CHP Genel Başkanı Özel, KKTC CTP Genel Başkanı Erhürman ile ortak basın toplantısında konuştu Açıklaması
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "'Normalleşelim muhalefet etmeyin' diyorlarsa biz orada yokuz. Ama 'Yumruğunuzu yeniden sıkacak mısınız?' diyorlarsa biz orada da yokuz." dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "'Normalleşelim muhalefet etmeyin' diyorlarsa biz orada yokuz. Ama 'Yumruğunuzu yeniden sıkacak mısınız?' diyorlarsa biz orada da yokuz." dedi.
Özel ve KKTC Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, CHP Genel Merkezi'ndeki bir araya geldi.
Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Özel, Erhürman'ı 15 Kasım'da Lefkoşa'da ziyaret ettiğini belirtti. Özel, "Hem değerli heyetleriyle çok faydalı bir çalışma toplantısı gerçekleştirmiş, hem de akşam bir yemekte kendilerinin misafiri olmuş ve süreci bütünüyle değerlendirme fırsatı bulmuştuk. Kendileri bugün bize iadeiziyarette bulundular ve bu iadeiziyaret sırasında Sayın Genel Başkan'ımıza, Dış İlişkiler Sekreteri Sayın Fikri Toros eşlik etti." bilgisini paylaştı.
Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel'in de bulunduğu görüşmede, KKTC ve Türkiye ile partileri arasındaki ilişkileri bunun yanında da Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılında KKTC'ye yapacakları seyahati değerlendirdiklerini anlattı.
Özgür Özel, Kıbrıs Barış Harekatı'nın CHP'nin 3. Genel Başkanı, Başbakan Bülent Ecevit'in yönetiminde gerçekleştiğini hatırlatarak, o kabineden bugüne halen hayatta olan 3 bakanın bulunduğunu söyledi. Bakanlar Önder Sav ve Erol Çevikçe'yle telefonda görüşerek kendileriyle KKTC'ye gitme arzusunu dile getirdiğini bildiren Özel, şöyle devam etti:
"Her ikisi de bundan büyük memnuniyet duydular. Yalnız Sayın Erol Çevikçe, sağlık sorunları nedeniyle böyle bir seyahate imkanının olmadığını ifade etti ve kendisinin Önder Bey'in şahsında Kıbrıs'ta temsil edilecek olmasından büyük bir memnuniyet duyacağını söyledi. Sayın Önder Sav davetimizi kabul ettiler ve CHP heyeti olarak törenlerden bir ya da iki gün önce Kıbrıs'a gideceğiz. Yine Kıbrıs'ta daha önce olduğu gibi protokol gereği yapmamız gereken tüm ziyaretleri eksiksiz olarak gerçekleştireceğiz. Daha önceki cumhurbaşkanlarıyla, başbakanlarla ve Kıbrıs'ta bir araya gelip sohbet etmekten keyif alacağımız tüm dostlarımızla bir arada olmayı ümit ediyoruz."
Özel, CTP'nin de Kıbrıs ziyaretlerinde çok önemli bir yeri olacağını belirterek, "Biz Sayın Başkan'la kişisel hukukumuzun ötesinde partilerimizin köklü ilişkilerinin geliştirilmesinden yanayız. Sadece karşılıklı ziyaretlerle değil bugün bile Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde partilerimizin temsilcileri ülkelerimizin çıkarına, Kıbrıs'ın çıkarına birlikte mücadele veriyorlar. Bugün dahi Strazburg'ta birlikte çalışıyorlar. Biz de onların çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Yine her iki parti Sosyalist Enternasyonalde birlikte temsil ediliyorlar. Oradaki dayanışmamız son derece kıymetlidir." diye konuştu.
"Türkiye'de Türkiye'nin ana muhalefet partisi, yurt dışında Türkiye'nin partisiyiz"
Bundan sonraki süreçte KKTC'nin haklı davasını takip etmeye, Kuzey Kıbrıs'taki vatandaşların geleceklerine yönelik en doğru, en kapsayıcı, en barışçıl çözüm için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayan Özel, şunları kaydetti:
"Biz Türkiye'de Türkiye'nin ana muhalefet partisi, yurt dışında Türkiye'nin partisiyiz. Önümüzdeki yapılacak seçimlerden sonra her ikimiz de partilerimizi ülkelerimizde iktidar yapmak istiyoruz. Biz kardeş partiler olarak ülkelerimizde iktidar olduğumuzda hem Kıbrıs için hem Türkiye için çok daha iyi günlerin müjdeleneceğine yürekten inanıyoruz. Kardeşliği savunan, barışı savunan ve her zaman iyi ilişkileri savunan iki taraf olarak ben bugün burada Sayın Genel Başkan'ımızı ağırlamaktan büyük bir keyif duyduğumu ifade etmek isterim ve kendisine bir kez daha nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum."
Erhürman'ın açıklamaları
Erhürman da konuşmasında Özel'e daveti ve misafirperverliği için teşekkür etti.
İki parti arasındaki işbirliğine değinen Erhürman, bunun Türkiye ile KKTC ilişkileri açısından "önemli" olduğunu söyledi.
Erhürman, 20 Temmuz'da Özel'i KKTC'de misafir edeceğini, iki partinin görüş alışverişinde bulunacağı önemli konular olduğunu dile getirdi.
Soru cevap
CHP Genel Başkanı Özel, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki, "Bizim, siyasette yumuşama, muhataplarımızın ifadesiyle 'normalleşme' çabamız, aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır. Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir." sözlerinin sorulması üzerine Özel, "Normal bir açıklama olmamış. Bu açıklamanın da normalleşmeye ihtiyacı var." dedi.
El sıkışmak için tek elin yetmeyeceğini, iki elin gerektiğini belirten Özel, "Biliyoruz ki geçmişte yumruklar sıkılıydı ve 31 Mart akşamı milletimiz bize birinci parti olmayı teveccüh ettiğinde, seçimlerden CHP'yi 47 yıl sonra birinci parti olarak çıkardığında ilk açıklamamızda şunu söyledik, kibre kapılmayacağız, birinci parti olmanın sorumluluklarını yerine getireceğiz dedik. İlk bayramda Sayın Erdoğan'ı aradım, o görüşmemizde randevu talep ettim, ilk ziyareti gerçekleştirdim ve yıllar sonra el sıkışma imkanı oldu. Daha önce Anıtkabir'de el sıkışmayan, cenaze törenlerinde ana muhalefet partisi lideri ile selamlaşmayan bir çizgiden bugün geldiğimiz çizgi son derece olumludur." diye konuştu.
Özel, bu işin bir tarafı ve sahibinin olmadığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Ne benim ne tek başına Sayın Erdoğan'dır. Muhalefeti belli bir şekle sokmak için normalleşme tanımı yapmak, olsa olsa ittifak ortağının gönlünü yapmaya yönelik kurulmuş bir cümledir. Bu konuda da Sayın Erdoğan'ı anlıyorum. Kendisinin bazı gazetelerdeki bir değerlendirmesini okuduk, 'Özgür Bey'in kullandığı bir ifade bizi incitti' gibi. Oradaki o ifadenin kullanılmasına sebep, Sayın Bahçeli'nin bize Grup Toplantısı'nda normalleşmeden duyduğu rahatsızlık sonucunda 'Erdoğan'la ittifakı bozup bizim Erdoğan'la ittifak yapmamızı' teklif etmesi üzerine Bahçeli'ye verdiğim bir cevaptı. O cevabı, o günden sonra Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli ile olan ilişkileri onarmak için kullanıyor. Bunu anlayışla karşılıyorum."
Millletin, iktidarıyla muhalefetiyle birbiriyle diyalog kurabilen, sorunları konuşabilen, tartışabilen, birbirini ikna etmese de birbirine düşman gözüyle bakmayan ama mücadeleyi de eksik bırakmayan bir anlayışı takdir ettiğini söyleyen Özel, muhalefet muhalefet olmaktan çıktıktan sonra demokrasinin de demokrasi olmaktan çıkacağını ifade etti.
CHP Genel Başkanı Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün daha asgari ücrete zam yapmayacaklarını açıkladılar. Asgari ücrete zam yapmayacak bir iktidarla artık bu alanda yapılacak bir müzakere kalmadıysa yapılacak iş, mücadeledir. 30 Haziran günü Kocaeli'nde yapılacak Büyük Emek Mitingi'nde biz iktidara, asgari ücrete zam yapmama noktasındaki tavrının cevabını vermek üzere sokaklarda, meydanlarda olacağız. Biz milletten muhalefet partisi olarak yetki ve sorumluluk aldık. Bizim MHP'den bir farkımız şu, biz bu anlayışa karşıyız diye oy toplayıp araya bir daha sandık girmeden 180 derece taraf değiştirecek bir anlayış bizde yok. Bizden bunu bekleyen varsa boşuna beklemesin. Biz, milletten kavga etmek için, seçilmiş Cumhurbaşkanı'na hakaret etmek için ya da siyasi muhataplarımızla sadece itişip kakışmak için de yetki almadık."
Özel, kendilerine ne kadar kötü sözler söylenirse söylensin onlara, oy veren seçmenlerine saygılarından dolayı makamlarının hak ettiği saygıyı göstermeye devam edeceklerini belirtti.
"Müzakereye de mücadeleye devam"
Muhalefet sorumluluğundan bir adım geri atarlarsa milletin kendilerine haklarını helal etmeyeceğini dile getiren Özel, şunları kaydetti:
"Halkın bizden beklediği onun hakkını savunmaktır. Erdoğan'ın memleketinde unuttuğu çay üreticisinin de Trakya'daki, Adana'daki, Osmaniye'deki, Konya'daki buğday üreticisinin de Ordu'daki fındık üreticisinin de Manisa'daki üzüm üreticisinin de Antalya'daki, güney sahillerimizdeki narenciye üreticisinin de sorununu dile getirmek, onun için mücadele etmek, gün geldiğinde önlerine düşmek, meydanlara çıkmak benim görevimdir. Bizim üslubumuzda kavga, hakaret, iftira yok. Ama bizim siyasetimiz en dirençli ve en etkili siyasettir. 'Normalleşelim muhalefet etmeyin' diyorlarsa biz orada yokuz. Ama 'Yumruğunuzu yeniden sıkacak mısınız?' diyorlarsa biz orada da yokuz. El sıkışmaya, selamlaşmaya müzakereye de devam, mücadeleye de devam. Millet bizden bunu bekliyor."
Sinan Ateş davası
Özel, "Sinan Ateş davasını takip edecek misiniz?" sorusunu, "Sinan Ateş davasını takip edeceğiz. Bu konuda birtakım haberler vardı, o haberlerin ne olduğuna bakmaksızın biz orada olacağımızı söylemiştik. Sayın Bahçeli'nin dün, davaya nasıl bir katılım gösterecekleri konusundaki tavrını da Türkiye'nin ihtiyaç duymadığı bir yüksek tansiyonu düşürmüş olması açısından son derece önemli buluyorum. MHP'yi birçok yönden eleştiriyoruz ancak Sayın Bahçeli'nin dünkü açıklamalarında da katılmadığım, şiddetli itiraz ettiğim noktalar var ancak davayı avukatlarıyla takip edeceklerini ve gerilimi arttırmayacaklarını söylemesini son derece önemli buluyorum." şeklinde cevapladı.
"O yemek mutlaka yenecek, yeneceğini görüyoruz"
Özel, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun görüşeceği yönünde kulis bilgilerinin hatırlatılması üzerine de şunları kaydetti:
"Bu konuda da bir normalleşmeye ihtiyaç var. Partinin bir önceki genel başkanı mevcut genel başkanıyla görüşmüyorsa, konuşmuyorsa, yemek yemiyorsa, bu kötü bir şeydir. Normali bizim yaptıklarımız. Yine kendisinin vaktiyle aday gösterdiği Ankara ve İstanbul'u yıllar sonra kazanmış, o büyük zaferin hem iki adayı hem de onları aday gösteren genel başkan, ömürleri boyunca birbirlerini bayramda, seyranda aramıyorlarsa, her fırsatta birbirleriyle bir araya gelmiyorlarsa, ara ara yemek yemiyorlarsa bu anormal bir durumdur. Ben dün akşam yenen yemekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Önümüzdeki haftalarda tahmin ediyorum yemek yenecek, işte bugün için bir tarih verilmişti ama onlar doğrulanmayan kulis bilgileriydi zaten. Sayın Ekrem İmamoğlu da beni aramıştı, 'Öyle bir yemek tarihi kararlaştırmadık ama bir yemek yeme isteğimizi dile getirdik' diye ifade etmişti. O yemek mutlaka yenecek, yeneceğini görüyoruz açıklamalardan. Ondan da büyük bir memnuniyet duyuyorum."