CHP'li Konuralp: Kamu Kurumlarına Güven Erozyonu Yaşıyoruz
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, mevcut siyasi iktidarın kamu kurumlarını 'tağşiş' ettiğini ve bu durumun yurttaşların güvenini azalttığını belirtti. Gıda güvenliği tartışmalarının arka planında, kamu kurumlarına yönelik güvensizliğin yattığını vurguladı.
(TBMM) - CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 100 yıllık kurumların, bakanlıkların, yargı, eğitim ve sağlık sistemlerinin mevcut siyasi iktidar tarafından "tağşiş" edildiğini vurgulayarak, "Geldiğimiz nokta itibarıyla kurumlara güven neredeyse sıfıra yaklaşmıştır. Oysaki gıdalarda olduğu kadar kurumlardaki tağşişle de mücadele etmeliyiz. Aksi takdirde, kaybeden tüm Türkiye olacaktır. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki niteliksizleşme büyük bir hızla tüm kötülüklerin anasına dönüşmektedir. Bu durum sürdürülebilir değildir" ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu'nda, DEM Parti'nin "Halk sağlığının korunması ve gıda güvenliğinin arttırılması" amacıyla verdiği grup önerisini görüşüldü. CHP Ankara Milletvekili Konuralp, önergeye ilişkin yaptığı konuşmada, yaklaşık 10 gündür, yerli bir fastfood markası üzerinden süren "gıda güvenliği" tartışmalarının ana gündem maddelerinden biri haline geldiğine işaret etti.
"İlgili markanın ürünlerine domuz et karıştı karışmadı; numune alma işlemi esnasında teknik hata yapıldı yapılmadı, ilgili firmaya komplo kuruldu kurulmadı başlıklarında özetlenebilecek bir tartışmalar bütününün içinden çıkılmaya çalışılıyor" diyen Konuralp, konunun başka bir boyutuna dikkat çekmek istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Bu tartışmalar bütününün bir başka boyutuna; kamu kurumlarına yönelik güven erozyonuna dikkat çekmek istiyorum. Yapılan tüm araştırmalar, yurttaşların kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik güvenlerinin büyük bir hızla eridiğini gösteriyor. İlgili fast food firmasına yönelik iddiaların ardından başlayan ve kamuoyu desteğinin ağırlıklı olarak firma lehine gelişmesiyle ortaya çıkan tablonun temel nedeni, kamu kurumlarına yönelik güvenin büyük ölçüde azalmış olması. Yurttaşlar, kamu kurumlarına ve onların uygulamalarının ardındaki siyasi ve bürokratik iradeye yönelik güvensizliklerini ilgili firmayı savunarak gösteriyor.
Kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik güvensizliği, Tarım Bakanlığı'nın zaman zaman kamuoyuyla paylaştığı listenin ismi üzerinden de değerlendirmek mümkün. Tarım Bakanlığı listeye, 'taklit ve tağşiş' yapılan gıdalar listesi adını veriyor. Malumunuz üzere, 'tağşiş' aslında bir ekonomi terimi. Metal paranın içine daha değersiz bir madenin katılarak, gerçek değerinin düşürülmesi anlamına geliyor. Terimin gıda literatüründeki anlamı da bir ürünün doğal içeriğine yabancı veya ucuz bir madde eklenmesi ve bu sayede haksız kazanç sağlanması. Bu bağlamda, mevcut siyasi iktidar da kamu kurum ve kuruluşlarına bir nevi 'tağşiş' yapmıştır. Nepotizm yani kayırmacılık yoluyla yapılan atamalar, liyakate dayanmayan yönetici tercihleri, mülakatlarda yüzbinlerce gencimizin hakkının yenmesi, kurum kültürlerinin, birikimlerinin yok edilmesi, atama ve kıdem tercihlerinin kimi cemaat ve yapıların taleplerine uygun olarak gerçekleştirilmesi ve benzer uygulamalar mevcut siyasi iktidarın birer 'tağşiş' faaliyetidir. Bazılarını Osmanlı'dan devraldığımız 100 yıllık kurumlarımız, örneğin yargımız, bakanlıklarımız, eğitim sistemimiz, sağlık sistemimiz mevcut siyasi iktidar tarafından 'tağşiş' edilmiş, yani değerleri düşürülmüştür. Geldiğimiz nokta itibarıyla kurumlara güven neredeyse sıfıra yaklaşmıştır. Oysaki gıdalarda olduğu kadar kurumlardaki tağşişle de mücadele etmeliyiz. Aksi takdirde, kaybeden tüm Türkiye olacaktır. kamu kurum ve kuruluşlarındaki niteliksizleşme büyük bir hızla tüm kötülüklerin anasına dönüşmektedir. Bu durum sürdürülebilir değildir."
Konuralp, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in dünkü açılış konuşmasını anımsatarak, "Sayın Önder, özetle 'Barışta herkes kazanır, yeter ki dayatmalarla işe başlamayalım' dedi. Sayın Önder'in sözlerine destek mahiyetinde söylemek isterim ki 'Her şeyin konuşulduğu, tartışıldığı bir sürecin sonunda hakkaniyetli, adaleti ve kalıcı bir barışa ulaşılmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Okan Konuralp, devlet-toplum, toplum-birey, kadın-erkek, insan-doğa, işçi-işveren ve benzer tüm ilişki biçimlerinde, barışın hakim kılınması için herkesin el birliğiyle çaba göstermesi gerektiğini; bu yönde atılacak adımları da değerli bulduğunu belirtti.
b