CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan: İsmail Haniye'nin posterinin asılması provokasyon
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Gaziantep'te 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın kutlandığı meydana İsmail Haniye'nin posterinin asılmasını provokasyon olarak değerlendirdi. Bakan, sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklu bulunan Dilruba Kayserilioğlu'nun CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in ziyaretinin ardından tahliye edilmesinin dikkat çekici olduğunu belirtti.
HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: KERİM UĞUR
(İZMİR)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Gaziantep'te 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın kutlandığı meydana İsmail Haniye'nin posterinin asılmasını provokasyon olarak değerlendirdi. Bakan, sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklu bulunan Dilruba Kayserilioğlu'nun CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in ziyaretinin ardından tahliye edilmesinin dikkat çekici olduğunu belirterek "Bu zaten haksız bir tutuklamaydı" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Gaziantep'te 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın kutlandığı ve Atatürk posteri ile Türk bayrağının olmadığı meydana İsmail Haniye'nin posterinin asılması, İzmir'de bir sokak röportajındaki ifadeleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu'nun gece yarısı tahliye edilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Bizim böyle bir şeyi hoş karşılamamız mümkün değil"
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Bakan, Gaziantep'teki olayla ilgili şunları söyledi:
"30 Ağustos Mustafa Kemal Atatürk'ün, silah arkadaşlarının, onunla beraber İstiklal Harbi'nde mücadele edenlerin, cephede savaşanların ve onların evlatlarının, bizlerin bayramı. Zafer Bayramı adı üzerinde. Bizim milli değerlerimizi hiçbir alakası olmayan, bizim ulusumuzla hiçbir alakası olmayan Haniye'nin posterinin getirilip oraya asılması bir provokasyon. Onunla ilgili bunu kim yaptıysa oraya Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ulusumuzu temsil eden bayrağımız yerine Haniye'nin posterini kim astıysa onunla ilgili gereğini yapmak önce İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sonra o ilin valisine düşer. Eğer onlar bu işin arkasında değilse. Burada bunun gereğini kim yaptı diyeceksiniz. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları ve Gaziantep İl Başkanlığı yaptı, onu indirdi. Oraya Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk bayrağını astı. Bizim böyle bir şeyi hoş karşılamamız mümkün değil. Zaten Türkiye kendi ulusal değerlerinden uzaklaşıyor giderek. İktidarın böyle bir derdi yok. Şehit veriyoruz yas ilan edilmiyor. Bu ülkenin çocukları ölüyor yas ilan edilmiyor. Tren garı katliamı oluyor. Başka bir sürü katliam yaşadık bu ülkede yas ilan edilmiyor. Haniye için yas ilan edildi. Halbuki ulusun birlik içinde olduğu noktalarda yas ilan edilmesi lazım. Şimdi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yerine Haniye'nin posterini asıyorlar. Gereğini yaptık, bundan sonra da yaparız."
"Büyük bir toplumsal tepki vardı"
Bakan, sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle Aliağa Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Dilruba Kayserilioğlu'nun tahliyesine ilişkin ise şunları söyledi:
"Bir defa bu tutukluluk normal bir tutukluluk değildi. Dilruba ne söylerse söylesin bir defa söz söyleme özgürlüğü en önemli temel insan hakkıdır. Dünyanın her yerinde, tüm demokratik ülkelerde. Ne söylerseniz söyleyin eğer şiddet içermiyorsa o sözden dolayı tutuklanmazsınız. Ama Dilruba apar topar başsavcı vekili marifetiyle hemen iki suçtan hem cumhurbaşkanına hakaretten hem de halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçundan soruşturma açıldı. Birinden tahliye edildi, diğerinden tutuklu kaldı. Büyük bir toplumsal tepki vardı. Biz sürecin başından itibaren takip ettik. Hem ben değerli annesiyle görüştüm. Hem burada bizim avukat arkadaşlarımız; İl Başkan Yardımcımız Ahmet Doğukan Gül ve avukat Hüseyin Yıldız arkadaşlarımız süreci başından itibaren takip etti. Sayın Genel Başkanımızın görevlendirmesiyle Asu Kaya ve Gökan Zeybek geldi ve kendisini cezaevinde ziyaret etti. En son biz sayın Genel Başkanımızla dün cezaevinde kendisini ziyaret ettik. Sayın Genel Başkanımız görüştü, bu konudaki tutumunu net olarak ifade etti.
"Genel Başkanın ziyaretinden sonra olması dikkat çekici"
Biz siyasi düşüncesi ne olursa olsun ayrım yapmaksızın bu ülkede herkesin söz söyleme özgürlüğü, ifade özgürlüğünü savunuyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Dilruba'nın tutuklanması zaten haksızdı. Böyle bir konuda denetimli serbestlik kapsamında olacak üst sınır itibarıyla bir suçta tutuklanması zaten abesti. Dün nasıl tutuklandıysa o şekilde de tahliye edildi apar topar, gecenin bir yarısı. Gece 03: 30'da evine gittiğini öğrendik. Avukatların haberi yok. UYAP'tan bunu görememiş arkadaşlar. Avukat arkadaşlarla da konuştum. Nasıl tutukladılarsa haksız, hukuksuz tahliyesi de böyle ani bir şekilde sayın Genel Başkanın ziyaretinden sonra olması dikkat çekici. Buna gerek olmamalıydı, hiç tutuklanmamalıydı. Bu zaten haksız bir tutuklamaydı. Toplumsal bir tepki oluşmuştu. Tabi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, ana muhalefet liderinin kamuoyunun dikkatini tekrar oraya çekti. Bu karar hızlı bir şekilde aynı günün gecesi alınmış oldu."