CHP'li Oran: Fıtrat Ülkeden Ülkeye Nasıl Değişiyor
Umut Oran, "AKP'nin ilk on yılını kapsayan 2003-2012 döneminde Türkiye'de toplam 766 maden işçisi ölürken, İngiltere'de bu sayı sadece 41 oldu." dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Erdoğan'ın maden kazalarında Türkiye ile Victoria dönemi İngiltere'sini karşılaştırdığını belirterek, "Oysa AKP'nin ilk on yılını kapsayan 2003-2012 döneminde Türkiye'de toplam 766 maden işçisi ölürken, İngiltere'de bu sayı sadece 41 oldu. Ölüm madenciliğin fıtratında varsa, bunun oranı ülkeden ülkeye nasıl değişiyor?" dedi.
Oran yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin Soma'da tarihinin en büyük iş cinayetlerinden birini yaşadığını ifade etti. Bu olayın, Türkiye'nin bugüne kadar yaşadığı en büyük facialardan da biri olduğunu belirten Oran, tüm ülkenin yüreğini dağlayan bu elim faciadan sonra ise koruma ordusu ile Soma'ya giden Başbakan Erdoğan ve çevresindekilerin Türkiye'ye yaşattığı sahnelerin ise ayrı bir "facia" olduğunu kaydetti.
"58 HÜKÜMET BOYUNCA BÖYLE VAHİM BİR BAŞKA ÖRNEK YAŞANMADI"
Ölen işçilerin acılı yakınlarının haykırışlarına bile tahammül edilmediğini, tepkilerine izin verilmediğini ifade eden Oran, şunları dedi:
"Yürekleri dağlı bu insanların yaşadıkları acı ve can havliyle hükümete yönelttikleri tepki ve protestolar, kolluk güçlerinin orantısız güç kullanımı ve aşırı sert müdahaleleri ile sindirildi. Bizzat Başbakan ve adamları, tarifsiz acılar içindeki işçi yakınlarına ve halka saldırdı. Başbakan Erdoğan'ın müşaviri Yusuf Yerkel, özel harekat polisleri tarafından zaten etkisiz hale getirilmiş yerde yatan protestocu genci herkesin gözü önünde defalarca tekmeledi. Danışmanı vatandaşı tekmelerken Başbakanın ise karşılaştığı protestolar üzerine kaçıp saklandığı markette, protestocu sandığı genç bir maden işçisine "Kaçma ulan İsrail ' diye bağırıp tokat atması ise siyasi tarihimize geçti. Öfke kontrol bozukluğu olan, en ufak bir eleştiri karşısında kendini kaybeden, yüzlerce kişinin önünde bir vatandaşa fiziki şiddet uygulayan, küfredip tokat atan Başbakanın psikolojisi kaygı vericidir. Erdoğan öncesindeki 58 hükümet boyunca böyle vahim bir başka örnek yaşanmamıştır."
"FACİANIN BAŞ SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR"
Başbakan Erdoğan'ı yayınladığı genelgeyle 2 yıl önce tüm maden ruhsat izinlerini kendisine bağlamakla, keyfe göre özelleştirme yapmak ve kontrolsüz taşeronlaşmaya göz yummakla suçlayan Oran, "Erdoğan bu facianın baş sorumlusudur. İnsanlara ölümleri kader diye dayatan, bu ölümleri kabullenmek istemeyen acılı ailelere tekme tokat girişen, TOMA'ları Soma'ya sokmaktan çekinmeyen, kentte OHAL ilan eden Erdoğan'ın yaptığına diktatörlük, polis devleti denir" dedi.
"SONUÇ ORTADA"
Başka ülkelerde yaşanan acı olaylar için gözyaşı dökmekten çekinmeyen Başbakan Erdoğan'ın Soma'da ölen yüzlerce işçi için aynı duyarlılığı gösteremediğini savunan Oran, şöyle devam etti:
"Bu cinayeti kader ve takdir-i ilahiye bağlamaya çalışan Başbakan, ölümlerin madenciliğin fıtratında olduğunu savundu, dünyada 200-300 yıl önceki maden kazalarını emsal göstererek bu iddiasını inandırıcı kılmaya çalıştı.
Alınacak önlemlerle önüne geçilebilecek durumlar için kader ya da kaza denilemez. Bu olayda ciddi ihmaller vardır. Ancak olay bunun da çok ötesinde, daha derin ve sistematiktir. Öncelikle bu olay bir ilk değil, AKP döneminde her gün yaşanan, giderek artan ve binlerce kişinin ölümü ya da sakat kalması ile sonuçlanan iş cinayetlerinden sadece biridir. Farkı şu ki; can kaybının bu denli yüksek oluşu, olayı Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetlerinden biri yapmıştır. Bu toplu ölümler AKP'nin ülkeye dayattığı yanlış özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeron işçiliği sisteminin kaçınılmaz bir sonucudur. Özelleştirmeler kapsamında kamu varlık ve tesislerinin mülkiyetini tabana yaymak yerine, stratejik kurumları yabancı kartellere ve yandaş sermayeye peşkeş çeken AKP, çalışma yaşamında sendikasızlaştırma ve taşeronlaşmayı dayattı. Bu politikalarla örgütsüz, eli kolu bağlı bir emek kesimi ve ucuz iş gücü cenneti yaratmaya çalıştılar, sonuç ortada..."
"TAŞERONLAR EN UCUZA İŞÇİ ÇALIŞTIRMAYI ESAS ALIYOR"
AK Parti hükümetinin sendikasızlaştırma ile paralel biçimde taşeronlaşmayı yaygınlaştırdığını ifade eden Oran, 2002'de 358 bin olan taşeron işçi sayısının bugün kamu ve özel sektör toplamı olarak 2.5 milyona ulaştığını belirtti. Taşeron eliyle kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerin yasa gereği çalıştırılmamaları gereken işlerde çalıştırıldıklarını belirten Oran, "AKP taşeronluk uygulamasında, kasten hukuku çiğnedi. Çok zor koşullarda çalışan, haftalık çalışma sürelerine uyulmayan, bırakın yıllık izni, bayram izni dahi olmayan binlerce işçinin, bu haklarını almak için teker teker dava açıp kazanmalarına rağmen, AKP yargı kararlarını da uygulamıyor. Karı maksimize etmek için kısa süreli iş sözleşmeleri ile en ucuza işçi çalıştırmayı esas alan taşeronlar, eğitim ve kıdem gerektiren işlerde donanımsız kişileri çalıştırıyor, her yıl yüzlerce işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor" dedi.
"İŞ CİNAYETLERİNE YILDA BİN 250 KURBAN"
Oran, iş gücü maliyetlerini minimize etmeye dayalı taşeron sisteminin yaygınlaşmasının ve "maliyet artırıcı" görülen iş güvenliği önlemlerinin ihmali sonucu Türkiye'de sürekli iş cinayetlerinin yaşandığını belirtirken, dönemsel olarak bakıldığında ise bu olaylarda ölen işçi sayısının rekor boyutlarda olduğunu kaydetti. Ölümlerde inşaat, tarım, taşımacılık ve madenciliğin başı çektiğini ifade eden Oran, "Türkiye, literatürde iş kazaları olarak geçen iş cinayetlerinde dünyada üçüncü Avrupa'da ise birinci sırada. 2002-2013 yılları arasında yaşanan toplam 880 bin iş kazasında 13 bin 442 işçi yaşamını yitirdi. Bu yılın ilk dört ayında verilen 396 kurban ve en son Soma faciasının yaşandığı Mayıs ayı ile birlikte sayı 14 bin 500'e dayandı. Bu da yılda ortalama bin 250, ayda ortalama 105, günde yaklaşık 4 ölüm anlamına geliyor" dedi.
"İNGİLTERE'NİN 11 KATI ÖLÜM"
Oran, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün en son 2012 sonunu yansıtan verilerine göre madencilikte önde gelen ülkeler içinde işçi başına en yüksek ölüm oranına sahip ülkenin Türkiye olduğunu da dikkat çeken Oran, "2003-2012 döneminde Türkiye'de 100 bin maden işçisi başına ölüm 677 kişi ile İngiltere ve Norveç'in 11 katı, Almanya ve Avustralya'nın yaklaşık 6 katı, Polonya ve İtalya'nın yaklaşık 4 katı, ABD'nin ise 2.5 katı düzeyinde bulunuyor. Erdoğan, maden kazalarında Türkiye ile Victoria dönemi İngiltere'sini karşılaştırıyor. Oysa AKP'nin ilk on yılını kapsayan 2003-2012 döneminde Türkiye'de toplam 766 maden işçisi ölürken, İngiltere'de bu sayı sadece 41 oldu. Ölüm madenciliğin fıtratında varsa, bunun oranı ülkeden ülkeye nasıl değişiyor?" diye sordu.
"SOMA, DÜNYADA 650 YILIN EN BÜYÜK 24. FACİASI OLDU"
Dünyada 1375 yılından itibaren maden kazalarının kaydının tutulduğunu ve Soma'nın 650 yıldan beri dünyada yaşanmış en büyük 24. maden faciası olarak kara tarihe geçtiğini ifade eden Oran, "Son 50 yıl içinde dünyada 300'den fazla madencinin hayatını kaybettiği 6 kaza oldu. Almanya'daki son büyük maden kazası 1962 yılında olmuş ve 299 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu kazaların da büyük çoğunluğu yangından değil, kömür madenlerdeki gaz patlamaları sonucunda gerçekleşti" dedi.