CHP'li Öztrak: Erdoğan ve Partisi Üç Kazı Güdemez

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, "Recep Tayyip Erdoğan biraz önce Kırklareli'ndeymiş. Yine oradan bağırmış. 'Bunlar dokuz koyunu güdemez, dokuz koyunu kaybederler' diye. Arkadaşlar insanda biraz yüz olur. Sen devleti kaybetmişsin be kardeşim" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ve Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, partisinin mevcut belediye başkanı ve belediye başkan adayı Mehmet Özcan'ın seçim bürosu açılışına katılmak üzere Edirne'nin Keşan İlçesi'ne geldi. Beraberinde CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, Edirne Belediye Başkan Adayı Recep Gürkan, ilçe ve belde belediye başkan adayları ile seçim bürosunun bulunduğu Paşayiğit Caddesi'ne gelen Öztrak ve Tamaylıgil'i burada yaklaşık 500 kişilik bir grup karşıladı.

Faik Öztrak, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

"Recep Tayyip Erdoğan biraz önce Kırklareli'ndeymiş. Yine oradan bağırmış. 'Bunlar dokuz koyunu güdemez, dokuz koyunu kaybederler' diye. Arkadaşlar insanda biraz yüz olur. Sen devleti kaybetmişsin be kardeşim. İnandık, aldandık, kandık, şöyle oldu, böyle oldu. Başka neleri kaybettin? Buradan söylüyorum. Artık ortaya çıkmıştır. Bu Recep Tayyip Erdoğan ve partisi üç kazı güdemezler."

"HAKİMLERİ SAVCILARI HÜKÜMETE BAĞLADILAR"

Yeni Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası'yla ilgili de konuşan Öztrak, "Bundan 15 gün önce basın toplantılarında diyordum ki, Türkiye'de bir devlet krizi yaşıyoruz. Dün ilk defa çıktım, Türkiye'de artık devlet krizi yok, rejim krizi var dedim. Neden? Dün, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası'nı çıkarttılar, hakim teminatını bitirdiler. Hakimleri savcıları hükümete bağladılar. Önce meclisi bağlamışlardı. Sonra basını satın aldılar bağladılar. Şimdi mahkemeleri bağladılar, interneti bağladılar, milli emniyeti bağladılar, bağlamadıkları hiçbir şey kalmadı. Ama size bir şey söyleyeyim, bunun adı ne biliyor musunuz? Türkiye'ye dışarıdan diyorlardı ki, 'Türkiye'deki rejim hibrit demokrasidir' Şimdi demokrasi lafı da gitti, Türkiye'deki rejimin adı açık, seçik diktatörlüktür. Ukrayna'da diktatörün sonu ne oldu? Apar topar aldılar Rusya'ya gönderdiler. Giderken de yanında 650 milyon dolar, bir de hanımını almamış metresini götürmüş. Bunların sonu budur" diye konuştu.

"ALLAH'IN ADIYLA GÖTÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR"

Faik Öztrak, bazı bakanların rüşvet aldığı iddialarıyla ilgilide konuşarak, "Önce dediler ki, '3 tane bakan, bir tanesi 28 taksitte 50 milyon dolar almış. Öbürü 10 taksitte 10 milyon dolar almış. Bir tanesi de 3 taksitte 1,5 milyon dolar almış. Şimdi bunu söyleyince Tayyip Erdoğan diyor ki, 'Milletin parası değil.' ya kimin parası? Arkadaşlar evveli gün bunların oğluyla bir telefon konuşması çıktı. Diyor ki, 'Evladım, evdekiler var ya' Oğlu diyor, 'Ne babacığım?' 'Evdeki paralar' 'Senin paraların mı babacığım' 'Sus evladım söyleme' İşte bu evdeki paraları yok etmek için uğraştılar ama bitiremediler. En son kalan 5 milyonla da villa almaya kalktılar. Bunlar evdeki parayı yiye yiye bitiremiyorlar. Ama kendilerinin resmi olarak verdikleri rakamlara göre bu ülkede 40 milyon kişi sofrasına iki günde bir, bir kap et yemeği koyamıyor. İşte bunların Türkiye'si. Biz böyle bir Türkiye'de yaşamak istemiyoruz. Bir devlet bankasının genel müdürü, paraları kasada tutmuyor ayakkabı kutuları içinde milyonlarca doları evinde saklıyor. Sonrada diyorlar ki, 'Bu para hayır, hasenat işine gidecekti' Bunların bir tek işi gücü var, vatandaşın durumuna, sıkıntısına kulak astıkları yok. Yat sahipler 1 liraya mazot alırken, köylümüz traktörüne 5 liraya mazot alıyor. Buna aldırdıkları yok. Bunların bildikleri bir tek şey var, 'Günahların, haramın nasıl üstünü örteriz?' Her konuşma uzun bir Selamın Aleyküm faslı. Ondan sonra her cümlenin başında yüce Allah'ın adı. Ayıptır. Allah'ın adıyla götürmeye çalışıyorlar ama inşallah yakında kendileri gidecekler" dedi.

Faik Öztrak ve Bihlun Tamaylıgil, daha sonra havaya güvercin salarak, halka karanfil dağıttı. Öztrak ile Tamaylıgil, seçim brosunun açılışını yaptıktan sonra Tekirdağ'a hareket etti.