CHP'li Engin: İTO Başkanı 400 Bin Üyesinin Görüşüne İpotek Koymaya Çalışıyor
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin TBMM'de görüşmeleri devam eden Anayasa Değişiklik Teklifi'ne destek açıklamasında bulunan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar'ı "400 bin üyesinin görüşüne ipotek koymaya çalışmakla" eleştirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin TBMM'de görüşmeleri devam eden Anayasa Değişiklik Teklifi'ne destek açıklamasında bulunan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar'ı "400 bin üyesinin görüşüne ipotek koymaya çalışmakla" eleştirdi.
İTO Başkanı Çağlar, "Cumhurbaşkanlığı Sistemine Evet" başlıklı bildiride, "Şu anki sistem, ekonomik ve toplumsal engelleri aşmamızda yeterli olmuyor. Çözümü acilen bir sistem değişikliğinde görüyoruz" demişti.
Çağlar'ın ilk imzacısı olduğu 'Cumhurbaşkanlığı Sistemine Evet' bildirisini eleştiren Didem Engin, "Demokrasi ve kalkınma birbirlerini tamamlayan unsurlardır. Demokrasi olmadan istikrar ve gerçek kalkınma da olamaz" dedi ve ekledi:
"İTO Başkanı'nın demokrasiyi ve hukuk devleti ilkesini rafa kaldıracak, Türkiye'yi siyasi ve ekonomik istikrar açısından öngörülebilir bir ülke olmaktan çıkartacak bu teklifi hararetle desteklemesi trajikomik bir durumdur. Ekonomik sorunlar, OHAL hukuksuzluğu ve yaratılan korku imparatorluğu ortadayken İTO Başkanı'nın 400,000 üyesinin görüşüne ipotek koymaya çalışarak yaptığı bu açıklama kabul edilebilir bir tutum değildir."
"Kutuplaşma ve ayrışmayı daha da derinleştirecek bir teklif"
Bildiride yer alan "Ekonomik büyüme, siyasi istikrar ve toplumsal mutabakatla sağlanır" ifadesine de değinen Didem Engin, "Meclis'e sunulan Anayasa değişiklik teklifi toplumsal uzlaşı aranmadan kapalı kapılar ardında hazırlanan bir metindir" dedi ve şöyle açıkladı:
"Komisyon çalışmalarında ne sivil toplum kuruluşlarının, ne Anayasa hukukçularının, ne de akademisyenlerin görüşleri alınmamış, teklif hızla komisyondan geçirilmeye çalışılmıştır. Ekonomik büyüme ve kalkınma için toplumsal mutabakatın yanı sıra hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, ifade özgürlüğü gibi kavramların varlığı da önemlidir. Yatırımcıya, girişimciye, sanayiciye, üreticiye güven sağlayan bir yatırım ortamı ve toplumsal zemin sağlanması gerekirken, AKP hükümeti tam tersine ülkemizdeki kutuplaşma ve ayrışmayı daha da derinleştirecek bir teklif hazırlamıştır. Bildiride ülkemizde yaşanan tüm ekonomik sorunlar göz ardı edilmiş, sanki ekonomik istikrar varmış gibi iktidar partisi söylemlerine destek açıklaması yapılmıştır. Freni tutmayan dolar mı istikrar işaretidir, yoksa artması gerekirken her yıl azalan ihracat mı, İTO Başkanı açıklamalıdır."
"Pranga, çağdaş demokrasilerin temeli güçler ayrılı ilkesi mi?
'Prangalarımızdan kurtulmak için partili Cumhurbaşkanı istiyoruz' denen bildiri ile İTO Başkanı'nın 400,000 üyesinin görüşüne ipotek koymaya çalıştığını savunan Didem Engin, "Sayın Çağlar'ın pranga olarak gördüğü şey nedir? Çağdaş demokrasilerin temelini oluşturan güçler ayrılığı ilkesi mi? Hukukun üstünlüğü ilkesi mi? İfade özgürlüğü mü?" diye sordu.
Didem Engin;
işsizliğin arttığı,
TL'nin değer kaybının önüne geçilemediği,
işletmelerin borç yükü altında hareket edemez hale geldiği,
ihracatın düştüğü,
sanayinin gerilediği,
yatırımların durma noktasında geldiği
böyle bir ortamda muhalefet partilerinin çözüm önergelerinin tümünün Meclis'te AKP tarafından reddedildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"İş dünyasında yaşanan zorluklara çözüm önerileri geliştirmek için sunduğumuz tüm önergeler AKP tarafından reddedilirken İTO'nun sessiz kalması manidardır. İTO Başkanı'ndan beklenen iktidar partisi sözcülüğü değil, tarafsız bir şekilde üyelerinin sorunlarını ve beklentilerini dile getirmek suretiyle tüm siyasi partilerin çözüme desteğini sağlamaya yönelik olmalıdır. Sayın Çağlar unutmamalıdır ki, İTO üyeleri içinde her siyasi görüşe sahip iş insanları bulunuyor."