sorulurdu. 1 tanesi yabancı dil biliyor musun? Şimdi ne soruyorlar biliyor musunuz? Kaç yabancı dil biliyorsun? İşte bizim gençlerimiz böyle adeta çağın çok ilerisindeki gençler ve bir tek düşünceleri var. Okulu bitirecekler, hayalleri var, umutları var.
"BİZİM BELEDİYELERİMİZ YARDIMLARI OLABİLDİĞİNCE ULAŞTIRMAYA ÇALIŞTILAR"
Hepimizi yürekten yaralayan yüzlerce binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği dünyayı kasıp kavuran bir pandemi yaşadık. Çok zor günler gördük. Türkiye'de ister istemez bundan etkilendi. 5 yüzün üzerinde sağlık emekçimiz hayatını kaybetti. O zor koşullarda bile bizim belediyelerimiz yardımları olabildiğince en üst düzeyde ulaştırmaya çalıştılar. Bizim belediyelerimizin yaptığı yardımlarla AKP'nin yaptığı yardımlar arasında 4 tane fark vardı. Bizim belediyelerimiz o yardımları yaparken asla yandaşlık duygusuyla hareket edip kendi yandaşlarına o yardımı yapmadılar. Düşüncelerine ve partisine bakmadan ihtiyaç sahibi kim varsa onlara yaptılar. O yardımları olabildiğince en nitelikli bir şekilde yaptılar. Yani kendi evimize hangi markada hangi kalitede alıyorsak o nitelikte yaptılar.
"BİZİM DERDİMİZ İYİ KOMŞULUK İLİŞKİLERİ İLE GEÇİNMEK"
Bir tane dahi barışık olduğumuz komşu ya da ülke yoktu. Ne yaptılar? Şimdi Mısır'la anlaşmaya çalışıyorlar. İsrail'le anlaşmaya çalışıyorlar. Suriye'ye yavaş yavaş barışın kavgasını veriyorlar. Bir yandan da önümüzdeki seçim için savaş naraları atıyorlar. Ama bizim bir sloganımız var. Bize emanet edilen Cumhuriyet'in liderinin, Cumhuriyet'in ve partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü var. 'Yurtta sulh, cihanda sulh.' Biz bütün dünyada barışı sağlamış ülkeyiz. Şiddete, kavgaya, teröre tümüne karşıyız. Bizim derdimiz bulunduğumuz coğrafyada iyi komşuluk ilişkileri ile geçinmek. Onlarla birlikte sıfır problemle iyi bir ilişki içerisinde yaşamak."