CHP Göç Dalgası İhtimaline Dikkati Çekti
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İsrail'in Lübnan'a saldırısı sonrası ülkeye olası göç dalgası konusunda endişelerini dile getirerek, Türkiye'nin mülteci kampı olmadığını vurguladı. Yücel, İçişleri Bakanı'na sorular yöneltti.
(ANKARA) - CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İsrail'in Lübnan'a saldırmasının ardından ülkede 1 milyon kişinin yer değiştirdiğini, büyük bir göç dalgası ihtimalinin kamuoyunda büyük endişe yarattığını belirterek "Her zaman ve her yerde açıkça ifade ettiğimiz gibi Türkiye, kimsenin mülteci kampı değildir. Türk Milleti'nin kendi vatan topraklarında yabancılaşmasına asla izin vermeyeceğiz" dedi. Yücel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya "Olası göç dalgası karşısında 'geçici koruma statüsü sürelerini uzatmaya', ve 'çalışma izni muafiyetlerini yumuşatmaya' yönelik yeni yönetmelik hazırlıkları yapıldığı doğru mudur" diye sordu.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İsrail'in Lübnan'a saldırması nedeniyle gündem gelen olası göç dalgasını TBMM gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi veren Yücel, Lübnan Başbakanı Necip Mikati'nin İsrail'in Lübnan'a saldırmasının ardından ülkede 1 milyon kişinin yer değiştirdiği açıklamasını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Ülkemizin güneydoğu sınırında devam eden sürekli çatışma halinin, büyük bir göç dalgasına sebebiyet vermesi ihtimali kamuoyunda büyük endişe yaratmaktadır. Nihayetinde yaşanacak yeni bir göç dalgası, dünyanın mülteci kampı konumuna düşürülmüş olan ülkemiz için nüfus artışı ve dolayısıyla nüfus artışını takip eden işsizlik, kira ve gayrimenkul fiyatlarının artması, toplumsal düzenin ve demografik yapının bozulması gibi sorunları da tetikleyecektir. İçişleri Bakanı, yeni bir göç dalgası ihtimali konusunda kamuoyunu ivedilikle bilgilendirmelidir. Konuya ilişkin soru önergemizi Meclis'e sunduk. Her zaman ve her yerde açıkça ifade ettiğimiz gibi Türkiye, kimsenin mülteci kampı değildir. Türk Milleti'nin kendi vatan topraklarında yabancılaşmasına asla izin vermeyeceğiz. Sınırları kapatacağız, Vatanı kurtaracağız.
İstanbul-Beyrut arası uçak seferlerinin önce askıya alınması sonra iptal edilmesi dahi yeni bir göç dalgası ihtimalini kuvvetlendirir nitelikte. Anlaşılan önlem almaya çalışıyorlar fakat alınan önlemler endişelerimizi gidermeye yetmiyor. İlgili makamlardan açıklama bekliyoruz. 2016 yılında Avrupa Birliği ile imzalanan geri kabul anlaşmasının yarattığı sosyo-ekonomik sorunlar ve ülkemizde yaşanan mülteci nüfusunun durdurulamaz artışı endişe etmemiz için yeterli iki sebep olarak karşımızda durmakta. Göç Anlaşması sonrasında 4 milyondan fazla mülteci ülkemize geldi. Ekonomik buhranın günden güne arttığı ülkemizde, artan mülteci sayısı ülkemizin demografik ve sosyolojik yapısını bozmuştur. Şehirlerimizde mültecilerin yoğun olarak yaşadığı mahaller oluşmuş, bu bölgelerde de suç oranları gözle görülür şekilde artmıştır. Bunun yanında ucuz iş gücü olarak görülen mülteciler çok düşük ücretler karşılığında ağır koşullarda çalıştırılmaktadır. Kayıt dışı çalışmayı teşvik eden bu durum yıllar içinde ülkemizdeki işsizliği de yükselten en önemli nedenlerden biri olmuştur."
Yücel, Bakan Yerlikaya'ya şu soruları yöneltti:
"Son 3 ay içinde, aylar bazında ayrı ayrı belirtilmek kaydı ile Lübnan'dan Türkiye'ye kaç kişi gelmiştir?
Son 3 ay içinde, aylar bazında ayrı ayrı belirtilmek kaydı ile Lübnan'dan ülkemize aile olarak gelenlerin sayısı nedir?
Son 3 ay içinde, aylar bazında ayrı ayrı belirtilmek kaydı ile Lübnan'dan ülkemize bireysel (kadın-erkek) olarak gelenlerin sayısı nedir?
Son 3 ay içinde, aylar bazında ayrı ayrı belirtilmek kaydı ile Lübnan'dan ülkemize gelen kişilerin yaş dağılımı nedir?
Son 3 ay içinde, aylar bazında ayrı ayrı belirtilmek kaydı ile Lübnan'dan ülkemize gelen kişiler hangi yolla Türkiye'ye giriş yapmıştır?
Son 3 ay içinde, aylar bazında ayrı ayrı belirtilmek kaydı ile hava yolları şirketleri, İstanbul Beyrut arası kaç sefer düzenlemiştir?
Olası göç dalgası karşısında 'geçici koruma statüsü sürelerini uzatmaya', ve 'çalışma izni muafiyetlerini yumuşatmaya' yönelik yeni yönetmelik hazırlıkları yapıldığı doğru mudur?"