CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen: Eğitim kanunla düzenlenmeli
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, TBMM Genel Kurulu'nda Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda düzenlemeler öngören kanun teklifine ilişkin, 'Eğitim, Anayasa'ya ve AYM kararına göre kanunla düzenlenmesi gereken bir alandır. Yönetmelikle düzenlenmeyecek, Yürütme'ye bırakılmayacak bir alandır' dedi.
(TBMM) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, TBMM Genel Kurulu'nda Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda düzenlemeler öngören kanun teklifine ilişkin, "Eğitim, Anayasa'ya ve AYM kararına göre kanunla düzenlenmesi gereken bir alandır. Yönetmelikle düzenlenmeyecek, Yürütme'ye bırakılmayacak bir alandır" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda düzenlemeler öngören kanun teklifi görüşülüyor.
CHP Adalet Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen kanun teklifine ilişkin yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Bugün öğretmenlik meslek kanununu görüşüyoruz. Bu sırada bizimle olması gerekenler, Meclise yürümek isterken nöbet tutuyorlar ve barışçıl eylemlerine, Anayasa'ya rağmen, polis müdahalesiyle karşılık veriliyor. Önümüzdeki kanun teklifi herhangi bir kanun teklifi değil. Çocuklar, gençler, atanmayan öğretmenler, atanıp geçinemeyen öğretmenler ve çocuklarını bu devletin okullarına emanet etmek isteyenler... Öyle küçümseyeceğiniz bir grup değiller.
Bu teklifte özel okul öğretmenlerinin sorunlarına çözüm yok. Sözleşmeli, ücretli öğretmenlerin sorunlarına çözüm yok. Güvenceden yoksun, kaçak işçi olarak çalıştırılan öğretmenlere çözüm yok. Sizin bu teklifinize göre aynı derse giren öğretmenin biri sözleşmeli öğretmen, biri ücretli öğretmen, biri kadrolu öğretmen, biri başöğretmen, biri derse giremeyen aday öğretmen, biri de artık bu düzende, tetikte bekleyen sakıncalı öğretmen. Eğitim, Anayasa'ya ve AYM kararına göre kanunla düzenlenmesi gereken bir alandır. Yönetmelikle düzenlenmeyecek, Yürütme'ye bırakılmayacak bir alandır. Hatta birçok kişiye göre partiler üstü, siyaset üstü bir konudur. Aslında buna karşı çıkmak lazım, eğitim, tam da sizin burada gösterdiğiniz gibi siyasi bir konudur.
"Bu kanun teklifini hazırlayan o Bakan, buraya gelmez. Sizinle, bizimle tartışmaya tenezzül etmez"
Bu kanun teklifini hazırlayan o Bakan, buraya gelmez. Sizinle, bizimle tartışmaya tenezzül etmez. Metin gelir. Bir yerden talimat gelir, siz grup başkanvekilleri, milletvekilleri, Meclis'i hızlıca çalıştırırsınız, sonunda Anayasa Mahkemesinin iptal edeceği bir kanun yapmış olursunuz.
Neden? Çünkü talimat aldınız sayın milletvekilleri. Hepimiz o talimatı nereden aldığınızı biliyoruz. Sonra o kanun Anayasa Mahkemesi'nde iptal edilir. Olan eğitim alan çocuklara olur, olan öğretmenlere olur, olan eğitim sistemine olur. Siz bugün o birine karşı görevinizi yapmış olursunuz. Yarın o derdi çeken, çekmeye devam eder.
Biz tam da bu düzene karşıyız. Tekrar ediyoruz, herkesin eşit fırsatlara sahip olacağı bir eğitim sistemi mümkün. Laik bir eğitim mümkün. Uyuşturucudan uzak, güvenli okullar mümkün. Bilimsel bir eğitim sistemi mümkün. Kamucu bir eğitim sistemi mümkün."