Haberler
CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

CHP'li Ayata: Fikirlerini Söylüyorlar

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata, parti içinde yaşanan tartışmaların özgür atmosferden yaşandığını belirtti.

Bursa'da konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata, parti içinde yaşanan tartışmaların parti içerisindeki özgür atmosfer ve baskı olmamasından yaşandığını belirterek, "Keşke bütün partilerde bu açıklıkla konuşulabilse" dedi.

Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC), Nilüfer Belediyesi ve Uludağ Üniversitesi tarafından düzenlenen Aydınlarla Yüzyüze söyleşilerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata ve MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu konuk olarak katıldı. Konuklar, BGC Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşi öncesinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Basın mensuplarının CHP içinde son dönemde yaşanan tartışmalar ile ilgili sorusuna cevap veren Ayata, parti içinde bir kaos yaşanmadığını dile getirdi. Medyanın CHP ile ilgili bir süreç yaşandığında pireyi deve yaptığını ifade eden Ayata, başka yerlerde ise deve düzeyindeki olayların pireye çevrildiğini kaydetti. CHPnin çok eski kökleri, gelenekleri, temel siyasi bakışı olduğunu söyleyen Ayata, "Tabi karşımızda yeni bir durum var. Bu durumun da CHP değerlendirmesini en ince ayrıntısına kadar yapmaktadır. Bizim partide parti içinde özgürlük atmosferi olduğu için yani baskı ortamı olmadığı için her platformda, ister partinin yönetici organları, ister parti meclisi olsun son derece canlı tartışma ortamları olur. Özellikle genel başkanın müdahale üslubu ile ilgilidir. Tartışan bir kimsenin sözünü kestiğini 3 senedir görmedim. Onun için arkadaşlarımız fikirlerini söylüyorlar. Bu fikir söylemek keşke bütün partilerde bu açıklıkla mümkün olsa konuşulabilse" dedi.

CHP'nin yüzde 98'inin Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun çizdiği doğrultuda hareket ettiğini söyleyen Ayata, "Bu konu üzerinde neyi bekliyoruz? Milletvekilleri seslerini soluklarını kessinler otursunlar mı? Ama bakınız birazcık milletvekilimiz sözlerini söylediği zaman bütün mercekler CHP üzerine çevriliyor ve 'CHP üzerinde bölünme mi, parçalanma mı var?' deniyor. Şundan emin olabilirsiniz. Belli konularda fikir söylemiş ve kendi aralarında da tam anlaşamamış arkadaşlarımız vardır ama CHP'nin gövdesi, yüzde 98'i son derece sağlam şekilde genel başkanın çizdiği doğrultuda Türkiye'nin önemli meselelerine yönelik politikalarını ortaya koymakta, izlemektedir. Nitekim birkaç gün içinde olayın büyütülecek bir tarafı olmadığı yapılan il başkanları toplantısında ortaya konmuştur. 81 il başkanının ortak görüşü, açıklaması ile CHP'nin nerede durduğu ortaya konmuştur. Keşke iktidar partisi içinde de böyle canlı tartışmalar olabilse" diye konuştu.

MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu ise kendisine yöneltilen 'Barış sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?' şeklindeki soruya, olumlu bir netice vereceğine inanmadığını kaydetti. Bir terör örgütünün muhatap olarak alınmasının müzakere ve meşruiyet arayışlarına cevap verilmesinin terörle mücadelede başarısız noktalara ulaştıracağını söyleyen Başesgioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sorun nasıl çözülecek? Bunun karşılığında Türkiye'nin üniter yapısından devletimizin birliğinden, beraberliğinden verilen ödün nedir? Bu sorunu çözelim derken, Türkiyeyi çözmek gibi bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. Onun için de bu sürecin önümüzdeki günlerde Türkiye'nin geleceğine fayda sağlayacağına inanmıyoruz. Tezelden siyasi iktidarın bundan vazgeçmesini ve konuyu TBMM'ye taşıyarak temsil edilen siyasi partilerle beraber devlet politikası ortaya konmasını ve bu devlet politikasının gereklerine göre ele alınmasını tavsiye ediyoruz"

"KÜÇÜK BİR GRUP, BÜTÜN KÜRT KÖKENLİ VATANDAŞLARI TEMSİL ETME ADINA HAREKET ETMEKTEDİR"

İzlenen dış politikayı da benimsemediklerini dile getiren Başesgioğlu, bunun Türkiye'nin bu anlamdaki müktesebatına ve geleceğine uygun dış politika gündemi yapılması gerektiğine inandıklarını kaydetti. Adı 'Milli Birlik Beraberlik Projesi' olan çalışmanın sahada ayrıştırmaya götürdüğünü söyleyen Başesgioğlu, "Son günlerde TBMM'de yapılan konuşmalar bu parçalanmış tabloyu ortaya koymaktadır. Bir milletvekili başka bir milletvekiline 'Siz Diyarbakır'a abdest alarak ancak gidebilirsiniz' diyebilmektedir. Bir diğer milletvekili bu ülkenin asli unsurlarına öz evlatlarına 'Kafkasya'dan, Boşnaklardan gelenler dağdaki bağcıyı kovuyor' gibi yaralayıcı ifadeler kullanması bu sürecin bizi getirdiği parçalanmış tabloyu ortaya koymaktadır. Bu yol değildir. Bu yol, bizi birlik ve beraberlikten uzaklara savurur. Onun için siyasi iktidarın biran önce bu yoldan geri dönmesi ve parlemento zemininde bu meseleyi tartışması lazım. Meselenin adının da iyi koymak lazım. Mesele etnik bölücük hadisesidir. Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı silahlı kalkışmadır. Buna göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti de elbette gerekleri yerine getirecektir. Bin yıldır bu ülkede kardeşlik hukuku içerisinde yaşanılmıştır. Hiçkimseye ticari, siyasi kanallar kapalı değildir. Bugüne kadar kimsenin etnik kimliği sorgulanmamıştır. Maalesef küçük bir grup, bütün kürt kökenli vatandaşları temsil etme adına hareket etmektedir. Milyonlarca sessiz çoğunluk var. Acaba onlar ne diyor? Onlara bakmak lazım" dedi.

Açıklamaların ardından söyleşiye geçildi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title