CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Kadınlarla Biraraya Geldi
"Bir erkek, kadına yönelik şiddet hangi gerekçeyle uygular."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
"Bir erkek, kadına yönelik şiddet hangi gerekçeyle uygular. Bunun akılla, mantıkla bağdaşır hiçbir tarafı yoktur. Kişilik zaafiyeti olan, kişiliği gelişmemiş erkeklerin yaptığı bir uygulamadır bu. Kaba bir uygulamadır bu"
"Ne inanç açısından, ne entellektüel birikim açısından, ne geleneklerimiz ne göreneklerimiz açısından kadına şiddeti haklı kılacak hiçbir gerekçe olamaz. Bunları belki söylemek kolay, dillendirmekte kolay ama önemli olan kadına yönelik şiddeti durdurmak. Devletin bu konuda yeterli duyarlılığı gösterdiği kanısında değilim"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' dolayısıyla düzenlenen toplantıda sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle biraraya geldi. Eşiyle elele toplantı salonuna giren Kılıçdaroğlu, toplantıya gelen kadınlarla tokalaşarak 'Kadınlar Günü'nü kutladı. Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Gazeteci Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe'ye yakın ilgi göstererek, birlikte fotoğraf çektirdiler. Maçka'daki Swiss Otel'de düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, CHP Milletvekili Binnaz Toprak, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, 'Cumartesi Annelerini' temsilen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, bazı kadın köşe yazarları ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri katıldı.
"BUGÜN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ"
Toplantıda bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, "Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Kadınların haklarını savunan, kadın erkek eşitliğine inanan, kadınların toplumsal yaşamda erkeklerle birlikte eşit koşullarda çalışmasını isteyen, araştıran soran sorgulayan kadın arkadaşlarımızla, kuruluşlarla beraberiz. Anayasa'mızın 10. Maddesi var. Anayasamızın 10. Maddesine göre kadın ve erkek eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin hayata geçirilmesi sağlayacak önlemleri almakla yükümlüdürler. Anayasamız güzel. Yeni Anayasa üzerinde de çalışıyoz. Hemen hemen yeni Anayasa'da da benzer bir cümele kuracağız. Kadın erkek eşitliğinin, anayasal güvencesi getirilecek arkasından da devletin kadın erkek eşitliğini sağlayacak önlemleri alması gerektiği konusunda düşüncede Anayasa'da yer almış olacak. Şöyle bir düşünelim. Yasal olarak sağlanan eşitlik, reel olarak sağlanmış mıdır? Eğer yasal olarak bir eşitlikten söz ediliyorsa bu var. Ama gerçek yaşamda, gündelik yaşamda böyle bir eşitlikten söz ettiğimiz zaman bunu yeteri kadar göremiyoruz. Demek ki yasal değişikliği, reel eşitliği beraber paralel hale getirdiğimiz zaman kadın erkek eşitliğini sağlamış olacağız" dedi.
"KIZ ÇOCUĞU MUTLAKA EĞİTİM SÜRECİNİ TAMAMLAMALIDIR"
"Reel eşitiliği sağlaman birden fazla yolu var" diyen Kılıçdaroğlu,: "Birinci yolu şu. Kadınlar siyasete daha fazla girecek. Bu konuda CHP olarak biz yüzde 33 cinsiyet kodası getirdik. Bu çok önemli bir adım. Diğer siyasal partilerde eğer bu sürece katılırlarsa onlar da benzer kotalar getirilirse sanıyorum siyasette kadının önü büyük ölçüde açılmış olacak. Onlar daha fazla siyaset yapma olanağı bulacaklar. İkinci adım ise kız çocuklarımızın eğitimi benim için. Kadının eğitildiği bir toplumda toplumun eğitildiğini kabul ederiz. Madem ki dili anneden öğreniyoruz, ana dili diyoruz, kültürümüzü ilk anneden öğreniyoruz, eğitilmiş bir kadının çocuğunu da eğiteceğini hepimizin bilmesi gerekiyor. O nedenle kız çocuklarının eğitimine toplum olarak her zamankinden daha fazla önem vermeliyiz. Gerekirse kaynak ayrılmalı, anneler teşvik edilmeli, aileler teşvik edileli. Kız çocuğu mutlaka eğitim sürecini tamamlamalıdır" diye konuştu.
"SON 10 YILDA KADIN ÇALIŞMA YAŞAMININ BÜYÜK ÖLÇÜDE DIŞINA İTİLDİ"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Kadın erkek eşitliğinin reel açıdan sağlamak açısından kadının daha fazla çalışma yaşamında yer almasıdır. Üzülerek ifade ediyorum. Son 10 yılda kadın çalışma yaşamının büyük ölçüde dışına itildi. Bu Anayasa'nın ön gördüğü kadın erkek eşittir ilkesine aykırı bir uygulama, bir gelişme. Yeni Anayasa'da 'Devlet kadın erkek eşitliğini sağlayacak önlemleri alır' ilkesine de aykırı bir uygulama. Kadınında daha fazla çalışma yaşamında yer alması gerekirken, kentleşme süreciyle beraber kadının çalışma yaşamının dışına çıktığını görüyoruz. Kırsal kesimde zaten kadın erkek çalışıyor. Hiçbir sorun yok orada. Sorun kentleşme süreciyle bereber kadının çalışma yaşamının dışına itilmiş olmasıdır. Bu kadın erkek eşitliğini sağlamanın reel anlamda sağlamanın önündeki ciddi engellerden birisidir. Az önce küçük yansıda gördük. Kadının ekonomik olarak güvenceye kavuşması gerektiğini söyledi bir kadın arkadaşımız. Biz CHP olarak Uluslararası Çalışma Örgütünün kabul ettiği 9 sigorta dalından birisi olan 'Aile Sigortası'nı yaşama geçirmek istedik. Aile Sigortası'nı yaşama geçirirkende ailede kadının banka hesabına devletin bu parayı yatırması gerektiğini ön görüyorduk. Kadın ailede daha çok güçlü olsun, kadının ekonomik güvencesi sosyal devlet tarafından karşılanmış olsun. Ama bunu sağlayamadık. Hem yoksul ailede ailenin onurunu korumak, kadını ailede daha güçlü konuma getirmek, erkek egemen değilde kadının söylemini ailede öne çıkarmak açısında bu çok önemli bir projeydi. Bu projeyi bırakmış değiliz. Bunu mutlaka sürdüreğiz" ifadelerini kullandı.
"ÖNEMLİ OLAN KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ DURDURMAK"
Gazetelerin 3. sayfalarında şiddete uğrayan kadınların haberlerinin yer aldığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, " Çağdaş bir toplumda, uygar bir toplumda bu tür haberlerin olmaması lazım. Kadına yönelik şiddet uygar bir toplumun benimseyeceği bir olay değildir. Toplumun her kesiminin kadın, erkek, yaşlı, genç ihtiyar kim olursa olsun kadına yönelik şiddet konusunda toplumsal bir duruş sergilemesi lazım. Bir erkek, kadına yönelik şiddet hangi gerekçeyle uygular. Bunun akılla, mantıkla bağdaşır hiçbir tarafı yoktur. Kişilik zaafiyeti olan, kişiliği gelişmemiş erkeklerin yaptığı bir uygulamadır bu. Kaba bir uygulamadır bu. Ne inanç açısından, ne entellektüel birikim açısından, ne geleneklerimiz ne göreneklerimiz açısından kadına şiddeti haklı kılacak hiçbir gerekçe olamaz. Bunları belki söylemek kolay, dillendirmekte kolay ama önemli olan kadına yönelik şiddeti durdurmak. Devletin bu konuda yeterli duyarlılığı gösterdiği kanısında değilim. Kadın sığınma evleriyle ilgili olarak gazeteci arkadaşlarımızın yazdığı haberleri ben de dikkatli okuyuorum. Belediye başkanlarımızın, kadın sığınma evlerini yapmaları, yeterli donanımla donatmaları gerekiyor. Ama maalesef çok yetersiz. O nedenle sadece siyasi kurum olarak bizleri değil, kadınların da sivil toplum kuruluşlarında bu konuda daha dikkatli olmaları, daha fazla çaba göstermeleri gerekiyor. Dünyayı değiştiren kadındır. Ama kadının elindeki güç yeteri kadar topluma yansımıyor. Belki yüzyılların baskısı, belki oluşan gelenekler, belki kadını konuşma değilde susmak zorunda bırakan uygulamalar, bütün bunların hepsinin yeniden ama yeninden gözden geçirmek zorundayız" şeklinde konuştu.
"EVLAT ACISINI YÜREĞİNDE EN DERİNDE HİSSEDEN KİŞİDİR ANNE" Cumartesi Anneleri'ne seslenen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Yıllar yılı yağmurda, karda kışta arayışlarını kararlılıkla süredüren anneler, bir anne için çocuğun ne olduğunu, bir başka anne ancak anlar. Evlat acısını yüreğinde en derinde hisseden kişidir anne. Toplumumuzun şöyle bir cümlesi var: 'Allah kimseye evlat acısı vermesin' deriz. Acaba elimizi vicdanımıza koyduğumuz zaman şu soruya sağlıklı bir yanıt bulabilir miyiz? 'Cumartesi Anneleri'nin o sessiz ve onurlu duruşlarını siyaset kurumu olarak biz yeterince değerlendirdik mi? Bazen polis gönderdik. Onları oradan atmak için. Hiç düşünmedik bu annelerin derdi nedir diye. Bizim toplumda acıyı yüreğini işleyen, ama dile getirip söyleyemeyen binlerce kadın vardır. Bazen bunu filmlerde işledik, bazen şiirlerimizde, bazen öykülerimzde, bazen romanlarımızda dillendirdik. Ama eğer kadınlar dünyayı değiştirecekse, ki değiştirdiklerine inanıyorum Cumartesi Anneleri o soylu duruşlarıyla bugün toplumun her kesiminin ortak kabul ettiği dramları dile getirmiş ve kabul ettirmişlerdir. O nedenle kadın, kararlılık sergilediği sürece sonuç alır ve sonuca ulaşır." SELVİ KILIÇDAROĞLU: BENCE KADINLAR HERŞEYE DOKUNMAMALILAR
Selvi Kılıçdaroğlu da "Çok sevgili kadınlar burada olmaktan sizinle birklikte olmaktan çok mutluyum. Kadın elinin değdiği herşeyin daha güzel olacağına inanan bir insanım. Bence kadınlar herşeye dokunmamalılar. Kadınları bu konuda ne kadar önünü açarsak, ne kadar bilinçlendirirsek daha da başarılı olacaklarına inanıyorum" dedi. Yapılan konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.