CHP Kurultay Davası Ertelendi... Gökçe Gökçen: "Her Şey Bu Davadan Bağımsız Olarak Nasıl Karar Alındıysa O Şekilde İşlemeye Devam Edecek"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, CHP kurultay davasını ertelemesine ilişkin, “Bir sonraki duruşmada bakıldığı zaman biz kongremizi gerçekleştirmiş olacağız. Olağanüstü kongre ve kurultayı ve bunlar da dava dosyasına girmiş olacak. Diğer tarafta, olağan kongre takvimimiz de işliyor. Yani her şey aslında bu davadan bağımsız olarak nasıl önceden karar alındıysa o şekilde işlemeye devam edecek ve mahkeme de aslında tedbir kararı almayarak bu sürece müdahale etmeyeceğini, edemeyeceğini de zımni olarak kabul etmiş oldu. Bunlar seçim kurullarının denetiminde, gözetiminde yürütülen süreçler” dedi.
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, CHP kurultay davasını ertelemesine ilişkin, "Bir sonraki duruşmada bakıldığı zaman biz kongremizi gerçekleştirmiş olacağız. Olağanüstü kongre ve kurultayı ve bunlar da dava dosyasına girmiş olacak. Diğer tarafta, olağan kongre takvimimiz de işliyor. Yani her şey aslında bu davadan bağımsız olarak nasıl önceden karar alındıysa o şekilde işlemeye devam edecek ve mahkeme de aslında tedbir kararı almayarak bu sürece müdahale etmeyeceğini, edemeyeceğini de zımni olarak kabul etmiş oldu. Bunlar seçim kurullarının denetiminde, gözetiminde yürütülen süreçler" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline ilişkin davanın ertelenmesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, şunları kaydetti:
"'Cumhuriyet Halk Partisi'nden makamlara mahkemelerden talep edilerek değil, delegelerden destek alınarak gelinir' demiştik. Şimdi bu dava ile ilgili genel olarak şunu söylemek isterim; bu davanın reddedilmesi gerekir. Zaten davanın bir an önce sonuçlanması ve davanın reddedilmesi doğal bir sonuç. Çünkü tamamen sadece 'duydum' diyen birtakım tanık ifadelerine dayanılarak oluşturulan soruşturmalar sonucunda bir dava açılmıştı. Birtakım tedbir taleplerinde bulunulmuştu. Ancak bu tedbir talepleri bugün dikkate alınmadı. Dolayısıyla biz hem olağanüstü il kongremizi yapacağız İstanbul'da hem olağanüstü kurultayımızı genel merkezde yapacağız. Bunların hepsi hem il delegelerimiz hem de kurultay delegelerimizin talebiyle olacak olan olağanüstü kongre ve kurultay olacaktı. Dolayısıyla bunları yapmaya devam edeceğiz.
"Bir sonraki duruşmaya kadar davayı açanların CHP'li olmadığının resmi olarak dosyaya da gireceğini söyleyebiliriz"
Bununla birlikte, mahkemenin verdiği ara kararlardan biri de davayı açanların parti üyeliği ile ilgili bilgi istenmesiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli olarak davanın tüm taraflarının Cumhuriyet Halk Partili olduğunu, bunun Cumhuriyet Halk Partisi'nin iç anlaşmazlığı olduğunu iddia eden cümleler kuruyor. Buna karşılık şunu görüyoruz; daha önceki kongrelerde ve kurultaylarda farklı adayları desteklemiş olan bütün delegelerimizin aynı yerde durduğunu ve tam tersine bu davalar hiç başlamadan önce Cumhuriyet Halk Partisi ile ilişiği kesilmiş olan kişilerin davayı açmış olduğunu biliyoruz. Yani bir sonraki duruşmaya kadar davayı açanların Cumhuriyet Halk Partili olmadığının resmi olarak dosyaya da gireceğini söyleyebiliriz.
Bu dava bir yandan devam ederken halkımız, toplumumuz, insanlar, her görüşten ama demokrat olan insanlar Tandoğan'da rekor düzeyde bir katılımla bir miting bir eylem gerçekleştirmişti. 'Vesayet değil siyaset' dediler. Bu büyük kalabalıklar, İstanbul eski İl Başkanlığımız binasında bir araya gelen bütün o polis müdahalesiyle karşılaşan ama kararlı bir şekilde demokrasiye sahip çıkan insanların başarısıdır aslında bu davanın sürecinin bu şekilde ilerlemesi.
"Bizler çalışmamıza devam edeceğiz"
Bizler de işimize bakıyoruz. Parti programımız hakkında çalışmalar yürütüyoruz. Geçtiğimiz hafta 4-9 Eylül kuruluş haftamızda Türkiye'nin temel sorunlarına nasıl çözüm ürettiğimizi, üreteceğimizi konuşmuştuk. Çalıştaylar gerçekleştirmiştik. Bundan sonra da parti programımız ve hükümet programımız konusunda ortaya koyacağımız vaatler, Türkiye'nin temel sorunlarına getireceğimiz çözüm önerileri üzerine çalışmaya devam edeceğiz. Biz bu çalışmaları yaparken aslında karşımızdaki kötülüğün, kötücül aklın sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin değil Türkiye'nin demokrasisini genel olarak ve halkın sorunlarının çözümü için çalışan iradeye engel olma amacıyla bunu yaptığını görmüştük. Dolayısıyla bizler çalışmamıza devam edeceğiz.
Bir sonraki duruşmada bakıldığı zaman biz kongremizi gerçekleştirmiş olacağız. Olağanüstü kongre ve kurultayı ve bunlar da dava dosyasına girmiş olacak. Diğer tarafta, olağan kongre takvimimiz de işliyor. Yani her şey aslında bu davadan bağımsız olarak nasıl önceden karar alındıysa o şekilde işlemeye devam edecek ve mahkeme de aslında tedbir kararı almayarak bu sürece müdahale etmeyeceğini, edemeyeceğini de zımni olarak kabul etmiş oldu. Bunlar seçim kurullarının denetiminde, gözetiminde yürütülen süreçler.
"Türkiye'nin onurlu ve saygın bir dış politikaya kavuşabilmesi için çalışmalarımızın birer parçası olacak bu kongreler"
Kongrelerimiz devam ederken bizim Türkiye'nin iyiliği için, Türkiye'de herkesin nitelikli bir eğitime, güvenceli bir istihdama ve evrensel standartlarda özgürlüğe kavuşabilmesi için, Türkiye'nin onurlu ve saygın bir dış politikaya kavuşabilmesi için çalışmalarımızın birer parçası olacak bu kongreler. Cumhuriyet Halk Partisi'nde altını çizerek söylüyorum; eğer makama talep açıyorsanız delegelerden destek alırsınız, adaylığınızı bu kongrelerde ortaya koyarsınız ve ondan sonra delege zaten kendi iradesini gösterir. Şimdiye kadar da hep böyle işledi ve farklı adaylara oy verilmesine rağmen önceki kongrelerde şimdi herkes tek bir tarafta Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve demokrasiye sahip çıkma iradesini net olarak göstermiş oluyor."