CHP Heyeti Madencilerin Direnişine Destek Verdi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Çayırhan Maden Ocağı'nın özelleştirilmesine karşı çıkan maden işçilerine destek vermek üzere eylem alanına giderek, madencilerin iş güvencesi taleplerine dikkat çekti.
(ANKARA) - CHP heyeti Çayırhan Maden Ocağı'nın ve termik santrali varlık satışı kararına karşı çıkan maden işçilerinin devam ettirdikleri eyleme destek verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka "Bu işletmenin özelleştirilmesi asla ve asla kabul etmiyoruz" dedi.
CHP heyeti, Çayırhan Maden Ocağı'na gelerek madencilere destek verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka yaptığı açıklamada, madenci çocuğu olduğunu vurgulayarak, "Buradaki madenci kardeşlerimizin sesine ses katmaya geldik" dedi.
Aylin Nazlıaka konuşmasında varlık satışı ile birlikte maden işçilerinin işsiz kalacağını belirterek şunları söyledi:
"Biz bugün burada maden işçilerimizle birlikteyiz. Onların aileleriyle birlikteyiz. Eşleriyle, çocuklarıyla birlikteyiz Cumhuriyet Halk Partisi örgütüyle birlikteyiz. Bir kez daha buradaki madenci kardeşlerimizin sesine ses katmaya geldik. Buradaki madenci kardeşlerimiz aslında anayasal bir haklarını istiyorlar. Güvenceli bir iş istiyorlar. Ama kalkıp da bize demesinler ki 'şartnameye biz yeni bir madde ekleyeceğiz ve işçi kardeşlerimizi burada çalıştırmaya devam edeceğiz'. Birincisi biz böyle bir madde eklense bile daha önce yaşadığı deneyimlerden bu maddelere uyulmadığını biliyoruz. Aynı zamanda şartnameye, lojmanların boşaltılması maddesini de koymuşlar. Yani açıkça işçilere sizin işinize son vereceğiz diye itirafta da bulunmuşlar. Dolayısıyla biz şunun farkındayız, bu özelleştirme gerçekleşirse burada belki de üç kuşaktır maden emekçisi olan kardeşlerimiz işsiz kalacak.
"Bu haklı direnişinizde, bu haklı insan onuru için verdiğiniz mücadelenizde her zaman yanınızdayız"
Burada dört gündür bekleyen eşler, 'babam nerede' diye soran Yarenler, Zeynepler, evlatlarımız gelecek kaygısını haklı olarak yaşayacak ve belki de çok büyük bir yoksullukla burun buruna yaşamak zorunda kalacak. Benzer bir uygulamayı Adularya'da yaşamıştık. O dönemde son aşamada işçilerimiz hak ettikleri ücretler ödenmişti. Burada da bu yanlıştan dönülmesini bekliyoruz. İşçi kardeşlerimizin bir an önce ailelerine kavuşmasını istiyoruz. Bu işletmenin özelleştirilmesi asla ve asla kabul etmiyoruz. Bizler bu kadar karlı, bu kadar verimli olan bir işletmenin özelleştirilmesinin arkasında yatan sebepleri çok iyi biliyoruz. Şartnameye bakınca da çok net anlaşılıyor ki gene birilerine peşkeş çekilecek değerli arkadaşlar. Baştan zaten ihalenin kime verileceği adeta hazırlanmış durumda. Biz bunu asla ve asla kabul etmiyoruz. Bize demesinler ki sonra 'ama ne yapalım kaynak eksikliği vardı'. Kaynak eksikliğini tasarruf yaparak çözün o zaman. Sarayda bir dakikada iki asgari ücret harcanıyor arkadaşlar. Ama bizler bir madencimiz göz göre göre yaşamını kaybettiğinde 'ne yapalım bu işin fıtratında var' diyenlerden değiliz. Bizler emekçi kardeşlerimize tekme atıldığında buna seyirci kalanlardan da değiliz. Dolayısıyla her zaman sizin yanınızdayız. Bu özelleştirmeden bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Bunu buradan tekrar haykırıyoruz. ve sesimizin Ankara'ya meclise kadar, bakanlıklara kadar ulaşacağını biliyoruz, umuyoruz. Bu haklı direnişinizde, bu haklı insan onuru için verdiğiniz mücadelenizde her zaman yanınızdayız. Sizin mücadeleniz, bizim mücadelemizdir, sizin onurunuz, bizim onurumuzdur."