CHP Heyeti, Sanatçı ve Yazarlar'dan Dilek Doğan'a 'Geçmiş Olsun' Ziyareti
Sarıyer'de terör operasyonu sırasında polisin silahından çıkan kurşunla yaralanan Dilek Doğan'ın Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki tedavisi sürüyor.
Sarıyer'de terör operasyonu sırasında polisin silahından çıkan kurşunla yaralanan Dilek Doğan'ın Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki tedavisi sürüyor. CHP Milletvekilleri, oyuncu ve yazarların da aralarında bulundu bir grup, Dilek Doğan için hastaneye gelerek doktorlardan bilgi aldı, aileye geçmiş olsun dileğinde bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, İl Başkan Yardımcıları Cemal Coşkun ve Elif Uluğ, oyuncu Pelin Batu, gazeteci yazarlar Miyase İlknur ve Gürkan Hacır, CHP'li milletvekili adayları Fevzi Gümüş ve İrfan Karacan'ın da aralarında bulunduğu bir heyet hastaneye geldi ve hastane önünde bekleyen aileden bilgi alarak, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Pelin Batu anne Aysel Doğan'ın karşısında gözyaşlarını tutamadı. Heyet daha sonra hastane içine girerek Dilek Doğan'ın sağlık durumuyla ilgili doktorlardan bilgi aldı.
GIZLILIK KARARI YASANIN ÖZÜNE VE RUHUNA AYKIRIDIR
Hastane çıkışında heyet adına ortak basın açıklamasını CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Elif Uluğ okudu. Uluğ, "Yavrumuzun canına kasteden bu şahıs; hiç kuşkunuz olmasın adaletin önünde hesabını verecek ve masum insanlara kastetmenin bedeliyle adalet önünde yüzleşecek. Bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Masum yavrumuzun hayatına karşı işlenen suç: yasalarda tanımlandığı gibi adam öldürmeye tam teşebbüstür. Suçun maddi ve manevi unsurları tümüyle oluşmuştur. Bu şahsın devlet memuru olması, bu suçun ağırlaştırıcı unsurudur. Soruşturma savcısının gizlilik kararı, son yıllarda kural haline gelmiştir. Oysa, gizlilik kararı yasanın özüne ve ruhuna aykırıdır. Hukuk devletinde, ancak ve ancak sıra dışı ve istisnai hallerde gizlilik kararı mümkündür. Dilek Doğan soruşturmasında, daha önceki benzeri suçlarda tecrübe edindik ki, bu tür kararlar maalesef suçluları koruma tedbiri olmuştur " dedi.
BU ŞAHSI AÇIĞA ALIR, SILAHINA DA EL KOYARDI
Savcının soruşturmanın selameti gerekçesiyle dosya hakkında kısıtlılık talep ettiğini söyleyen Uluğ, şöyle devam etti:
"Sulh Ceza Hakimi ise; maalesef, talebi aynen hüküm altına alarak, Dilek Doğan nezdinde topluma ve yaşam hakkına işlenen suçun gizlenmesine neden olmuştur. Eğer savcının ve sulh ceza hakiminin soruşturmanın selametinden kaygısı olsaydı. Bir öncelikle, soruşturmanın başlığına kasten adam öldürmeye teşebbüs yazarak başlaması gerekirdi. İki, Dilek Doğan'ın hayatına kasteden saldırgan, tutuklama talebi ile hakimliğe sevk etmesi gerekirdi. Üç, Hukuk devletinde yargıçlar bu şahısları, suçun niteliğini dikkate alarak tutuklar; sanığı da, işlediği suçun utancıyla yüzleşme hakkından mahrum etmezdi. Dört, hukuk devletinde, emniyet müdürlüğü, bu şahsı açığa alır, silahına da el koyardı. Beş, emniyet, Dilek Doğan'a karşı işlenen suçun sorumluluğunu üstlenir, ailesinden ve toplumdan özür dilerdi. Hayır bunu yapmadılar. İleri süreçte işlerine yarayabilir, diye, yaşam mücadelesi veren kızımız hakkında soruşturma başlattılar. "
ELBETTE SORUMLULAR HESAP VERECEK
Uluğ şöyle konuştu:
"Oysa, bir empati yapabilseler, gözlerini bir an kapatıp bu gün yaşam mücadelesi veren Dilek Doğan değil de kendi çocukları olduğunu bir an düşünebilseler. Öncelikle son on yıldır, masum insanlarımıza karşı işlenen açık suçların hiçbiri gözümüzden kaçmıyor, hukuk gün gelecek masum insanların sesi ve gücü olacak, elbette sorumlular hesap verecek " dedi. Basın açıklamasının okunmasın ardından CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cemal Coşkun ve sanatçı Pelin Batu, Dilek Doğan'ın annesine Aysel Doğan'a çiçek takdim etti.
GİZLİLEK KARARI KALDIRILANA KADAR AÇLIK GREVİ
Daha sonra söz alan baba Metin Doğan "Bizim umudumuz var. Biz umudumuzu hiç kaybetmedik. Gizlilik kararı alınan dosya ile ilgili burada açlık grevi başlattılar. Gizlilik kararı kaldırılana kadar bir ay burada açlık grevinde bulunacaklar. Polis ile ilgili bize herhangi bir bilgi iletilmedi. Bir televizyon kanalında polis soruşturmaya alınmış diye altyazı gördüm. Ne kadar yalan, doğru belli değil" dedi. Anne Aysel Doğan ise "Eğer yapmak istememişse ben yapmak istemedim desin" dedi.