CHP'li Tamaylıgil: Erdoğan, Yolsuzluk ve Rüşvete Göğsünü Siper Etmiş
CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, İstanbul merkezli yolsuzluk soruşturmasına ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert dille eleştirerek, "Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvete göğsünü siper etmiş" yorumunda bulundu.
CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, İstanbul merkezli yolsuzluk soruşturmasına ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert dille eleştirerek, "Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvete göğsünü siper etmiş" yorumunda bulundu.
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Tamaylıgil, "Çok değişik operasyonlarla Almanya'daki deniz feneri yolsuzluğunun üstünü kapattıran ve şimdilik kendisinden uzak tutan Başbakan Erdoğan, günlerden beri geceli gündüzlü konuşarak dikkatleri Türkiye'nin en büyük yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama operasyonlarından da uzak tutmaya çalışıyor. Hedef benim diyen Sayın Erdoğan, göğsünü siper etmiş, yolsuzluk ve rüşvet virüsünü bünyede tutmaya, yolsuzluğun üstüne şal örtmeye çalışıyor. O nedenle ben analara, babalara, kadınlara ve gençlere sesleniyorum. Çağrım onlara bu yolsuzluğu unutmayın unutturmayın diyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın "İşi, gücü, aklı fikri parada. Kul hakkını yiyen yiyene. Rüşvet alışverişini, ayakkabı kutusundaki milyon dolarları, karaparayı aklama girişimlerini, bakanın kolundaki eski parayla 700 milyarlık kol saatini unutmayın, unutturmayın" diyen Tamaylıgil, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan Malezya'da diyor ki, AKP kapatılmadı, 20 trilyon para cezasıyla yırttık. Şimdi öyle güçlü gelelim ki, o kararı veren Anayasa Mahkemesi'nden bile hesap soralım. Hiç değilse 20 trilyon lirayı kurtaralım. Bu sözler intikamcılıktır, bu sözler yargı kararının öcünü en üst yargı organından sormaya kalkmaktır, açıkça yargıyı tehdittir.
Başbakan ayrıca kara paraya dikkat çekilmesinden de rahatsız. Vay efendim, kara para denir miymiş? Başbakan ne demek istiyor, kara paraya özgürlük mü istiyor? Para bankaya girip çıkınca aklanırmış sözüyle, hırsıza, kara paracıya yolunu mu gösteriyor?
Şimdi soruyorum. Madem para bankaya girip çıkınca aklanıyor, o zaman ayakkabı kutularındaki, bakan çocuklarının odalarındaki kasalarda bulunan paralar niye bankaya girmiyor? O paralar ne? Halkın diliyle söylersek, kara para. Yani bankaya girse bile aklanamayacak cinsten para demek ki, yoksa neden ayakkabı kutusunda, yatak odasındaki kasada dursun?
Sayın Erdoğan bu operasyonları da vatan hainliği olarak görüyor. Evet bir ihanet var ama, o ihanet, yolsuzlukları ortaya çıkarmak değildir. O ihanet vatanı soyma, kul hakkı yeme ihanetidir. Sayın Başbakan'a göre, Yargı nasıl olur da firmaların mal varlığını dondururmuş. Neden dondurmasın Sayın Erdoğan, Helal paraysa, zaten kimsenin bir diyeceği olmaz. Ama, helal kazanç değilse, haramsa, hukuksuzluk varsa elbette dondurur. Niye bağırıyorsun, yoksa o mal varlıkları dondurulunca yakınlarınıza bağlanan hortumlar mı kesiliyor?"
Başbakan Erdoğan'ın "Dün kahraman denilen polisin, bugün neden hain ilan edildiğini" hesabının sorulacağını ifade eden Tamaylıgil, "Bu kadar baskı ve zulüm yetmezmiş gibi, Başbakan yurtdışındayken basına yönelik yeni saldırıların ve baskınların haberini de vermiş, 28 Şubatın basın ayağına dokunulmadı demiş. Sayın Başbakan, sen basında dokunacak ayak mı bıraktın? Kolunu kanadını kırdın basının. Özgür medyaya verebileceğin her tür zararı da verdin ama yolun sonuna geldin. Karizman çizildi, artık kimseyi korkutamıyorsun. Şimdi hesap verecek bir medya varsa, o, yandaş yaptığınız, gerçekleri çarptıran, halka doğru haber vermeyen, size biat eden medyadır, sakın bunu unutma, Meslek etiğine saygılı medyadan artık elini çek" dedi.
Tamaylıgil şöyle devam etti:
"Başbakan'a bir hatırlatmam da insan bedenine veya toplumsal yaşama girdiğini söylediği virüsle ilgili. Artık, içte ve dışta herkes biliyor ki insanı da toplumu da, Türkiye'yi de çürüten, tüketen o virüs AKP'dir. Bazı bakanlar, bakan ve başbakan çocukları, Türkiye'nin bünyesine virüs olarak yolsuzluk ve rüşveti soktular. O nedenle Başbakan göğsünü siper ediyor, virüs bünyede kalsın, yolsuzluk, vurgun rüşvet devam etsin istiyor. Ama deniz bitti Sayın Başbakan. Günümüz Türkiye'yi de, toplumumuzu da sizin yaydığınız virüsten temizleme günüdür. CHP olarak söz veriyoruz. Biz hem o virüsü temizleyecek, hem de virüsü taşıyanlardan ve topluma bulaştıranlardan hesap soracağız."