CHP'li Erol'dan TBMM Genel Kurulu'nda Sessiz Protesto: 15 Yıllık Milletvekilliğim Süresi İçerisinde Sanıyorum Ki En Etkili Konuşmam Suskunluğum Oldu
TBMM Genel Kurulu'nda İklim Kanun Teklifi üzerine söz alan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, görüşmeler esnasında AK Parti sıralarının boş kalmasına tepki göstererek; "Çok önemli bir kanunu görüşüyoruz, bizden sonraki nesilleri de ilgilendiren bir kanun. AK Parti yok. Bu kadar ciddiyetsizlik olur mu? Soldan sağa sayıyorum, 15 arkadaş arkadaş burada. İktidar partisinin getirdiği bir kanun teklifi görüşülürken o iktidar partisinin milletvekilleri bu Genel Kurul salonunda olmaz mı? Bu Meclis'i niye itibarsız haline getirip de kendi getirdiğiniz kanun teklifine bile sahip çıkma gereği duymadan odalarınızda veya başka yerlerde oturursunuz. Herhalde 15 yıllık milletvekilliğim süresi içerisinde sanıyorum ki en etkili konuşmam suskunluğum oldu" dedi.
(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda İklim Kanun Teklifi üzerine söz alan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, görüşmeler esnasında AK Parti sıralarının boş kalmasına tepki göstererek; "Çok önemli bir kanunu görüşüyoruz, bizden sonraki nesilleri de ilgilendiren bir kanun. AK Parti yok. Bu kadar ciddiyetsizlik olur mu? Soldan sağa sayıyorum, 15 arkadaş arkadaş burada. İktidar partisinin getirdiği bir kanun teklifi görüşülürken o iktidar partisinin milletvekilleri bu Genel Kurul salonunda olmaz mı? Bu Meclis'i niye itibarsız haline getirip de kendi getirdiğiniz kanun teklifine bile sahip çıkma gereği duymadan odalarınızda veya başka yerlerde oturursunuz. Herhalde 15 yıllık milletvekilliğim süresi içerisinde sanıyorum ki en etkili konuşmam suskunluğum oldu" dedi.
İklim Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler TBMM Genel Kurulu'nda sona erdi. Teklifin maddelerine geçilmesinin kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi 9 Nisan Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
Teklifin tümü üzerine görüşmeler esnasında söz alan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, konuşmasını başlamak üzereyken AK Parti sıralarında az sayıda milletvekili olmasına tepki gösterdi. Meclis'in itibarsızlaştırıldığını belirten Erol, Genel Kurul salonunda az sayıda AK Parti milletvekili olmasını kürsüde yaklaşık 5 buçuk dakika boyunca sessiz kalarak protesto etti. Erol ayrıca şunları söyledi:
"Çok önemli bir kanunu görüşüyoruz, bizden sonraki nesilleri de ilgilendiren bir kanun. Bakıyorum komisyon burada, Divan yerinde, Yeni Yol Partisi Grubu burada. İYİ Parti Grubu burada, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu burada, DEM Parti Grubu burada, CHP Grubu burada ama AK Parti yok. Bu kadar ciddiyetsizlik olur mu? Soldan sağa sayıyorum, 15 arkadaş arkadaş burada. İktidar partisinin getirdiği bir kanun teklifi görüşülürken o iktidar partisinin milletvekilleri bu Genel Kurul salonunda olmaz mı? Bu Meclis'i niye itibarsız haline getirip de kendi getirdiğiniz kanun teklifine bile sahip çıkma gereği duymadan odalarınızda veya başka yerlerde oturursunuz? Bu Meclis'in görevi kanun yapmak. Bir kanun teklifi gelmiştir ve bu kanun teklifi komisyonda görüşülürken ilgili komisyon başkanımız, bakan yardımcımız, CHP komisyon üyeleri olarak bir araya geldik, değerlendirme yaptık, eklemeler yaptık, çıkartmalar yaptık, Genel Kurul'da görüşülmesi gereken maddeler üzerinde anlaştık. Ama bunun konuşulacağı ve şekil verileceği, kanunlaştırılacağı yer neresi? Genel Kurul. Genel Kurul'da bakıyorsunuz AK Parti Grubu yalnızca oy vermeye geliyor, neye oy verdiğini de bilmiyor. Konuşma yapmak yerine AK Parti grubunu protesto etmek, kendi getirdikleri kanun teklifine sahip çıkmak için burada bulunmadıklarından dolayı sessiz bir şekilde bekleyeceğimi ifade etmek isterim.
Üç dönemdir milletvekiliyim. Siyasette nezaket kurallarına son derece dikkat eden birisiyim, devlet geleneklerini de parlamento geleneklerini de iyi bilen birisiyim. Herhalde 15 yıllık milletvekilliğim süresi içerisinde sanıyorum ki en etkili konuşmam suskunluğum oldu bundan dolayı sizlere de teşekkür ederim."
"Tek bir hedef var: İklim krizini piyasanın bir aracı haline getirmek"
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca da kanun teklifine tepki göstererek teklifin iklim kriziyle mücadeleyle uzaktan yakından bir alakası olmadığını söyledi. Koca'nın kanun teklifinin tümü üzerine yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Doğayı, yaşamı, ekosistemi baz alan tek bir göstermelik maddenin bile öylesine koyulmadığı bir garabet kanun teklifi var bugün bizim elimizde. Tümüyle sermaye merkezli, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış bir ticaret kanunuyla, bir ticaret sözleşmesiyle çünkü karşı karşıyayız bugün. Bir kapitalist yağma kanunu ve daha da ötesinde ekolojik yıkım kanunu niteliği taşıyan, karakteri taşıyan bir kanun teklifiyle daha karşı karşıyayız. Tek bir hedef var: İklim krizini piyasanın bir aracı haline getirmek ve karbon emisyon piyasasını düzenleyecek bir karbon ticaret kanununu bu Mecliste şimdi olmayan AKP vekillerinin oy çokluğuyla birazdan oylamada alelacele Meclisten geçirivermek. Dünyada uygulanan ve çoğu zaman iklim suçlarını aklamaktan başka da hiçbir işe yaramayan bu emisyon ticaret sistemine entegrasyon sağlamış olacaksınız aslında ve dolayısıyla ne olacak? Karbon salınımı alınıp satılabilen bir meta haline gelecek. Şirketler kirletme hakkı elde edecekler, şirketler tahribat hakkı elde edecekler, kirletmeyi paralarıyla satın alma hakkı elde edecekler.
Bir karbon piyasası aslında kuruluyor ve belli ki yine buradan birileri vurgun yapacak, serveti kaldıracaksınız, bunu kaldırma planını yapabilmek için de bu vurgun planını yapabilmek için de bu kanun teklifine ihtiyaç duyuyorsunuz; o yüzden aslında bu aceleniz. Elimizde kapitalist kar mantığıyla hazırlanmış bir kanun teklifi var. Böylesi bir mantıktan iklim krizini daha fazla derinleştirmekten başka bir şey çıkmaz çünkü kar ve sermaye birikimini hedef almayan, kapitalist büyümeyi sınırlamayan, geniş ölçekli üretimle derdi olmayan bir üretim modeli hiçbir şekilde, hiçbir koşulda iklim krizini çözemez çünkü esas mesele, bu meselenin esas müsebbibi kapitalizmin ta kendisidir. Dolayısıyla sermayenin yasalarıyla sürekli kar güdüsüyle ilerlemekte ısrar, aslında yok oluşta ısrardır, gezegeni yok etmeye sürüklemekte ısrardır. Ekokırımı bir suç olarak gören, çevresel yıkımı bütüncül olarak ele alan, kapsayıcı, etkili bir iklim yasasını hep beraber, hepimizin sorumluluğuyla, acilen bilim insanlarıyla beraber, sivil toplum örgütleriyle beraber, ekolojistlerle beraber gelin birlikte hayata geçirelim."