Chp'li Kesimoğlu'ndan AKP'li ve MHP'li Milletvekillerine Çağrı
CHP Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu'nun kaçırılmasının birinci yılının dolduğunu belirttiği açıklamasında hükümeti Erenoğlu ve diğer kamu görevlilerinin kurtarılması yönünde adım atmamakla suçladı CHP Milletvekili...
CHP Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu'nun kaçırılmasının birinci yılının dolduğunu belirttiği açıklamasında hükümeti Erenoğlu ve diğer kamu görevlilerinin kurtarılması yönünde adım atmamakla suçladı CHP Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu'nun kaçırılmasının birinci yılının dolduğunu belirttiği açıklamasında hükümeti Erenoğlu ve diğer kamu görevlilerinin kurtarılması yönünde adım atmamakla suçladı. Erenoğlu'nun Türkiye tarihinde terör örgütü tarafından kaçırılan ilk ve tek mülki amir olduğunu belirten Kesimoğlu, CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırması üzerine gelen eleştirileri, "Herhalde Başbakan için CHP'nin tek suçu, mutabakat adresinin Oslo, Washington ya da Öcalan ve Barzani değil TBMM olmasıdır" sözleriyle değerlendirdi. Kesimoğlu, AKP ve MHP'nin "vicdanlı, duyarlı ve vatansever tüm milletvekillerini" Salı günü olağanüstü toplanan Meclise gelmeye çağırdı.
CHP Kırklareli Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Mehmet Kesimoğlu, Kaymakam Adayı Kenan Erenoğlu'nun terör örgütü tarafından kaçırılmasının birinci yılının dolması nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Cumhuriyet tarihinde terör örgütü tarafından kaçırılan ilk ve tek mülki idare amirinin Kaymakam Adayı Kenan Erenoğlu olduğu ve kaçırılmasının üstünden 1 yıl geçtiği vurgulandı. Hükümetin Erenoğlu'nun ve diğer kamu görevlilerinin kurtarılması yönünde tek bir adım atmadığını ifade eden Kesimoğlu, açıklamasında şu sayısal bilgilere de yer verdi:
"CHP'nin, hükümetin muhalefeti mecliste ya da başka hiçbir şekilde bilgilendirmeye gerek duymadığı için kendi yaptığı, 2011 Genel Seçimlerinden bu yana 145 vatandaşımız terör örgütünce kaçırıldığı, 8'i kamu görevlisi 26 vatandaşımızın hala terör örgütünün elinde olduğu tespiti iktidar tarafından yalanlanmamıştır. 6 asker, 1 polis ve 1 kaymakam adayımız terör örgütünün elinde kalmıştır."
-"KAÇIRILANLARIN MAAŞI DA BLOKE EDİLDİ"-
Kesimoğlu'nun açıklamasında serbest bırakılan vatandaşların da özellikle kaçırıldıkları noktada ya da çok yakınında serbest bırakıldığı, bu sayede istihbarat ve güvenlik güçlerine "inisiyatif bizim elimizde" mesajı verildiği belirtildi. "Başbakan'ın "Her yer kontrolümüz altında' açıklamasına karşın AKP Milletvekili İdris Bal'ın "Bu ülkede hala giremediğimiz yerler var' itirafı terör örgütünce adeta teyit edilmektedir" denilen açıklamada kaçırılanların maaşlarının bloke edilerek ailelerinin mağdur edildiği de ifade edildi.
-"FİDAN'IN SÖZLERİ DURUMU ANLATIYOR"-
Yaşanan süreci "büyük bir aymazlık" sözleriyle değerlendiren Kesimoğlu, hükümetin Türkiye Cumhuriyeti'ni küçük düşürdüğünü ve acz içinde bıraktığını ifade ettiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Şemdinli'de 19 gün boyunca kontrolü, kamu görevlilerinin ve vatandaşlarının güvenliğini, Irak sınırından yüzer, iki yüzer kişilik sızan terörist gruplarının istihbaratını sağlayamayan Sayın Başbakan her şeyin kontrolü altında olduğunu belirtmektedir. Başbakan doğru söylüyor. Her şey Oslo'da varılan mutabakat çerçevesinde kontrol altında görünüyor. Sayın Erdoğan, bu saldırıların arkasında kimlerin olduğunu, terör örgütünü kimlerin kışkırttığını, terör örgütünün kimlere taşeronluk yaptığını da iyi bildiğini söylüyor. Kamuoyu da Başbakanın bunları ne kadar iyi bildiğini Oslo mutabakat metinlerinden öğrenmiştir. "Başbakan'ın Özel Temsilcisi' sıfatıyla Oslo görüşmelerine katılan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın "Sayın Öcalan ile Başbakan Erdoğan'ın ülke ve bölgeye yönelik vizyonu, yüzde 90-95 örtüşmektedir' sözleri zaten durumu hiçbir yoruma gerek bırakmayacak netlikte ortaya koymaktadır."
-"MUTABAKAT ADRESİ TBMM"-
Erdoğan'ın bu tabloda TBMM'yi toplantıya çağıran CHP'yi suçladığını hatırlatan Kesimoğlu, açıklamasında, "Herhalde Başbakan için CHP'nin tek suçu, mutabakat adresinin Oslo, Washington ya da Öcalan ve Barzani değil TBMM olmasıdır. AKP Hükümeti Salı günü olağanüstü toplanmasını istediğimiz Meclis'e gelmeyerek terörle mücadelede gerçek niyetini bir kez daha ortaya koymaktadır. Analar ağlamasın diyenler, neden oldukları daha çok kanın ve daha çok gözyaşının hesabını Mecliste vermeli, teröre gerçekten çözüm istiyorlarsa bunun mutabakatını Oslo'da değil, TBMM'de aramalıdırlar" ifadelerine yer verdi.
-"AKP'LİLERE VE MHP'LİLERE ÇAĞRI"-
AKP'li ve MHP'li milletvekillerine de çağrıda bulunan Kesimoğlu, "Olağanüstü toplanacak Meclise gelmeyeceğini açıklayan MHP de, CHP'nin 15 Temmuz 2011'de MHP'nin önerisiyle imzalanan teröre karşı uzlaşma metnine nasıl derhal imza koyduğunu hatırlamalı, AKP'nin ulusal devletimizi ve güvenliğimizi tehdit eden politikalarının ardına takılmaktan vazgeçmelidir. BOP Projesi'nin Eş Başkanı vasıtasıyla sözde "Büyük Kürdistan' haritasının uygulama safhasına konulduğu uyarısını yapıyor, "Suriye bölünürse Türkiye de bölünür' uyarımı bir kez daha tekrar ediyorum. Bu uyarılar ışığında, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi'nin tüm vicdanlı, duyarlı ve vatansever milletvekillerini tarihi bir sorumluluğu yerine getirmek üzere Salı günü olağanüstü toplanan Meclise gelmeye çağırıyorum" dedi. - Ankara