CHP'li Keskin: Erdoğan, Bağırdıkça Batıyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.
Chp Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Keskin, Erdoğan'ın kutulardaki paraları konuşmadığını belirterek, "Erdoğan önce bunlara cevap versin, televizyonlara çıkıp, bağırıyor, bağırdıkça batıyor" dedi.
Denizli'de bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Adnan Keskin, Pamukkale İlçesi Belediye Başkan adayı İbrahim Vural ve partililerle birlikte Çarşamba pazarını gezdi. Seçmenlerden oy isteyen Keskin, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"SES KAYITLARI MEDYAYA MÜDAHALE"
Keskin, Aydın Doğan'la ilgili Başbakan Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesi kayıtları hakkında açıklama yaptı. Keskin, ses kaydının medyaya müdahale olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Başbakan Erdoğan'ın en fazla rahatsızlık duyduğu kurumların başında sözlü ve yazılı basın geliyor. Bütün diktatörler, medyayı kendi talimatları ve kendi buyrukları doğrultusunda hareket edecek kurum haline dönüştürme anlayışı içinde olmuşlardır. Bunun en güzel örneği Almanya'dır. Erdoğan'ın siyaset, demokrasi ve hukuki anlayışı Hitler'le özdeş olduğu için işbaşına geldiği günden beri medyayı ele geçirmeye çalışmış ve yönlendirme faaliyetleri içinde olmuştur. Ülkemizin çok değerli köşe yazarları, maalesef Erdoğan'ın düşüncelerini paylaşmadığı için işinden edildi. Bazı medya kuruluşları haksız şekilde vergi denetimine tutulmuş ve hukuki kıskaca alınmıştır. Son telefon görüşmesi de bunu açık şekilde ortaya koydu. Bence bunlar buzdağının görünen parçalarıdır."
Erdoğan'ın, başbakan olduğu günden beri cumhuriyetle kazanılan yaşam biçimini değiştirmek için toplumu dönüştürme projesini hayata geçirmeye çalıştığını söyleyen Adnan Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunların hedefi de medyaydı. Ulusal düzeyde yayın yapan 30'a yakın medya kuruluşu, televizyon kurumu siyasi iktidarı elinde olan TMSF'nin tasarrufu altındır. Bir kısmı da Erdoğan'ın etrafının kurmuş olduğu şirketlerin mülkiyetine geçti. 3-4 tane televizyon kurumu bağımsız bir şekilde yayın yapıyor. Bir ülkede medya, vatandaşın bilgi alma ve haber edinme özgürlüğüne hizmet etmiyorsa o ülkede demokrasiden bahsetme imkanı yoktur. Şimdi haberler, yorumlar ve bilgiler kirletiliyor. Medyanın ağırlıklı bölümü sabahtan akşama kadar başbakanın müfreze kolu gibi yayınlar yapıyor."
"YEPYENİ KASETLER ÇIKACAK"
Türkiye'de siyasi kriz olmadığını devlet krizi olduğunu ifade eden Keskin, "Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde anayasal yetkileri bulunan kurumlar karşı karşıya gelmedi. Ne acıdır ki yargıçların verdiği kararlar, savcıların vermiş olduğu talimatlar, Erdoğan'ın tasarrufu altına giren güvenlik güçleri tarafından yerine getirilmiyor. Bu devletin çöküşüdür. Yakın tarihte yepyeni kasetler çıkacak. Haberler çıkacak. Anlaşılıyor ki Erdoğan, paralel devlet ile iç içe yaşadığı dönemlerde, kendisi köstebek uykusuna yatmış" diye konuştu.
Dört Bakan'ın fezlekelerinin parlamentoya gönderilmesiyle ilgili de açıklama yapan Keskin, "30 klasörün 5-6 klasöre düştüğü anlaşılıyor" dedi. Adnan Keskin, Erdoğan, "Proje adamıyım" dediğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni bir proje ortaya çıktı, çalacaksın çırpacaksın, Allah adına çalıp, şahıs adına cukkalayacaksın, iş ortaya çıkınca da hakimi, savcıyı emniyeti ayarlayacaksın. Sonra da çıkıp toplumun karşısına muhalefete saldıracaksın. Paralel devlet diye cemaate saldırdılar, suçlarını örtmeye çalıştılar. Benim anladığım kadarıyla her şey istenilen şekilde dizayn edildi. O dizayndan sonra fezlekelerin parlamentoya gönderilmesi cesaretinde bulundu. 17 Aralık'ta benzer bir olay yaşamıştık. Bakanlar 50 gün sustuktan sonra emniyette operasyonlar yapıldı, savcılar ve hakimler tayin edildi. İlk defa dünyada belki yatak odasının başka işlere yaradığını, oğlunun marifetiyle görmüş olduğumuz İçişleri Bakanı, Mardin'e gidip seçmenlerine 'Ben sizin başınızı öne eğecek hiçbir iş yapmadım' dedi. Keşke Bakan 18 Aralık günü böyle bir açıklama yapsaydı. Paraları, ayakkabı kutularına paralel devlet mi koydu? Erdoğan, bunlara cevap vermiyor, televizyonlara çıkıp bağırıyor, bağırdıkça batıyor. Önce bunlara cevap versin. Fezlekeler gelmeden önce kendileri dokunulmazlıklarını kaldırıp, yargı huzuruna gidip hesap vermesi gerekirdi. CHP olarak biz bakanların yargı önünde hesap vermesini sağlayacak çabayı göstereceğiz. Sürekli suçladığı tek partili dönemde bile Türkiye'de değer yargıları ve ahlak anlayışı yukarıdaydı." - Denizli